Güncelleme Tarihi:
Saat 07.30 sularında iki önemli telefon konuşması, zirvenin kapılarını açıyor….
Sevgili okuyucular; aslında şimdi size aktaracaklarım bir süredir hükümet ve asker arasında güvenlik konusunda oluşmuş “ortak hissiyatların” ve kararların dünkü zirvede daha rafine bir hale getirilmesinden ibarettir.
Şimdi detaylara girebiliriz….
Dün zirve öncesinde bölgenin bazı önemli valileri Ankara’da çok kritik değerlendirmeler yaptılar. Yeni direktifler aldılar. Bölge valileri yoğun insiyatif kullanma ve en geniş yetkilerle reaksiyon verme noktasına geldiler… (Bazı olaylar nedeniyle valiler kısmi sokağa çıkma yasağı ilan edebilirler.)
-Bu kapsamda önümüzdeki kısa bir dönemde önceden hava fotoğrafları çekilmiş bölgeleri kapsayacak şekilde; kendi sınırları için çok büyük bir kara harekatı yapılacak. Harekat özellikle teröristlerin sığınma bölgeleri haline getirdikleri, Şırnak merkezli Gabar, Namaz ve Cudi dağlarında yoğunlaşacak.
-Ayrıca sınırımızdan Kuzey Irak’a doğru 15-20 kilometre derinliğinde her türlü geçişe karşı “yoğun hassasiyetli” bir tampon şerit oluşturuluyor. (Bu tampon bölge fiilen vardı ancak çok daha yoğun bir hale getirilip, termal bir kalkan oluşturulacak.)
-Teröristlerin amacı halkı bölmek, halkla devleti ve idarecileri karşı karşıya getirmek, ekonomiyi zaafa uğratmak, kin ve nefret yaymaktır. Bu kapsamda şehit cenazelerinde ortaya çıkan psikoloji halkla devlet arasında olumsuz görüntülere yol açmaktadır. Bir anlamda terörizm psikolojik harekatı cenaze törenlerinden yayılan öfkeyi devlete karşı tetiklemeye çalışmaktadır. Bunun önüne geçilmesi için gerekli çalışmaların yapılması …
-Halkın Irak’a doğru geniş kapsamlı bir harekat yapılarak terörün ancak bu şekilde önleneceği yolundaki beklentisinin azaltılması,
-Bölgede, dağlarda devriye gezen özel kuvvetler personelinin artırılması,
BAŞBAKAN VE BAZI KOMUTANLAR BÖLGEYE GİDEBİLİR
Sevgili okuyucular,
Ankara’da Başbakan, Genelkurmay Başkanı; Dışişleri Bakanı, Kara ve Jandarma Komutanları ile istihbarat makamlarının katıldığı toplantının en kritik özet sonuç manzarası ise şudur:
-“Hükümetle askerin arası bozuk, kopukluk var” gibi söylenti ve eleştirilere karşı “Hayır, güvenlik konusu her şeyin üzerindedir. Bu konuda tam bir uyum içerisindeyiz” mesajı verilmiştir.
Bunun perde arkasındaki detayına iyi dikkat etmek lazım…
Daha başka bir deyişle perde arkasındaki detayı şöyle özetleyebilirim:
Cumhurbaşkanlığı seçimleri, başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere yapılan bazı uygulamalar ve kadrolaşmalar, türban, askeri şuura kararları konusunda asker hükümetle aynı görüşte olmayabilir. Ancak terör meselesinde bütün bu görüş ayrılıkları bir kenara bırakılıp önceliğin güvenlik olduğu ilan edilmiş ve bu konuda uyum içerisinde olunduğu vurgulanmıştır. Çünkü burada mesele şehit verdiğimiz gencecik vatan evlatlarıdır.
Çünkü burada mesele Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bekasıdır. Çünkü burada mesele bayraktır, devlettir, millettir…
İşte bu değerlendirmeler sonucunda zirveden sonra “güvenlik birinci önemlidir, asker ve hükümet tam bir uyum içerisindedir” mesajı verilmiştir.
PKK’NIN “ATEŞKES” OYUNU
Ankara’daki bir başka önemli değerlendirme ise şu:
Amerikan kökenli AP ajansı daha önce Türk askerinin Kuzey Irak’a girdiğini ve harekata başladığını iddia etmişti. Bunun doğru olmadığı ortaya çıkmıştı. Şimdi aynı ajans Ankara’daki zirveden 64 dakika önce PKK’nın “ateşkes” ilan ettiğini duyurdu. Peki bu uluslararası ajans ne yapmak istiyordu?
Bu sorunun değişik cevapları var, bu cevaplar da değerlendiriliyor.
Acaba bu Türkiye’nin terörle mücadelesine karşı bir uluslararası bir psikolojik harekat mıydı?
Öncelikle Türk askerinin Kuzey Irak’a geçtiği ilan edilerek bölgeye dikkat çekilmiş oluyor.
Ve terör örgütü Türkiye’yi kana buladıktan sonra çok önemli bir zirve öncesinde “ateşkes” ilan edildiği duyuruluyor. Bu uluslararası düzeyde terör örgütünün insiyatifi ele aldığı gibi bir imajı oluşturmaya gayret etmek anlamına gelebilir.
Elbette bütün bunlar Ankara’daki değerlendirmeler…
Bunların ötesinde ajansın haberciliği “masum” bir yanılgı olarak savunulabilir.
BÖLGEDE SEÇİM GÜVENLİĞİ
Zirve öncesinde, sırasında ve sonrasında Ankara şu kritik soruyu da artık değerlendirmeye başladı…
Terör örgütü bu eylemleri başlatarak eğer istersek bölgede seçimleri kanlı bir hale getirebiliriz mesajı mı vermeye çalışıyor. Bölgede, seçim, seçmen ve sandık güvenliği konusunda bazı bölge valileri Ankara’da toplantılar yapıyor. Bu arada yine Ankara’daki istihbarat merkezlerine şu bilgi ulaşıyor:
-Terör örgütü aday olmasını istemediği kişilere tehdit göndermeye başladı.
Aday güvenliği meselesi özel olarak değerlendirmeye alındı. Özellikle terör örgütünün istemediği bağımsız adayların durumu hassasiyetle izleniyor.
Evet, sevgili okuyucular sabahın erken saatlerinde aralamaya başladığımız perdenin arkasındaki Ankara manzarası şu saat itibariyle böyle gözüküyor. Tabii bu arada alçakça mayınlarla ve pusularla şehit verdiğimiz vatan evlatlarımız için ruhumuza yapışan gözyaşları kurumuyor dinmiyor…
O göz yaşları giderek daha da büyüyen bir öfke seline dönüşüyor.