En güzel şeytan

Şeytan güzel de olsa sakın anlaşma yapma

Aptal ve beceriksiz bir aşığın sevgilisini elde edebilmek için şeytanla anlaşma yapmasını konu alan Şaşkın (Bedazzled), insanın ruhunu şeytana satmasının bedelinin ne kadar ağır olduğunu gösteren bir film. Ama o şeytana karşı gelmek de gerçekten çok güç. Çünkü şeytan rolünde Elizabeth Hurley var.

ÜNLÜ Faust ve Mephistoteles efsanesinden yola çıkılarak çekilen Şaşkın, şeytanla anlaşma yapan genç ve beceriksiz bir gencin başından geçenleri konu alıyor. Film, 1967 yılında çevrilen, yönetmenliğini Stanley Donnen'in yaptığı, başrollerini ise Peter Cook ve Dudley Moore'un paylaştığı Bedazzled'in yeni versiyonu. Ama bu kez şeytan gerçekten baştan çıkarıcı bir kadın.

Elliot Richards (Brendan Fraser), çalışma arkadaşı Allison'a (Frances O'Connor) sırılsıklam aşık olan beceriksiz bir genç. Allison ise neredeyse onun varlığından bile habersiz. Bir insanın şansı bu kadar kötüyse her şeyi yapabilir. Sosyal ilişki anlamında sınıfta kalmış, aşkına karşılık bulamamış, sevdiğini ne zaman söylemeye kalksa fırça yemiş.

Elliot işte böylesine berbat bir durumdayken içinden bir dilek geçer. Sevdiği kadının onu farketmesi ve sevmesi için her şeyini vermeye hazırdır. Bu dileği şeytan duyar da karşılıksız bırakır mı?

Şeytan (Elizabeth Hurley) umutsuz gence bir anlaşma önerir ve yedi dilek sunar. Elliot böylesine güzel bir kadından alabildiğine etkilenir ve hemen anlaşmayı yapar. Oysa şeytan bütün bunların karşısında onun ruhunu istemektedir. Mutluluktan havalara uçan ve her şeyin düzeleceğine inanan Elliot kısa zamanda dünyanın kendisine cehennem olacağının farakına varır. Ama geriye dönüş artık imkansızdır.

Başrollerini Elizabeth Hurley ve Brendan Fraser'ın paylaştıkları ve yönetmenliğini geçtiğimiz sezon vizyona çıkan Analyze This'den (Anlat Bakalım) tanıdığımız Harold Ramis'in yaptığı filmin yapımcıları ise Trevor Albert ve Harold Ramis.

Senaristlerin filmdeki çıkış noktaları şu soru olmuş: Bir Amerikalı en çok hangi dilekte bulunur? Uzun süren hazırlık aşamasında anlamışlar ki, Amerikalıların en çok diledikleri şeyler, güçlü, zengin, ünlü, akıllı ve atletik olmakmış. Fakat bunların her gün dilendiği bir ülkede sahip olanların da aslında mutlu olmadıklarını görmüşler. Demek ki mutluluğun anahtarı bunlar değil diye düşünmüşler.

Sıra şeytanı kimin canlandıracağın gelince de bunun bir kadın olması gerektiğinde birleşilmiş. Yönetmen Ramis bu kararın nedenini şöyle açıklıyor: ‘‘Zaten dünyada erkekleri yoldan çıkaranlar da kadınlar değil midir? Öyleyse bunca yıllık öğretilerde şeytanın erkek olması ya da en azından masculen davranışlar sergilemesinde bir yanlışlık var. Bir kadın da pekala şeytan olabilir.’’

HER ERKEĞE BÖYLE BİR ŞEYTAN GEREK

Filmin başrol oyuncusu olarak seçilen Brendan Fraser'in yanında onun saf ve masum görüntüsü ile tezat oluşturacak nitelikte bir kadın oyuncuya ihtiyaç duyulmuş. Sonuç olarak son yılların en çok ilgi gören güzel oyuncularından Elizabeth Hurley'de karar kılınmış. Bu kararın nedenini de şöyle açıklıyor yönetmen: ‘‘Öylesine hükmedici, güçlü ve yeterli bir görüntüsü vardı ki, onu şeytan olarak hayal etmek değil, her erkeğin benim şeytanım olsun diyeceğini hayal etmek çok daha kolaydı.’’

Yönetmen ve senaryo ortağı Harold Ramis, Peter Tolan ve Larry Gilbart hayal güçlerini Elliot'ın istekleri konusunda zorlayarak değişik fanteziler kurmuşlar. Bu fanteziler filmin görsel zenginliğini sağlamış. Daha doğrusu kendi fantezilerini de beyaz perdeye aktarma fırsatını böylece ellerinden kaçırmamışlar.

Film çekimleri sırasında kurulan şeytanın diskosu toplam 400 kişilik bir figüran kadrosu ile oluşturulmuş. Yine şeytanın ofisinin görüntüleri için kadavra dolaplarından dosya dolabı yapılmış.