Kamuran ZEREN / ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Ocak 27, 2002 02:32
Rektör atamalarının yapıldığı 2000 yılı Temmuz ayında başlayıp, boşalan YÖK üyeliklerine atamalar sırasında tırmanışa geçerek süren Köşk-YÖK krizinden yeni bir kriz daha doğdu. Devletin Anayasal iki kurumu Köşk ile YÖK arasında, bu kez de ‘‘emir’’ savaşı yaşandığı ortaya çıktı.
Cumhurbaşkanlığı'ndan Eylül 2001’de gönderilen ‘‘emir’’ yazısı YÖK'ü karıştırdı. YÖK, Cumhurbaşkanı'nın emir verip veremeyeceği konusunda görüş sordu. Danıştay, 02. 11.2001 tarihli kararında ‘‘tavsiye olarak algılayın’’ diyerek, oybirliğiyle Cumhurbaşkanının YÖK'e emir veremeyeceğini bildirdi. Danıştay'ın ‘‘istişari görüşü’’ Köşk'e de gönderildi.
EMRETMİŞLERDİR
Hürriyet, Köşk ile YÖK arasında ipleri kopma noktasına getiren savaşın belgesini ele geçirdi. Buna göre, YÖK Denetleme Kurulu Başkanı'yla ilgili başvuruyu kapsayan bir yazı, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği tarafından, YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz'e hitaben, YÖK Başkanlığı'na gönderildi. Özetle, ‘‘YÖK Denetleme Kurulu Başkanının aynı zamanda TÜBİTAK Bilim Kurulu üyeliği görevini de yürütmesinin, hukuka aykırı olduğu iddiasıyla Cumhurbaşkanlığına yapılan başvuru üzerine, Cumhurbaşkanlığınca bu iki görevin bir arada sürdürülmesinin yasaya aykırı olduğu belirtilerek, YÖK Başkanlığı'ndan gerekenin yapılması’’ istenilen yazıda, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in bu isteği, ‘‘emretmişlerdir’’ ifadesiyle iletildi.
Gürüz ise bunun üzerine, Cumhurbaşkanının YÖK'e emir verip veremeyeceği konusuna açıklık getirilmesi için Danıştay'dan ‘‘istişari görüş’’ istedi. Cumhurbaşkanı'nın Anayasal konumu ile mevcut idari teşkilat yapısının dikkate alınarak, kamu kurum ve kuruluşlarınca tesis edilen işlemlerden, hukuka aykırı gördükleri hakkında, bunların hukuka uygun hale getirilmesi yolunda, ilgili kurumdan herhangi bir talepte bulunup bulunamayacağı konusuna açıklık getirilmesi talep edildi.
TAVSİYE EDER
Danıştay Birinci Dairesi, Başbakanlık ile Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü'nün de başvurusu üzerine yaptığı değerlendirme sonunda, 02.11.2001 tarihinde oybirliği ile aldığı kararda, Cumhurbaşkanı'nın isteminin, ‘‘emir’’ değil ‘‘tavsiye’’ olarak algılanılması gerektiğini bildirdi. Kararda, Cumhurbaşkanının, Anayasal ve yasal görev ve yetkileri dikkate alındığında, kamu kurum ve kuruluşları üzerinde hiyerarşik ve idari vesayet yetkisi bulunmadığı vurgulandı. Bu çerçevede, Cumhurbaşkanının, ‘‘kamu kurum ve kuruluşlarınca tesis edilen işlemlerden hukuka aykırı gördükleri hakkında gereğinin yapılması isteminde bulunamayacağı’’ bildirildi. Bu yönde gelecek isteğin ‘‘emir’’ olamayacağının altı Danıştay tarafından, ‘‘konunun incelenerek varılacak sonuca göre işlem yapılmasını öngören bir istem olarak değerlendirilmesi gerektiği’’ ifadesiyle çizildi.