Banu TUNA
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 06, 2002 23:25
Oktay Çetinkaya (26) tam 14 yıl boyunca Adana ve İstanbul'daki çöplerden kağıt, plastik, alüminyum gibi para eden malzemeleri topladı. Sonra biraz para biriktirip bir depo sahibi oldu. Şimdi başkalarının topladığı kağıtları o satın alıyor.
Bu arada çöpte bulduğu kitaplarla sahaflık yapmaya başladı, Beyoğlu'nda bir sahaf dükkanı var. İlkokul mezunu ama okuduğu kitaplar ve tanıdığı insanlar sayesinde kendini geliştirmiş. Artık bir iş sahibi olmasına rağmen sırf ziyan olmasın diye çöpten hala
yemek yiyebileceğini söylüyor. Bugüne kadar çöpten çocuk, silah ve binlerce dolar para çıktığına şahit olmuş.
Sokaktaki çöpleri toplamaya ne zaman başladınız?
- İlkokula giderken annemle babam ayrıldı. Adana'da yaşıyorduk. Çalışmam gerekti ve ayakkabı boyacılığı yapmaya, simit satmaya başladım. Ama fazla para getirmiyordu. Sokakta başka çocuklarla tanıştım. Kağıt topluyorlardı, onlarla birkaç gün takıldım ve ben de kağıt toplamaya başladım. Altı yıl Adana'da bu işi yaptım. Bir çocuk için iyi para kazanıyordum, bir memurun aylık geliri kadar. O zamanlar bu işler daha karlıydı. Şimdi değil. Madenlerin ve kağıdın fiyatı düştü. Sürümü fazla çünkü. Eskiden çöpte bir iki kilo bakır bulup sattığım zaman bir hafta çalışmazdım. Şimdi on kilo bakır benim bir günlük masrafımı karşılamaz.
İstanbul'a da yine çöp toplamak için mi geldiniz?
- Evet. Sekiz yıl önce geldim. Burada tanıdıklar vardı. İstanbul'a ilk geldiğimizde de durum bayağı iyiydi.
Doğrudan Cihangir'e mi geldiniz?
- Tophane'ye geldim. Cihangir'den topluyorduk kağıtları ama. Burada insanların gelir düzeyi daha yüksek. Çok gazete ve kitap okunan bir semt. Giyim eşyası da çok çıkıyordu. Hoşumuza gidiyordu tabii.
Şimdiye kadar çöpten en olmayacak ne buldunuz?
- Çöpte bebek bulan arkadaşlarım var. Yepyeni silah çıkmıştı bir kez. Ben en son 2 bin 600 dolar buldum ama sahibine iade ettim. Cüzdanla birlikte buldum. Kimin olduğu belliydi yani. Vermek zorundaydım. Arada bir altın yüzük çıktığı oluyor. Ben kontrol etmiyorum ama bizim çocuklar elektrik süpürgelerinin torbalarına da bakıyor. Süpürgeyle koltuğun altını çektiğin zaman ne varsa torbaya gidiyor.
Siz İstanbul'da en iyi Cihangir'in çöpünü mü bilirsiniz? Diğer semtlerle karşılaştırma yapabilir misiniz?
- Her yeri bilirim aslında. Cihangir'den dediğim gibi çok kağıt çıkar. Tarlabaşı'ndan hiç çıkmaz mesela. Oradan sadece sulu çöp çıkar. Çöp poşeti bile kullanmıyorlar. Kovayı doğrudan konteynıra boşaltır. Bebek'ten de çok kağıt çıkması gerekir ama burası kadar çıkmıyor. Çünkü orada kapıcılar topluyor, hurdacılara satıyorlar çıkanı. İstiklal Caddesi'nden mağazaların kolilerini topluyoruz. Sonra da depolara götürüyoruz.
İstanbul'da kaç tane depo var biliyor musunuz?
- Hurdacılar ve kağıtçılar ayrı. Kağıtçı deposu iki bin tane vardır.
