Güncelleme Tarihi:
Gazeteyi telefon ve faks yağmuruna tutan onlarca çekici mağdurunun en çok hangi konularda şikayetçi olduğunu inceledik. İşte en sık dile getirilen dört şikayet:
1- Polis memurlarının kaba tavrı
2- Kim olduğu belirsiz otoparkçılarla muhatap olmak
3- Çekici şoförlerinin polis gibi davranması
4- Park cezası yerine çekici parasının alınması.
İlk çekici mağduru Gönül Kocagil. Geçtiğimiz ağustos ayında Kocagil, arabasını Ali Sami Yen Stadı'nın arkasındaki caddeye park etti. Ama bulunduğu işyerinden arabasını görebiliyordu. Bir müddet sonra Trafik Vakfı'na ait bir çekicinin geldiğini gördü. Tabii koşarak arabasının başına gitti. Bundan sonrasını Kocagil anlatıyor:
‘‘Ben gidene kadar arabam bağlanmıştı. Polis memuruna hatalı park cezasını ödeyeceğimi söyledim. Ama polis tek bir kelime bile söylemeden çekiciye binip uzaklaştı. Arabam birkaç metre ilerideki Ali Sami Yen Otoparkı'na çekildi. Oradaki diğer polislere arabamı niye yanımda çektiklerini sordum. Biz polislerle tartışırken arabamı çeken polis, ağzını bile açmadı, gazete alıp okumaya başladı. Polisin bu kayıtsız tavrı, arabamın çekilmesi kadar sinirlendirdi beni. Kimliğini istedim vermedi.’’
Uzun tartışmadan sonra otoparkta bulunan trafik polisleri Kocagil'e, trafik cezasını almayacaklarını ama otopark ve çekici parasını ödemek zorunda olduğunu söylerler. Kocagil de ödemeyi yapar: ‘‘Aslında ödemem gereken para hatalı park cezasıydı. Ertesi gün ceza fişinde yazan numarayı aradım. Telefona çıkan memur hafifletici bir konuşma yaptı. Polisi polise şikayet etsem ne olacak diye düşünüp sonra da vazgeçtim.’’
İkinci çekici mağduru ise Haseki Hastanesi'nde görevli Op. Dr. Mustafa Akyıldız. Akyıldız: ‘‘Sefaköy Halkalı Caddesi'nde bulunan Elf benzin istasyonu ile Akbank arasına arabamı iki servis otobüsünün arasına park ettim. Yarım saat sonra döndüğümde otobüsler duruyordu ama benim aracım çekilmişti. Arabamı Trafik Vakfı'na ait bir çekicinin çektiğini öğrendim. Uzun bir aramadan sonra da bir düğün salonunun otoparkında buldum. Otoparkçılara onlarca otobüs-kamyon içinden neden arabamı çektiniz, diye sordum. Olay büyüdü. Otopark kahyaları tarafından tartaklandım. Polise, doktor arması ve hastane kartı yarım saat hasta bakma hakkı tanımaz mı dediğimde, 'o eskidendi' dedi. Adını da vermedi. Elimden arabamın anahtarları alındı ve cezayı ödeyinceye kadar rehin tutuldu.’’
Şikayetler devam ediyor
Can Selçuk:
‘‘Mecidiyeköy'de Kanal D'nin olduğu yerde iki Mercedes marka otomobilin arasına arabamı bıraktım. Saat 14.00 civarıydı. Park yasağı da yok. Döndüğümde arabam çekilmişti. Mecidiyeköy Otoparkı'na gittim. Benden 20 milyon 500 bin lira istediler. İki Mercedes'i niye almadıklarını sordum, biz onları tanıyoruz deyip dalga geçerek güldüler. Vatandaşa inanılmaz kötü davranıyorlar.’’
Hanefi Aydın:
‘‘Geçtiğimiz 7 Nisan günü saat 12.30 civarında Perşembe Pazarı'nda beş dakika için arabamı bıraktım. Bir parça alıp geldim. Çekici arabamın başına gelmişti. Trafik Vakfı'nda görevli memur çekici parası almak istedi. Yapmadığınız işin parasını alamazsınız dedim. O zaman hem hatalı park cezasını hem de otopark ücretini de keserim dedi. Neden resmi kıyafetli devlet memuru vatandaşı böyle zor durumda bırakıyor?’’
Suat Evran:
‘‘25 Şubat'ta arabam Bakırköy Galeria'nın arkasındaki tali yoldan çekildi. Burası park yasağı olmayan bir yol. Günün her saatinde arabalar park eder. Buradan araç çekilmesi tamamıyla çekici çetesi ile trafik polisinin çıkar anlaşmasının sonucudur.’’
Bir okuyucu:
‘‘Üsküdar'da Doğancılar Adliyesi'ne gittim. Park yasağı olmayan bir sokağa bıraktım. Arabamın başına Trafik Vakfı'na ait bir çekici gelmişti ki geri döndüm. Benden çekici ve otopark ücretini de talep etti. İtiraz edince ruhsat ve ehliyetime el koydu ve motora binip gitti. Bütün gün polis memurunu kovaladım. Akşama doğru bulup ruhsatımı istediğimde üç milyon lira verip kurtuldum.’’
Bir kadın:
‘‘Nişantaşı Akkirman Sokak'ta yokuşun bitiminde bir otopark var. Bu otopark bütün sokağı işgal ediyor. Trafik Vakfı çekicileri de buraya durmadan araba getiriyor.’’