Güncelleme Tarihi:
CHP’nin müftü kökenli İstanbul Milletvekili İhsan Özkes’in düzenlediği, bir grup din adamı ve ilahiyatçı ile gazetelerin Ankara temsilcilerinin davet edildiği iftarda konuşan Kılıçdaroğlu, özetle şunları söyledi:
Verginin hesabını soruyorsak demokrasi rayına oturmuştur
TEK vergi vermediğiniz bir alan teneffüs ettiğimiz hava, onun dışında herşeye vergi veririz. O verginin nerelere harcandığını soruyor muyuz hiç. Demokrasinin çıkış noktası bu soruyu sormakla başlar. ‘Benim ödediğim vergileri nereye harcıyorsun ey hükümet’ diye sorduğumuz anda bilin ki artık o ülkede demokrasi rayına oturmuştur. Hesap sorarken tabii gidip elimize silah, top, tüfek alarak hesap sormak değil. Demokratik ölçüler içinde hesabımızı sormamız lazım. Eğer hesap vermiyorsa yine demokratik ölçüler içinde onu iktidardan almamız lazım.
NİYE GERİDE KALDIK
“Ahlaktan söz ettik. Dinin temeli bana öğretilen ahlaktır. Bir halk ozanımız ne güzel söylemiş, ‘Cehennem dediğin dal, odun yoktur, herkes ateşini buradan götürür.’ Devrimcilikten söz edildi. Bütün peygamberler devrimcidir, dünyayı değiştirmişler. Hazreti Muhammed tarihin gördüğü en büyük devrimcidir. Yeni bir çağ açmıştır. İslamiyet’in başlangıç yıllarına bakalım. Geliştirilen bilim, Ortaçağ’ın Rönesansı’na kaynaklık yapmıştır. Sormamız gereken soru şudur; neden şimdi Avrupa ya da Batı bizden çok daha ileride? Bugün geride kalınmışsa bu sorgulanmalı. Eğer sorunun yanıtını bulabilirsek emin olun çok şeyi çözmüş oluruz, çözmek zorundayız.
JAPONYA ÖRNEĞİ
Siyasetçi topluma örnek olan kişidir. Japonya’da bir belediye başkanı 4 saat sular akmadı diye istifa ediyor. Bu adam Müslüman değil. Bir de bizi düşünün.
20 gün sular akmaz, kimse istifa etmez. Ahlakı sorgulamak gerekirse Japonya’daki adam mı buradaki mi ahlaklı? Kul hakkı yiyenden hapse gireni gördünüz mü siz; yok. Ahlakı özümsersek zaten bunu yapmayız. Kul hakkı yemek bütün dinlerde günahtır. Biz dini siyasette kullanmak istemeyiz. Emin olun yanlıştır.
KİMDE TERAZİ VAR
Atatürk’ten söz ettik. Gerçekten onun devrimlerini yeteri kadar özümsemiş değiliz. Ona en büyük kötülüğü biz yaptık. Emin olun en büyük kötülüğü yapanlar da onun adını en çok kullananlar oldu. Cephelerde çarpışmış, gerçekten de arkadaşımızın duasında ettiği gibi öbür dünyaya giderken de kefeniyle gitmiş. Bütün malvarlığını bu topluma bırakmış. Şimdi ben bu insana ‘Müslüman değilsin’ dersem haksızlık yapmış olmaz mıyım? Allah aşkına, kimin elinde ‘Sen fazla dindarsın, sen az dindarsın’ diye terazi var. O kadar çok ayrıştık ki neredeyse dini unutup mezheplere indirgedik. Ne güzel hocamız söylüyor. Kuran var, hepimizin ortak kitabı. Bana söyleyebilir misiniz Hz. Muhammed’in mezhebi nedir diye? Yok öyle bir şey. Herkesin kendi inancı var ve biz o inanca saygı göstermek zorundayız.”
Mevlitteki Atatürk’e şükran cümlelerini Diyanet çıkardı
GECEDE iftar duasını yapan İsa Varlı, yaptıkları ve Türkiye’de özgürce ibadeti sağladığı için Atatürk’ü şükranla andı. Bunun üzerine söz alan bazı ilahiyatçılar, son yıllarda camilerde Atatürk adının anılmaktan korkulur hale gelindiğini belirterek, Atatürk’ün adının hutbelerden çıkarılmasını eleştirdi. Dr. Asaf Demirbaş, TRT’de yayınlanan bir mevlitte Atatürk’e de şükran ifade eden 2-3 cümle ayırdıklarını, ancak TRT’nin ilk kez yaptığı bir uygulamayla o metni Diyanet İşleri Başkanlığı’na gönderdiğini belirterek, “Diyanet o kısmı çıkardı” dedi. İftarda söz alan Diyanet alanında örgütlü sendika başkanlarının, “Diyanet hiç bu kadar siyasallaşmamıştı. Milletvekilleri, il başkanları, belediye başkanları atamalara müdahale ediyor” sözleri de dikkat çekti. Bazı ilahiyatçılar da Başbakan Tayyip Erdoğan’ın dinle ilgili söylemlerini eleştirdi. Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nusret Çam, “Kindar gençlik yetiştirmekten söz eden bir Başbakan olamaz” dedi.