Oluşturulma Tarihi: Eylül 05, 2004 00:00
Amerikalılar harp düşkünü bir toplum değil. Ama ‘kahraman’lığa meraklı bir millet. Ülkesini Irak’ta gereksiz bir harbe sokan başkanını dahi ‘kahraman ve güçlü lider’ olarak görüyor.Açıkça belli oldu artık, bu kez Kasım seçimlerinde ‘Kahraman ve Güçlü Lider’ kimliği, sonucu etkileyen bir numaralı faktör olacak.Amerikan seçimlerini Richard Nixon’ın ezici çoğunlukla başkanlığını yinelediği 1972 yılından beri izliyorum. Gene de ilk defa mesleğim bir yana öznel nedenlerle sandıklardan kimin çıkacağını heyecanla bekliyorum.Nedeni şu: Başkan George W. Bush’un kampanya platformunda seçmenlere Irak Harbi ile uluslararası teröre karşı savaşın güçlü bir lider olarak yalnızca kendi ‘Başkomutan’lığıyla kazanılacağı mesajını veriyor.*İstila ve işgalin sebep olduğu Irak keşmekeşi, bölgede terörün tırmanışı, Türkiye açısından önemli olduğu gibi vahim. Kuzey Irak’tan güney bölgelerimize sızan PKK teröristlerinin başlattığı saldırılar tehlikeli gelişmelerin habercisi. Beyaz Saray şimdilik yeniden canlanan PKK eylemlerine karşı suskun.Doğu komşumuz İran’da nükleer silah üretimi faaliyetlerinin Ortadoğu’da yeni dengelerin oluşmasına yol açacağı şüphesiz. Başkan Bush’un, Irak Harbi’nin özünü teşkil eden ‘Tehlike arzeden durumlarda önceden saldırı’ politikasını seçimleri kazandığı takdirde sürdürerek İran’a yönelik bir askeri harekata girişmesi veya İsrail’in bu ülkedeki nükleer tesisleri bombalamasına yeşil ışık yakma olasılığı da büyük.*Amerikalılar harp düşkünü bir toplum değil. Ama ‘kahraman’lığa meraklı bir millet. Ülkesini Irak’ta gereksiz bir harbe sokan başkanını dahi ‘kahraman ve güçlü lider’ olarak görüyor.Vietnam’dan bir dizi madalya alarak dönen Demokrat başkan adayı John Kerry dahi, ‘Bush ne yaptı da kahraman oldu’ diye rakibini sorgulayamıyor. Hele cumhuriyetçilerin kurultayında konuşan New York’un eski cumhuriyetçi belediye başkanı Rudy Guiliani’nin söylediklerine bakar mısınız: ‘11 Eylül terör saldırısından üç gün sonra Başkan Bush’la birlikte yıkılan ikiz kulelerinin yerine gittik. Bush, omzuma elini atarak, ‘Sana nasıl yardım edebilirim?’ diye sordu. O anda benim kahramanım oldu. Yanımdaki polis müdürüne ‘Şansımız var ki başkanımız Bush’ dedim.’Nasıl yardım edilebileceğinin sorulması kahramanlık kriteri olur mu? Demek ki oluyor...*ABD’nin efsane başkanlarından John F. Kennedy’ye, 1960’daki başkanlık kampanyası gezisi sırasında bir genç yaklaşmış ve şunu sormuş: ‘Nasıl harp kahramanı oldunuz?’İkinci Dünya Harbi’nden cesaret madalyasıyla dönen JFK’in yanıtı ise şöyle olmuş: ‘Bir kaza eseri. Düşman (Japonlar) teknemi batırdı.’Son dört yıldır Amerika’nın yeni kahramanı olan ama Vietnam harbine çağrıldığı halde gitmeyen, yedek askerlik görevini dahi tamamlamadığı bildirilen George W. Bush ise çift pilotlu bir avcı uçağıyla yaptığı kısa uçuşun resimleriyle halkına, ‘Ben harp başkanıyım’ mesajı gönderiyor.
Seçim gezilerinde üniformalı asker, polis ve itfaiyeciler arasında kameralara poz verip ’kahraman lider’ imajını yerleştirmeye uğraşıyor.*Ülkenin yarısına göre Bush, teröre karşı kendilerini en iyi koruyacak lider. Oysa Bush, asılsız çıkan kitle imha silahları iddialarıyla Irak’ı istila ederek, bu ülkeyi karmaşaya soktuğu gibi Irak’ın bir terör yuvasına dönüşmesine sebep oldu.Saddam’ın yakalanmasını takiben, ‘Görevimiz tamamlandı’ mesajından sonra Irak’ta başlayan ayaklanmada bin Amerikan askeri hayatını kaybetti. Afganistan’da köşeye sıkıştırılan El-Kaide’nin kökünü kazımak yerine Irak’a yönelmesi de, 11 Eylül’ün sorumlusu bu terör örgütünün yeniden canlanmasına yol açtı. Bush tutkusuna kapılmış Amerikalılar, cumhuriyetçilerin etkili propaganda kampanyasıyla Irak’ı hálá Amerika düşmanı görüyorlar.*California Valisi eski aktör Arnold Schwarzenegger, parti kurultay konuşmasında Irak’ta bir bacağını kaybeden Amerikalı bir askeri hastanede ziyaret ettiğini, askerin kendisine takma bacak yaptırıp tekrar Irak’ta savaşa katılacağını söylediğini anlattı.Ama ne hikmetse, New York kurultayına katılan beş bin delegeden biri bile, ‘Körfez Harbi’nden sonra ikinci harbe kadar dokuz yıl içinde Irak’ta tek bir Amerikalı hayatını kaybetmedi. Kitle imha silahları da çıkmadı bu ülkede. 11 Eylül terörüyle Saddam’ın ilişkisi de kanıtlanmadı. Dünya ülkelerin çoğunluğu Irak’ın işgaline karşı. Öyleyse niye işgal ettik Irak’ı?’ diye sormadı.*Neyse ki, gözlerine siyah bant çekilmemiş bilinç ve sağduyu sahibi pek çok insan var dev ülkede. Son bir haftada yüzbinlerce kişi sokağa dökülerek Irak Harbi’ni, Bush politikalarını şiddetle protesto ettiler. ’Kahraman Lider’e öfke kusan iki bin New Yorklu tevkif edilerek cezaevlerinde geceledi. Hırpalanma pahasına kurultay salonlarına sızarak sloganlar attılar. Bush’un neden kahraman olduğunu bilmiyorum ama kadınlı-erkekli protestocuların coplanıp fişlenmesine rağmen ulusal yararları cesurca savunmaları daha kahramanca.
button