Güncelleme Tarihi:
Emniyet’te bir döneme damgasını vuran, terörün en ağzın olduğu o yıllarda hep ön saflarda bulunanlar, “yaş 60”a gelince zorunlu olarak emekliye ayrılıyor. Genel Müdür Yardımcıları Halil Tuğ, Kamil Tecirlioğlu, Ramazan Er’den sonra Necati Altıntaş da emekliye ayrıldı. Her birinin unutulmaz kahramanlıklarından söz edilir. PKK’nın 1993 yılında Şırnak’ı adeta teslim almak üzereyken, bir gece yarısı bu il’e Emniyet Müdürü olarak atanan Altıntaş mücadele verirken, Emniyet’in helikopterleri de çatışma alanına mermi yetiştirmek için inip kalkıyordu…
Şu günlerde Emniyet’te kimin hangi göreve getirileceğinden çok, elden ele dolaşan bir listeden söz ediliyor. Yeni liste değil, bu listede adı geçenlerle ilgili değerlendirmeler yer alıyor. Emniyet’te öteden beri uygulanan “biçme” yöntemlerinden birisi, bu listelerin ortaya dökülmesidir. Bu kez, listenin ortaya dökülmesiyle yetinilmedi, listeler ve kişilerle ilgili değerlendirmeler de Devletin değişik birimlerine de gönderildi. Hatta, İşçi Partisi konunun araştırılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
İşte, bu liste ile ilgili araştırmalar derinleştirildikçe, yeni yeni bilgiler de ortaya dökülmeye başlandı. Bu listenin personelden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Necati Altıntaş’ın hazırladığı, hatta 10 takım fotokopi hazırlattığı, “okunduktan sonra imha edilmesi” istirhamıyla bilgi notu da yazdığı öne sürüldü. Öne sürülmekle kalmıyor, bununla ilgili belgeler de ortaya dökülüyor.
Emniyet'te "Fethullahçı yapılanma" olduğu ve bu çerçevede önemli görevlere getirilenlerle ilgili olarak bir liste hazırlandı. Daktiloyla yazılan listenin karşısına el yazısıyla bazı değerlendirme notları da eklendi. Yani, listede birilerinin el yazısı var ama bunun kim olduğu bilinmiyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Dairesi’nde de bazı isimler geçiyor. Onların, liste üzerindeki el yazısından yola çıkıp bunun kime ait olduğunu bulmaya çalıştığı ve o yüzden şüphelendikleri bazı isimlerin yazılarından örnekler alıp bunları gizli bir biçimde karşılaştırdıkları da Emniyet kulislerinde konuşuluyor.
SAVCILIĞA SUÇ DUYURUSU
Elden ele dolaşan 4 sayfalık "Emniyet'te Fethullahçı kadro" listesinde 4 daire başkanı, 11 daire başkan yardımcısı, 32 şube müdürü, 3 başkomiser, 3 öğretim üyesinin de bulunduğu 57 kişinin adı geçiyor ve bu kişilerle ilgili bilgiler yer alıyor. İşçi Partisi adına Avukat Nusret Senem, Emniyet içinde olduğu öne sürülen "yasadışı örgütlenmenin" soruşturulmasını ve faillerinin saptanıp cezalandırılması istemiyle Savcılığa başvurdu.
Ankara Cumhuriyet Savcısı Abbas Özden, suç ihbarına dayanak oluşturan belgenin genel ve soyut iddialar içerdiği, somut bir suç isnadına yönelik olmadığı gerekçesiyle başvurunun işleme konulmamasını kararlaştırdı. Başsavcı Hüseyin Boyrazoğlu da Emniyet Genel Müdürlüğü'ne gönderdiği 31 Ocak 2008 tarihli yazıda, Savcılığın kararını belirtti, idari yönden gereğinin yapılabilmesi için dilekçe ve eklerini ulaştırdı.
YARDIMCININ ADI
Listenin Cumhuriyet Savcılığı'na Olayın savcılığa intikal ettirilmesinden sonra Emniyet Genel Müdürlüğü Personel Dairesi'nde görevli bir polis, liste üzerinde Genel Müdür Yardımcısı Necati Altıntaş, Personel Dairesi Başkanı İbrahim Selvi, şube müdürleri Mevlüt Demir ve Mehmet Akdeniz'in çalıştığını, listelerden 10 suret fotokopi çektirildiğini, bazı makamlara bunların üst yazıyla gönderildiğini öne sürdü.
