Emniyete saldırı iddianamesinde BDP milletvekilinin yeğeni sanık
Güncelleme Tarihi:
Ayşegül USTA/İSTANBUL, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Eylül 03, 2010 19:24
PKK/KONGRA-GEL terör örgütü adına İstanbul Emniyet Müdürlüğü binasına veya Küçükçekmece Emniyet Müdürlüğüne yönelik sansasyonel nitelikte eylem hazırlığı içerisinde olduğu iddia edilen Dilan Sonsuz’un ile BDP Milletvekili Hasip Kaplan’ın yeğeni Çağdaş Kaplan’ın da arasında bulunduğu 22 sanık hakkında terör örgütü üyesi oldukları gerekçesi ile 5 yıldan 10 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Cumhuriyet Savcısı Hikmet Usta’nın hazırladığı iddianamede soruşturma kapsamında gözaltına alınıp serbest bırakılan BDP Milletvekili Hasip Kaplan’ın yeğeni Çağdaş Kaplan’ın, PKK/KONGRA-GEL terör örgütünün kitleyi etkileme ve eyleme yönlendirme aracı olarak kullandığı TV kanalları ve internet siteleri ile direk bağlantılı olduğu, yapı adına legal alanda gerçekleştirilen etkinlikleri organize ederek hedef kitlenin haberdar edilmesini sağladığı öne sürüldü.
Sanıklardan Dilan Sonsuz’un ise PKK/KONGRA-GEL terör örgütün gençlik yapılanması Demokratik Yurtsever Gençlik Meclisi (DYGM) içerisinde Sakarya’da faaliyet yürütürken 21 Ocak 2010’da evinden kaçtığı ifade edildi. Terör örgütü tarafından kırsal alanındaki kamplara götürülerek siyasi ve askeri eğitime tabi tutulan Dilan Sonsuz’un daha sonra da İstanbul’a bombalı eylem gerçekleştirmek üzere gönderildiği iddia edildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü binasına yada Küçükçekmece Emniyet Müdürlüğü'ne yönelik sansasyonel nitelikte eylem hazırlığı içerisinde olduğu değerlendirilerek yakalandığı kaydedildi.
BABASI KAYIP MÜRACATINDA BULUNDU
Cumhuriyet Savcısı Hikmet Usta tarafından hazırlanan iddianamede Dilan Sonsuz’un evden kaçmasından bir gün sonra babası M. Haki Sonsuz’un 22 Ocak 2010’da Sakarya Emniyet Müdürlüğü’ne başvurarak kayıp müracatında bulunduğu kaydedildi. Bu konuya ilişkin emniyette ifade veren Dilan Sonsuz’un ise Diyarbakır’da bulunan amcasının yanında 1,5 ay kaldığını, başına birşey gelmediğini, kayıp olmasından kimsenin sorumlu olmadığını söylediği belirtildi.
Dilan Sonsuz’un yakalanamasının ardından ele geçen el yazısı bir notun üzerinde Küçükçekmece İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne yakın bir adresin yer aldığı aynı notta "Vatan Caddesi Fatih" olarak geçen adresin ise Dilan Sonsuz’un eylem hazırlığı içerisinde olduğu Vatan Caddesi üzerinde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün adresinin bulunduğunun tespit edildiği kaydedildi.
ŞİFRELİ NOTLA MALZEME İSTEDİ
Dilan Sonsuz’un üst aramasında el yazısıyla yazılmış olan ve ilk sayfasında "a=Yaşam-Yarim" ibaresi ile başlayan, son sayfasında ise "yıktın dağlarımı yıktın yapma sevdiğim" ile biten küçük, telli not defterinin geçirildiği öne sürüldü.
Defterde yapılan incelemede sayfaların l-la-2-2a-3 ile numaralandırılarak her harfin karşılığında 2 (iki) kelimenin bulunduğu, her kelimenin 2’inci harfinin baz alınarak şifreli mesaj veya görüşme oluşturulduğu iddia edildi.
İddianamede not defterinde yer alan ve şifreli olduğu öne sürülen "eBedi yAşam iNan yArim uMut yArim aLmak öZlem gEce eManet rEnk oGün gönül iNan aDalet gEce aRtık" yazısı üzerinde yapılan incelemede kelimelerin ikinci harflerinden "Bana Malzeme Gönder" yazısının yazılabildiğinin tespit edildiği ifade edildi.
PKK/KONGRA-GEL terör örgütü mensuplarının teknik takibe yakalanmamak için, örgütsel faaliyetlerinde kullandıkları "Adres-Kurye-Tel No-Para-Lazım-Ulaştı-Ulaşmadı-DeşifreOldum-Eylem-Yapabilirmiyim-Randevu-Göndermek-Gönder-Cephane-Yol" kelimelerinin şifre yöntemine göre yazıldığı kaydedildi. Bahse konu şifreli dokümanlardan, İstanbul’da gerçekleştirilebilecek sansasyonel nitelikte bir eylem ile ilgili olduğu ve terör örgütü mensuplarının aralarında bu şifre ile haberleştikleri öne sürüldü.
VATAN CADDESİ VE KÜÇÜKÇEKMECE NOTLARI DİLAN SONSUZUN EL ÜRÜNÜ ÇIKTI
"a=Yaşam-Yarim" ibaresi ile başlayan, son sayfasında ise "yıktın dağlarımı yıktın yapma sevdiğim" ile biten küçük, telli not defteri, üzerinde "Küçükçekmece" ibareleri ile başlayan, "Vatan Caddesi Fatih" ibareleri ile biten yırtık kağıt parçası ve ikiye bölünmüş üzerinde "Ersin 0541 2958430" ibareleri yazılı kağıt parçasındaki el yazısının Dilan Sonsuz’un el yazısı olduğunun tespit edildiği kaydedildi.
