En büyük rock festivali

Hürriyet, 6 ayrı sahnede 200 sanatçının konser verdiği Glastonbury Festival’deydi

Glastonbury Festival, Büyük Britanya'nın en köklü ve en büyük rock festivallerinden biri. V99, Reading, T In The Park filan da iyi festivaller ama, Glastonbury hem süre olarak (3 tam gün), hem katılan toplulukların sayısı ve nitelikleri açısından en büyük festival olarak gösteriliyor. 6 ayrı sahnede 200 civarında sanatçı ve topluluğun konser verdiği festivalde aradığınız aramadığınız her şeye rastlıyorsunuz...

Londra'nın hiç de güzide olarak hatırlamayacağım semti Hammersmith'teki Universal PolyGram binasında beni kapıdan yolcu eden Kevin McGuirre, sadece omzuma dostça dokunup ‘‘Ayakta kal’’ demekle yetindi. Kevin'in ağlamaklı yüz ifadesine ve omzumdaki çantaya uzun uzun baktıktan sonra, yılın en büyük rock festivali için yola koyuldum. Glastonbury'yi tamamlayanlara ‘‘rock hacısı’’ gözüyle bakılıyor. Çeşitli zorlukları aşarak üç günü tamamlayanlar en meşhur Glastonbury sloganı olan ‘‘Survive!’’ yazılı tişörtleriyle bir sene boyunca gururla dolaşıyorlar. Ben de elimden geldiğince mücadele ettim. Ama ne maceraydı..

Bu yıl toplam 6 ayrı sahnede, 200 kadar sanatçı ve topluluk üç gün boyunca müzik yaptılar. Bu yılın ağır topları REM, Blondie, Hole, Bush, Beautiful South, Kula Shaker, Pavement, Marianne Faithful, The Chemical brothers, Fatboy Slim, Gus Gus, Texas, Manic Street Preachers, The Cardigans, Patti SmithThe Corrs, Lenny Kravitz, Fun lovin' Criminals, Tindersticks, Sneaker Pimps, Suzanne Vega gibi isimlerdi.

DEBORAH VE COURTNEY

Festivalin yıldızları konusunda hemen herkes fikirbirliği içindeydi. 54 yaşındaki Deborah Harry, topluluğu Blondie'yle sahneye çıktığında ortalığı kavuran güneş bile soluk kaldı. Kıpkırmızı bir elbise ve şapkayla sahneye çıkan Debbie, ‘‘Call Me’’yle başlayıp, ‘‘Maria’’yla noklatadığı konser boyunca deyim yerindeyse ‘‘kitleleri çılgına çevirdi.’’ Courtney Love da mükemmel performans gösteren isimler arasındaydı. Seçtiği üç seyircisi sahneye çıkaran ve ‘‘Hadi siz burada oturun bakalım’’ diyen Love, ‘‘Violet’’la başladığı seti boyunca tansiyonu sürekli yüksek tuttu. REM de festivalin en uzun süre beklenen topluluğuydu. Yıllardır Glastonbury'yi son dakikada iptal eden topluluk sahneye çıktığında bile çoğu kişi bu duruma inanamıyordu. Michael Stipe ve ekibi ‘‘Finest Work Song’’a kadar geri giderek, onca yılın acısını da çıkarmış oldu.

EN MEŞHUR ÇİFTLİk

Glastonbury, belki de İngiltere'nin en meşhur çiftliği. Bu yıl 100 binin üstünde müzik tutkununun buluştuğu bu çiftlik eski bir hippi olarak tanınan Michael Eavis'e ait. İlk olarak 19 Eylül 1979'da düzenlenen festivalde bugüne kadar Led Zeppelin'den T-Rex'e, David Bowie'den Joan Baez'e, Massive Attack'tan Hawkwind'e kadar aklınıza gelebilecek tüm gruplar sahneye çıkmış. Festivalden önce The Guardian'a konuşan Eavis, ‘‘Günüm ikiye bölünmüş durumda. Hem festivalle ilgileniyorum hem de emniyetli bir yere taşıdığım ineklerimle. Onları çok özlüyorum’’ dedi.

GÜNEŞLİ BİR GÜNDÜ

Glastonbury normalde çamurlu bir zeminde gerçekleştiriliyor. Onbinlerce çadıra yerleşmiş rock tutkunları, festivali tamamladıklarında birer çamur insana dönüşüyorlar. Glastonbury'nin simgelerinden biri kabul edilen çamur bu yıl yoktu. Şans eseri festivalin ilk günü açan güneş üç gün boyunca dev araziyi ve hangi sahneye koşacağını şaşırmış kalabalığı mükemmel bir şekilde ısıttı. Hatta ücretsiz güneşyağı servisi bile yapıldı.

Aman DİKKAT!

100 binden fazla rock dinleyicisinin kontrol edilmesi tabii ki kolay bir iş değil. Zaten festivale girişinizi sağlayacak olan biletle birlikte bir de dev bir uyarılar listesi veriliyor. Uyarılardan bazıları şöyle:

1- Hırsızlara dikkat. Kaybetmeyi göze alamayacağınız şeyleri yanınızda taşılmayın. (Bu yıl 1800 civarında olay yaşandığı söyleniyor. Büyük bölümü içkiyi fazla kaçıranlar veya uyuşturucuyla bağlantılı sorunlar yaşayanlar. Hırsızlık ikinci sırada.)

2- Fazla içmeyin. Uyuşturucu kullanmayın. Hele uyuşturucu kullandıysanız hiç içki içmeyin.

3- Yanınızda tuvalet kağıdı götürün.

4- Çevreye zarar vermeyin.

5- Kontrol edemeyeceğiniz kamp ateşini yakmayın.

6- Yerleri kazmayın...

SADECE MÜZİK DEĞİL

Glastonbury sadece bir müzik festivali değil. Maliyeti hesaplandıktan sonra arta kalan tüm para Greenpeace başta olmak üzere çeşitli örgütlere değıtılıyor. Festivalde bira satışı, işçi sendikaları yararına yapılıyor. Bunun ötesinde, tiyatro, açık hava sineması, çocuklar için oyun alanı vesaire de dev festival alanına dağılmış durumda. Bütün festival etkinliklerinden bir bilet alarak faydalanıyorsunuz. Bu arada bilet fiyatı 83 pound yani yaklaşık 50 milyon TL...