Daha önce dolaşan listeye, bu kez yeni sayfalar eklendi. Kim olduğu bilinmeyen polis memuru, bir örneğini Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na, İçişleri Bakanlığı’na, Cumhurbaşkanlığı’na, Başbakanlığa gönderdiği yazının ekine bir de Genel Müdür Necati Altıntaş’ın imzası bulunan “bilgi notu”nu ekledi.
Emniyet’i karıştıran liste ve yeni ortaya çıkan ihbar mektubunda bu kez şu iddialarda bulunuldu:
“Bağlı bulunduğum şube müdürüm Mehmet Akdeniz, mesaiden sonra talimat almadan ayrılmamamı söyledi. Akşam saat 20.30 civarında Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Necati Altıntaş’ın odasına gelmemi emretti. Odaya girdiğimde genel müdür yardımcımızın toplantı odasında kendisi, Personel Dairesi Başkanı İbrahim Selvi, Dışilişkiler Başkanlığı’ndan Şube Müdürü Mevlüt Demir ve Şube Müdürüm Mehmet Akdeniz önlerinde bir evrak üzerinde çalışıyorlardı.
Bana, orada mevcut bilgisayarın başına oturmamı söylediler ve ekteki bilgi notunu yazdırdılar. Daha sonra bu bilgi notu ile 4 sayfalık ekteki daktilo ile yazılmış ve üzerinde el yazısı ile düzeltmeler bulunan listenin 10’ar nüsha çoğaltılarak getirmemi emrettiler. Ancak, bu listenin şimdi elden ele dolaşması üzerine vicdanı azabı çekmeye başladım. Ben de suç delillerini ekte sunuyorum.”
Polis memurunun “vicdan azabı çekiyorum” deyip ortaya çıkardığı ise Genel Müdür Yardımcısı Necati Altıntaş’ın imzasını taşıyor. Değişik makamlara gönderildiği belirtilen bu notta, Emniyet içindeki Fethullahçı yapılanmadan söz ediliyor, bu bilgi notunun okunduktan sonra imha edilmesi istirhamında bulunuluyor.
EMNİYET’TE GÜÇLER SAVAŞI
Emniyet’te gruplar arasında ciddi bir mücadele sürüyor. Necati Altıntaş, 4 Ocak’ta yaş haddinden emekliye ayrıldı. Görevden ayrıldıktan sonra adının böyle bir olaya karıştırılmasının şaşkınlığını da yaşıyor.
Necati Altıntaş yaş haddinden emekliye ayrıldı ayrılmasına ama personel dairesindeki kadroyu etkisiz hale getirmek için onların adının bu tür işlere karıştırılması gerekiyordu. Nitekim Personel Dairesi Başkanı İbrahim Selvi, o birimde görevli bazı personel, gizlice liste hazırlayıp değişik makamlara ihbarda bulunan kişiler gibi gösteriliyor. Yani, bir kadro operasyonuna zemin hazırlanıyor.
Necati Altıntaş’dan boşalan Personelden Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı’na, Teftiş Kurulu Başkanı Ali Kolat şimdilik vekalet ediyor. Bu göreve asaleten ataması için kararnamesi Cumhurbaşkanlığı’na gönderildi. Daha önce Balıkesir Emniyet Müdürlüğü görevinde bulunan Celal Uzunkaya’da trafikten sorumlu genel müdür yardımcısı olarak geçen hafta görevine başladı.
Emniyet’in gündeminde “liste savaşları” daha uzun süre yer edinecek gibi gözüküyor. Listede adı geçenlerin bazılarının vali tarafından doldurulan sicil dosyasında “Fethullahçı” yazdığını da göz ardı etmemek gerekiyor. Nitekim listeyi hazırlayanlar da hakkında böyle bir belge bulunan kişiyi ilk sıraya oturtmuşlar…
BÖYLE BİR BELGE HATIRLAMIYORUM
Emekliye ayrıldıktan sonra, oğlunu ziyarete giden Necati Altıntaş’a, telefonla Amerika’da ulaştık. Altıntaş, TEMPO’nun sorularını şöyle cevaplandırdı:
- Savcılığa gönderilen bilgi notunda sizin imzanız var?
Ben günde binlerce evrak imzalıyorum. Ne olduğunu hatırlamam mümkün değil. Bunlar arasında Cumhuriyet Savcılıklarına gönderdiğimiz yazılar da oluyordu.
- Gönderdiğiniz bilgi notunun imha edilmesini niçin istediniz?
Böyle bir resmi evrak olmaz. Böyle bir şeyi de hatırlamıyorum.