1 Mayıs 2010’da yapılan fiziki takip sonucunda ise Dilan Sonsuz’un saat 14.15’de Emniyet-Fatih Metro istasyonu çıkışında bulunan ankesörlü telefondan görüşme yaptığı ve bu esnada şahsın dikkatli bir şekilde İl Emniyet Müdürlüğü binasını incelediği, saat 14.20’de İl Emniyet Müdürlüğü’nün personel girişindeki nöbetçi polis memuruna Aksaray Metro İstasyonuna nasıl gidebileceğini" sorduğu anlatıldı.
Sanıklardan Dilan Sonsuz’un ise PKK/KONGRA-GEL terör örgütün gençlik yapılanması Demokratik Yurtsever Gençlik Meclisi (DYGM) içerisinde Sakarya’da faaliyet yürütürken 21 Ocak 2010’da evinden kaçtığı ifade edildi. Terör örgütü tarafından kırsal alanındaki kamplara götürülerek siyasi ve askeri eğitime tabi tutulan Dilan Sonsuz’un daha sonra da İstanbul’a bombalı eylem gerçekleştirmek üzere gönderildiği iddia edildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü binasına yada Küçükçekmece Emniyet Müdürlüğü'ne yönelik sansasyonel nitelikte eylem hazırlığı içerisinde olduğu değerlendirilerek yakalandığı kaydedildi.
BABASI KAYIP MÜRACATINDA BULUNDU
Cumhuriyet Savcısı Hikmet Usta tarafından hazırlanan iddianamede Dilan Sonsuz’un evden kaçmasından bir gün sonra babası M. Haki Sonsuz’un 22 Ocak 2010’da Sakarya Emniyet Müdürlüğü’ne başvurarak kayıp müracatında bulunduğu kaydedildi. Bu konuya ilişkin emniyette ifade veren Dilan Sonsuz’un ise Diyarbakır’da bulunan amcasının yanında 1,5 ay kaldığını, başına birşey gelmediğini, kayıp olmasından kimsenin sorumlu olmadığını söylediği belirtildi.
Dilan Sonsuz’un yakalanamasının ardından ele geçen el yazısı bir notun üzerinde Küçükçekmece İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne yakın bir adresin yer aldığı aynı notta "Vatan Caddesi Fatih" olarak geçen adresin ise Dilan Sonsuz’un eylem hazırlığı içerisinde olduğu Vatan Caddesi üzerinde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün adresinin bulunduğunun tespit edildiği kaydedildi.
ŞİFRELİ NOTLA MALZEME İSTEDİ
Dilan Sonsuz’un üst aramasında el yazısıyla yazılmış olan ve ilk sayfasında "a=Yaşam-Yarim" ibaresi ile başlayan, son sayfasında ise "yıktın dağlarımı yıktın yapma sevdiğim" ile biten küçük, telli not defterinin geçirildiği öne sürüldü.
Defterde yapılan incelemede sayfaların l-la-2-2a-3 ile numaralandırılarak her harfin karşılığında 2 (iki) kelimenin bulunduğu, her kelimenin 2’inci harfinin baz alınarak şifreli mesaj veya görüşme oluşturulduğu iddia edildi.
İddianamede not defterinde yer alan ve şifreli olduğu öne sürülen "eBedi yAşam iNan yArim uMut yArim aLmak öZlem gEce eManet rEnk oGün gönül iNan aDalet gEce aRtık" yazısı üzerinde yapılan incelemede kelimelerin ikinci harflerinden "Bana Malzeme Gönder" yazısının yazılabildiğinin tespit edildiği ifade edildi.
PKK/KONGRA-GEL terör örgütü mensuplarının teknik takibe yakalanmamak için, örgütsel faaliyetlerinde kullandıkları "Adres-Kurye-Tel No-Para-Lazım-Ulaştı-Ulaşmadı-DeşifreOldum-Eylem-Yapabilirmiyim-Randevu-Göndermek-Gönder-Cephane-Yol" kelimelerinin şifre yöntemine göre yazıldığı kaydedildi. Bahse konu şifreli dokümanlardan, İstanbul’da gerçekleştirilebilecek sansasyonel nitelikte bir eylem ile ilgili olduğu ve terör örgütü mensuplarının aralarında bu şifre ile haberleştikleri öne sürüldü.
VATAN CADDESİ VE KÜÇÜKÇEKMECE NOTLARI DİLAN SONSUZUN EL ÜRÜNÜ ÇIKTI
"a=Yaşam-Yarim" ibaresi ile başlayan, son sayfasında ise "yıktın dağlarımı yıktın yapma sevdiğim" ile biten küçük, telli not defteri, üzerinde "Küçükçekmece" ibareleri ile başlayan, "Vatan Caddesi Fatih" ibareleri ile biten yırtık kağıt parçası ve ikiye bölünmüş üzerinde "Ersin 0541 2958430" ibareleri yazılı kağıt parçasındaki el yazısının Dilan Sonsuz’un el yazısı olduğunun tespit edildiği kaydedildi.
1 Mayıs 2010’da yapılan fiziki takip sonucunda ise Dilan Sonsuz’un saat 14.15’de Emniyet-Fatih Metro istasyonu çıkışında bulunan ankesörlü telefondan görüşme yaptığı ve bu esnada şahsın dikkatli bir şekilde İl Emniyet Müdürlüğü binasını incelediği, saat 14.20’de İl Emniyet Müdürlüğü’nün personel girişindeki nöbetçi polis memuruna Aksaray Metro İstasyonuna nasıl gidebileceğini" sorduğu anlatıldı.