Güncelleme Tarihi:
Tüp bebek uygulamalarında spermler genellikle döndürme ya da yüzdürme yöntemiyle seçiliyor. Ancak bu işlemler spermlere zarar verebiliyor. Spermlerin doğal ortamlarındakine benzer şekilde seçilmesi fikrinden hareketle “mikroçip” (sperm çip veya mikro akışkan çip de deniyor) başka bir deyişle mikro akışkan sıvı teknolojisi gelişti.
Cihazı kullanan kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Prof. Dr. Bülent Tıraş, “Mikroçip yöntemi en kaliteli ve en sağlıklı spermi bulma konusunda çok büyük kolaylık sağladı” dedi. Kadının rahim ağzında ‘mucus’ denilen bir salgı bulunuyor. Bu salgı bir çeşit filtre gibi iş görerek, sağlıklı spermlerin rahme geçişine izin veriyor. Mikroçip ise mikro kanallardan oluşuyor ve basitçe mukus gibi davranıyor. İçine bırakılan spermler kanallar içinden yüzerek geçiyor. En sağlıklı, şekilleri en düzgün, en hareketli, DNA yapıları en iyi olanlar kanalı aşıyor. Prof. Dr. Tıraş, “Yarım saat süren bu maratonu başarıyla geçen spermlerle yumurtalar dölleniyor ve embriyon elde ediliyor. Tüp bebek tedavisinin başarısı önemli oranda yükseldi. En yüksek başarıyı kısırlık sorunu yaşayan erkeklerde yakalıyoruz” dedi.
KALİTELİ SPERM ARANIYOR
Spermle ilgili problem nedeniyle çocuk sahibi olamayan çiftlerde en iyi ve kaliteli sperm ile en kaliteli yumurtayı bir araya getirme çabaları sürüyor. Ama sayıca düşük, yapısal bozukluğu ve hareket problemli spermleri olan erkeklerde, yapısı ve hareketliliği normal olanları bulmak için de yeni teknikler geliştiriliyor. Erkek cinsel ve üreme sağlığı uzmanı Doç. Dr. Emre Bakırcıoğlu, “Mikro akışkan çip teknolojisinin yanı sıra yüksek büyütmede sperm yapısının incelenmesi (IMSI), eletromagnetik sperm seçme yöntemi (MACS), hyoluronan içeren diskleri (PICSI) sayabiliriz” dedi. Ayrıca spermi değerlendirmede DNA yapısındaki hasarları tespit edebilecek yeni testler kullanılıyor.
Akraba evliliği büyük etken
Türkiye’de ortalama her 100 evlilikten 21’i akrabalar arasında yapılıyor. Bu geleneğin yol açtığı pek çok ciddi hastalık arasında kısırlık da bulunuyor. Doç. Dr. Bakırcıoğlu, “İdiopatik olarak adlandırdığımız erkek infertilitesinde çoğunlukla genetik bozuklukların rol oynayabileceğinden şüphelenildiğinden akraba evliliği infertilite açısından risk oluşturabilir” uyarısında bulundu. Bakırcıoğlu ve arkadaşları, Türkiye’de akraba evliliği sonrası birden fazla erkekte infertilite sorunu çıkan ailelerle yaptıkları genetik araştırmayla soruna neden olabilecek 4 yeni gen mutasyonu saptadı.
Kısırlığın yüzde 40’ı erkekten
İstedikleri halde çocuk sahibi olamayan çiftelere bakıldığında, sorunların yüzde 40 erkekler, yüzde 40 kadınlar, yüzde 20’si de her ikisinden kaynaklanıyor. Kadın konusunda daha çok araştırma yapılıyor. Erkeğin değerlendirilmesi sadece sperm analizine indirgeniyor.
Erkek cinsel ve üreme sağlığı uzmanı Doç. Dr. Emre Bakırcıoğlu’nun verdiği bilgiye göre, erkek infertilitesine (kısırlık) etki eden başlıca faktörler arasında doğumsal ürogenital anomaliler (en sık rastlanan inmemiş testis), maliniteler (kanser), ürogenital enfeksiyonlar, varikosel (testis damarlarında genişleme), hormonal bozukluklar, genetik anomaliler sayılabilir. Yüzde 30-40’ında ise problemin sebebi bilinmiyor. Bu gruba da tıp dilinde “idiopatik erkek infertilitesi” deniyor. Çiftlerde problem erkekte olduğu zaman erkeğin üroloji uzmanı tarafından muayenesi ve değerlendirilmesi varikosel gibi tedavi edilebilir anatomik bozuklukların teşhisi, testosteron azlığı gibi kısırlıkla beraber sık görülen hormonal bozuklukları veya testis tümörü gibi hastalıkların erken teşhis ve tedavisi açısından önem taşıyor. Erkeğin sadece sperm analizine bağlı olarak değerlendirilmesi ve doğrudan tüp bebek tedavilerine yönlendirmek tedavi tekrarlayan başarısızlıklarına ve maddi manevi kayıplara yol açıyor.
MENİDE HİÇ SPERM OLMASA BİLE ÇARE VAR
Azoospermi denilen menide hiç sperm görülmemesi durumunda da yardım edilebiliyor. Azoospermi, sperm çıkışına engel olan tıkanıklık durumunda veya testis içerisinde sperm üretimiyle ilgili bozukluklarda görülüyor. Günümüzde testis dokusundan cerrahi yolla arama işlemleriyle (hormonal eksikliğe bağlı azoospermi dışında) sperm bularak bu erkeklerin çocuk sahibi olmalarına yardımcı olunuyor. Doç. Dr. Bakırcıoğlu, “Testisten sperm araştırma ameliyatının mikroskop altında yapılması (mikro TESE) sperm bulma başarı oranlarını yükseltti. Özellikle testis boyutları normalin altında, küçük yaşta inmemiş testis operasyonu geçirmiş olan erkeklerde sperm bulma başarısı bu yöntemle yüzde 60’a ulaştı.”
Mikro TESE yöntemiyle genetik yapı bozukluğu olan Klinefelter sendromu denilen durumlarda bile testisten sperm bulma ve bu erkeklerin de baba olma şansı doğdu. Artık bunlar da diğer üretim bozukluğuna bağlı azoospermik erkekler kadar sperm bulma şansı ve aynı oranda eşlerinin gebe kalma ihtimalleri olduğu biliniyor.
‘Yakışıklı’ sperm yetmiyor
Sperm tahlillerinde üç göstergeye bakılıyor. İlki sperm sayısı (en az 20 milyon olması gerekiyor). İkincisi hareket (en az yüzde 50’si ileriye doğru hareketli olmalı). Üçüncüsü morfoloji yani şekli, görünümü. Ancak bu veriler yetmiyor. Spermlerin DNA’sı da önemli belirleyici. Zira DNA’daki bozukluk hem yumurtanın döllenmemesi hem de düşüğe yol açabiliyor.
BİTTİ