- Emniyet’te Fethullahçı yapılanma ile ilgili daktilo ile yazılan mektubun üzerinde, kalemle yapılan düzeltmelerin sizin yazınız olduğu öne sürülüyor?
Ben Amerika’dayım. Görmeden, incelemeden hatırlamam mümkün değil. Bunu diğer arkadaşlara bir sorun.
DÜZELTME
Yayın Organlarınızdan “Emniyette Liste Savaşı” başlığı altında verilen ve müvekkilim Mehmet Akdeniz ilişkilendirilerek yapılan haber; tamamen uydurma, mesnetsiz ve gerçek dışıdır. Haber içeriğinde belirtildiği gibi, Mehmet Akdeniz hiçbir şekilde görevi dışında herhangi bir eylem ve ilişki içerisinde olmamış, ismi geçen kişilerle iddia edildiği şekilde hiçbir özel toplantı yapmamış, hiçbir liste hazırlamamış-hazırlatmamış, hiçbir kişi hakkında da özel yaşamı, siyasi düşüncesi, sosyal ilişkileri hakkında ne yazılı ne de sözlü bir nitelendirmede bulunmamıştır.
Müvekkilim, Emniyet Amiri Rütbesinde 4 yıl vekaleten, 4. sınıf Emniyet Müdürü rütbesinde 3 yıl ve 3. sınıf Emniyet Müdürü rütbesinde 1 yıl olmak üzere 1999-2007 yılları arasında 8 yıl süreyle Personel Daire Başkanlığı İşlemler Şube Müdürlüğü görevinde bulunmuş, bu süre içerinde birçok bakan, genel müdür, genel müdür yardımcısı, daire başkanı ile birlikte; başarılı objektif, takdire şayan olarak görevini gerçekleştirmiştir. Tüm meslek hayatı boyunca sadece hukuki çerçevede bir kanun adamı olarak görev yapmış, hukukun üstünlüğü ilkesinden başka hiçbir ilkeyi kendisine şiar edinmemiş, siyasi veya kişisel olarak tarafsızlığını koruyarak sadece görevini ifa etmiştir.
Yayınlanan haberle birlikte müvekkilim, aynı camiada görev alan meslektaşlarıyla ilgili gayri yasal notlar bulunduran, bunları hukuk kurallarına aykırı bir biçimde değerlendiren bir kişi imiş gibi kamuoyuna yanlış bir şekilde takdim edilmiştir. Müvekkil hakkında yaratılan imaj, çalışma arkadaşlarını ispiyonlayan bir kişi olarak oluşturulmuş, bu şekilde de kişi haklarına doğrudan saldırıda bulunulmuştur. Oysa ki en rütbelisinden en rütbesizine kadar herkese görev tanımlaması sınırları içerisinde saygın, tarafsız, objektif olarak yaklaşan müvekkil hiç kimse hakkında özel bir not tutmadığı gibi, özel bir zihinsel çekince dahi barındırmamıştır.
Hangi maksatla yapıldığı bilinmemekle birlikte, haberin bir kısım kişi ve gruplara yönelik olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Ancak müvekkilimin bu ilişkilere, bu çatışmalara yahut art niyetli eylemlere bulaştırılmak istenmesi, son derece rahatsız edici, yaralayıcı ve üzücüdür. Bu yaklaşımın hukuki ve cezai sonuçlarının olacağı mutlaktır.
Kendi içerisinde tutarsız ve uydurma olduğu açıkça belli olan haber; gazetecilik etiğine aykırı bir biçimde belirsiz ve “ismini vermek istemeyen bir polis memuru” ifadesine dayandırılmak istenmektedir. Olmayan ve yaşanmayan bir olayla ilgili tanık olamayacağına göre; haberin kaynağı yoktur ve olmayan haber kaynağı hukuki sonuçlardan korunmak amacıyla varmış gibi gösterilmektedir.
Gazeteciliğin hukuki sınırlarıyla birlikte ahlaki sınırları göz önüne alınarak haber kaynağının gerek kamuoyuna gerekse hukuk makamlarına açıklanmasını öncelikle talep ediyoruz.
Yaşanmayan ve kaynağı olmayan haberle ilgili düzeltme metninin basın yayın uyarınca yayınlanmasının, yayınlanmadığı takdir de yasal yollara başvurularak yayınlatılacağını, maddi ve manevi tüm talep haklarımızın saklı bulunduğunu bildirir, gerçek durumu kamuoyuyla paylaşırız.
Mehmet AKDENİZ
Vekili
Av. F. Serpil AKDENİZ