Bu depolarda sadece kağıt mı toplanıyor?
- Kağıt, plastik, alüminyum, naylon poşet toplanır.
200 BİN KİŞİ ÇÖP TOPLUYOR Peki sokaktan çöp toplayanların sayısı hakkında bir bilginiz var mı?
- Sadece İstanbul'da 10 bin civarında. Türkiye'de 200 bin kadar olduğu tahmin ediliyor. ÇEVKO'nun bu konuda yapılmış araştırmaları var. Bu rakam onların 5 yıl önce verdiği rakam. Krizden sonra daha da artmıştır. Çünkü sermayesiz iş. Kimse sana çöpten kağıt toplama diyemez.
Siz aslında faydalı da birşey yapıyorsunuz değil mi? Biz de çöpler ayrılmaz çünkü.
- Benim zaten bu işi devam ettirmemin en büyük sebebi faydalı bir iş yaptığımın bilincinde olmam. İstesem sürekli kitap işi yaparım. Hem insanlar bana daha farklı bakarlardı. Ama ben kendimi kandırmıyorum. Ben çöp işini seviyorum. Antalya, Marmaris, Kuşadası gibi turistik yerlerde çöp döküm sahalarında da çalıştım ben. Oralarda çöp karıştırmana izin vermezler dağılmasın diye. Çöp sahasında ayrılmayan hiçbir şey yok. Cam, kağıt, kemik parçaları, plastik, alüminyum kutu. Geriye bir tek sulu çöp kalıyor.
Kemik parçaları neden toplanıyor?
- Sabun katkı maddesi yapılıyor. Tavuk yemi de yapıyorlar.
Çöp toplayıcılarının sahaları var mıdır? Yani isteyen istediği yerden toplayabilir mi?
- Kesinlikle kimsenin sahası yoktur. Sadece büyük banka ve şirketlerin kağıtlarını sürekli alan kişiler vardır. Oralardan hergün 50-60 kilo kağıt çıkar. Onlar çöpü dağıtmadan sadece kağıdı alır gider.
Siz toplayıcılıktan çok mu para kazandınız da depo sahibi oldunuz?
- Depo sahibi olmak çok zor birşey değil. Biraz para biriktirdikten sonra çok kolay. Ailen yoksa, sağa sola para harcamazsan biriktirebilirsin. Benim ailem Adana'da, zaten yalnız yaşıyorum.
Peki nasıl işliyor bütün bu sistem?
- Kendine birkaç toplayıcı buluyorsun. Kilo başı fiyat veriyorsun. O topladığı kağıtları sana getiriyor. Depoda plastikler veya kağıtlar birinci hamur ve renkli olarak ikiye ayrılıyor. Sonra bunları biz ya aracıya, ya da doğrudan ulaşabilirsek alıcıya veriyoruz. Fabrikalar fatura filan istediğinden aracıya vermek daha iyi oluyor. Fabrika ile toplayıcı arasında bazen üç kişi değişebiliyor.
Bir toplayıcı sıkı çalışırsa, ayda ne kadar para kazanabilir?
- Şu an para kazanmak çok zor. Kağıt toplayanların sayısı çok arttı. Eline çuvalı, el arabasını alan kağıt topluyor. Ayda 300-400 milyon kazanabilir ama kendini çok yorması gerek. Günde 12-13 saatini ayırması gerekir.
Siz kaça alıyorsunuz gelen malı?
- Kağıdın kilosunu 70 bin liraya alıyorum. En pahalısı alüminyum, bakır türü şeylerdir. Alüminyumun kilosu 1 milyon 400 bin, bakırın da 1 milyon 600 filan. Ama onlardan haftada 50-60 kilo geliyor bizim depoya.
Sizi sokakta çöp toplarken görenler nasıl davranıyor?
