En sinematografik kabus

Güncelleme Tarihi:

En sinematografik kabus
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 28, 2004 00:00

"Tüm zamanların en kötü yönetmeni. Sinema tarihinin en büyük kabuslarından biri." Sinema yazarı Valda Hansen, Edward Davis Wood Jr. ya da bilinen adıyla Ed Wood'u iÅŸte bu cümleyle tanımlıyor. Sadece yönetmen olmakla kalmayıp aynı zamanda oyuncu, senarist görüntü yönetmeni, yapımcı, dublör, efekt uzmanı kısacası tepeden tırnaÄŸa sinemacı olan Wood "gelmiÅŸ geçmiÅŸ en sıradışı sinemacı" ya da "tüm zamanların en kötü yönetmeni" olarak tarihe geçti. Garip ve trajikomik illüzyonist, düşük bütçeli filmler dünyasının büyük kralı  Ed Wood, 10 Ekim 1924'te New York'ta dünyaya geldi. Ve tıpkı sıradışı bir film gibi geliÅŸen yaÅŸamını 10 Aralık 1978'de California'da tamamladı. Ed Wood deyim yerindeyse 'tepeden tırnaÄŸa" sinemacıydı. Bu aslında kendi tercihi deÄŸildi Wood'un.YaÅŸadığı maddi zorluklar onu bu yola sürüklemiÅŸti. Pek çok kiÅŸi tarafından 'yeteneksiz' olarak nitelenmesine karşın sadece sinemaya deÄŸil yazmaya da meraklıydı. Bir dönem pulp tarzı romanlar yazarak ÅŸansını bu yönde de denemiÅŸti. PEMBE SÃœVETER VE ALKOL TAKINTISI Sadece yaptığı "tüyler ürpertici" filmleriyle deÄŸil, pembe süveter takıntısı, alkol, uyuÅŸturucu ve porno tutkusu ile de ilgi çekici bir kiÅŸilikti Ed Wood. Bu sıradışı yönetmenin ilk filmi Laredo'nun KavÅŸakları, asla tamamlanamamış bir Western olarak geçti sinema tarihine. Son derece ÅŸaşırtıcı ve ÅŸiirsel bir anlatım içeren bu film, seyirciyle buluÅŸamadı bir türlü. BELA LUGOSÄ°'YE TAPIYORDU Ed Wood'un yaÅŸamdaki en büyük tutkularından biri de, bir dönem korku sinemasının yıldızlarından olan Bela Lugosi'ydi. Ve günün birinde hayranı olduÄŸu bu yıldızla tanışması Wood'un hayatını tamamen deÄŸiÅŸtirdi. Lugosi, Wood ile tanıştığında sefil bir eroinman, yaÅŸlı ve iÅŸsiz bir oyuncu eskisiydi. Ama bütün bunlar Wood'u etkilemedi bile. Onun gözleri Lugosi'ye duyduÄŸu hayranlığın etkisiyle kamaÅŸmıştı. Hiç bir ÅŸeyi net olarak göremiyordu. Bu garip iliÅŸki Glen mi Yoksa Glenda mı ya da diÄŸer adıyla Travesti adlı filmi çıkardı ortaya. Wood'un kadın giyimine olan oüşkünlüğünün dışavurumu olan filmi David Lynch "gerçeküstücülüğün doruÄŸu" olarak nitelendirecekti yıllar sonra. Lugosi'nin bir kuklacıyı oynadığı film, Maila Nurmi, Valda Hansen ve Crawford Thomas gibi Wood'un ''takım arkadaÅŸlarını' biraraya getiriyordu. 'Glen mi Yoksa Glenda mı?', Hollwood eleÅŸtirmenleri tarafından "sinema tarihinin en  büyük kàbuslarından biri" olarak tanımlanıyor. DEHÅžET VERÄ°CÄ° Ä°KÄ°LÄ° Ed Wood bundan sonra çektiÄŸi Jailbat'in ardından Bela Lugosi ile bir dizi çalışma daha gerçekleÅŸtirdi. DehÅŸet verici ikili Lugosi ve Wood'un, ikinci çalışması The Bride of The Monster (Canavarın Gelini) bu çılgın adamın ruhunu en iyi yansıtan filmlerden biri oldu. Hiç bir sinemasal kurala uymayan, doÄŸaçlama, kesinlikle ucuzluk, iÄŸrençlik ve basitliklerle dolu bir yapıt... Lugosi bu filmde ilerleyen yaşına ve hastalığına raÄŸmen çılgın bilim adamı rolünde gözyaÅŸartıcı bir kompozisyon çiziyordu. Bu filmle Wood'un takımına, eski bir güreşçi olan Tor Johnson'da katılmıştı artık. 9 NUMARALI PLAN Bela Lugosi'nin 1956'daki ölümü Wood için kesinlikle bir yıkım oldu. Hem en iyi dostu artık hayatta deÄŸildi, hem de onunla birlikte gerçekleÅŸtirmeyi düşündüğü tüm projeler suya düşmüştü. Ama yılmadı... Lugosi ile olan ortaklığını onun ölümünden sonra da sürdürdü. Elindeki çeÅŸitli çekim planlarını kullanarak Plan 9 From Outer Space (Uzaylıların 9 Numaralı Planı) adlı filmi çekti. Ve belki de diÄŸer filmlerinden çok, bu filmle sinema tarihine damgasını vurdu. EleÅŸtirmenler bu film için de ağız birliÄŸi ettiler: 'Tüm zamanların  gelmiÅŸ geçmiÅŸ en kötü filmi' Wood, 1960 yılına kadar korku filmi Night Of The Ghouls, The Bride and the Beast, The Sinister Urge gibi filmlere imza attı. Bütün bu filmlerinde de kalitesizlikten asla ödün vermeyerek yarattığı üslubunu sürdürdü. TALÄ°HSÄ°Z YÖNETMEN Fakat bundan sonra Ed Wood'un yaÅŸamı iyice zorlaÅŸtı. Hayatını sürdürebilmek için seks filmleri çekmeye baÅŸladı. Son yıllarını alkol, uyuÅŸturucu ve inanılmaz bir sefalet içinde geçirdi Wood. Ama öldüğü dakikaya kadar sinema yaÅŸamının en büyük tutkusu olarak kaldı hep. Sinema yazarı Bill Warren, "kelimenin tam anlamıyla yaratıcı bir sinemacıydı" diye tanımlıyor onu. "Ama' diye ekliyor Warren "Aynı zamanda yeryüzündeki en talihsiz ve belki de buraya ait olmayan tek insandı..."Ed Wood'un sıradışı yaÅŸamı Tim Burton'ın yönettiÄŸi filme de konu oldu. Bu filmde Wood'u Johnny Depp canlandırdı.  Bu arada, Ed Wood'un üç filmiyle 1999 yılındaki Uluslararası Ä°stanbul Film Festivali'ne konuk olduÄŸunu da hatırlatalım. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!