- En büyük sorun çöplerin dağılması. Eskiden çöp dağıtılmazdı. Çünkü kağıt çok fazlaydı, kimse poşetleri açıp bakmazdı. Şimdi poşetleri parçalayıp, en ufak parçaları bile alıyorlar. Çok olumlu bakanlar da var. Biliyorlar bizim bir yandan faydalı bir iş yaptığımızı. Dünyadaki herkes dönüşüm olayına muhtaç. Toprağı emdik, herşeyi yeryüzüne çıkardık. Artık bunu dönüştürerek kullanmak zorundayız.
ROMANYALILAR BİLE ÇÖP TOPLUYORGenelde İstanbul dışından geliyorlar. Birkaç ay çalışıp memleketine geri dönüyor, sonra tekrar geliyor. Buraya yerleşenler de var. Bundan 10 yıl önce Tokatlılar dışında İstanbul'da çöp toplayan yoktu. Ben Diyarbakırlıyım dediğimde herkes şaşırıyordu. Çok Niğde, Aksaraylı vardı. Şimdi nereden ararsan adam var. Romanya'dan çöp toplamaya gelenler bile var. Şirinevler'deki kağıtçıların hepsi Romanya'dan. Yüzlerce Romanyalı var sokakta. Tarlabaşı'nın kağıt depolarında çalışanlar da hep siyah. Benim yanımda da bir tane Malili çalışıyordu. Onlar sokakta değil de, deponun içinde çalışıyorlar.
ÇÖP TOPLADIĞI İÇİN HASTALANAN İNSAN GÖRMEDİMBen hiç çöp topladığı için hastalanan insan görmedim. Bağışıklık kazanıyorsunuz. Bir de mesela sokakta üstü başı pis, elinde çuvalla dolaşan, şarapçı gibi insanlar görürsünüz. Onlar da hiç hastalanmaz. Aşı gibi. Onların üzerini değiştirip, temiz birşeyler giydirseniz o zaman hastalanır belki de. Çöpten yemek de yeriz biz. Ben uzun zaman yedim. Hala da yerim. Çöpte bir sürü ekmek var. Cihangir okur yazar düzeyi çok yüksek bir yer. Sanırsınız insanlar çok kültürlü, çevreci ama değil. Çöpe bir sürü yemek atıyorlar. Anlayamıyorum insanları, sonra da hayat hakkında bir sürü yorum yapıyorlar. Biz de herşeyi yemiyoruz çöpten. Bayatlamış ekmek oluyor, ya da bir kenarı çürümüş meyveleri atıyorlar. Çürük yerini kesip, yıkayıp, yiyoruz. Hastane çöpü olmadığı sürece çok normal. Biz de aptal değiliz ki!
Hayret ediyorum çöpe nasıl kitap atıyorlar? Sahaflık yapmaya nasıl başladınız?
- Birkaç arkadaşım sayesinde kitaba ilgi duymaya başladım. Çöpten kitap da çıkıyordu. Hayret ediyorum insanlar çöpe nasıl kitap atıyorlar. Benim şahsen işime geliyor. Ne güzel çöpten kitap buluyorum, okuyorum, satıyorum. Ama bir yandan da kötü birşey. Bana gelenlere kitap satarken düşünüyorum, acaba çöpe mi atacak diye. Artık çöpten kitap toplamıyorum ama alıp satıyorum. Önce Kadıköy'de tezgahta kitap satmaya başladım. Sahaflar gelip, benden eski kitapları alıyordu. Ben de değerlerini bilmiyorum, fiyat biçemiyorum. Sonra çöpten müzayede katalogları da buldum. Baktım eski kitapları benden ucuza alıyorlar. Sahaf arkadaşlar edindim, işi öğrendim. Şimdi Beyoğlu'nda dükkanım var.
SEVGİLİLERİ GÖRMESİN DİYE UZAK SEMTLERE GİDERLER Çöp topladığınız dönemde hiç kız arkadaşınız oldu mu? Ona ne iş yaptığınızı söyler miydiniz?
- Benim yoktu ama eşiyle çöp toplayan çok insan var. Adana'da mesela bu işi gençler yapardı. Hep evlerinden uzakta çöp toplarlardı kız arkadaşları görmesin diye.