Emniyet: Dink için koruma talebi gelmedi

Güncelleme Tarihi:

Emniyet: Dink için koruma talebi gelmedi
Oluşturulma Tarihi: Ocak 26, 2009 15:48

İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nce, Hrant Dink cinayetine ilişkin davanın görüldüğü İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen bir yazıda, “Hrant Dink'in herhangi bir koruma talebinin olmadığı gibi, resmi birimlerce de 'korumaya gerek olduğuna' yönelik herhangi bir yazının bulunmadığı ve bu yüzden koruma verilmediği” belirtildi.

Haberin Devamı

Duruşmada, tutuklu sanık Ogün Samast'ın, cezaevi aracı şoförünün beyanlarına göre “Rahatsız olduğu ve bu konuda Kandıra Cezaevi yönetimince mahkemeye faks çekildiği” yönünde beyanlarının olduğu, ancak faksın henüz mahkemeye ulaşmadığı belirtildi.

Mahkeme Başkanı Erkan Canak, görüntü ve ses kaydı yapılan duruşmada, daha önceki celselerde verilen ara kararlardan bazılarının yerine getirildiğini, bazı yerlere yazılan yazılara ise henüz cevap verilmediği bildirdi.

İSTANBUL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GELEN YAZI

http://dosyalar.hurriyet.com.tr/haber_resim/dink_yumruk.jpgBir önceki duruşmada alınan ara karar gereği İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne yazılan yazıya cevap verildiğini belirten Canak, bu yazıda, “Hrant Dink'e ait herhangi bir silah kaydı bulunamadığı”nın ifade edildiğini söyledi.

Haberin Devamı


Yine İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nce 24 Kasım 2008'de mahkemeye yazılan bir cevapta, “Hrant Dink'in herhangi bir koruma talebinin olmadığı gibi, resmi birimlerce de 'korumaya gerek olduğuna' yönelik herhangi bir yazının bulunmadığı ve bu yüzden koruma verilmediği”nin bildirildiğini anlatan Canak, Silivri Cezaevi'nde başka suçlar nedeniyle yatan 5 sanığın 28 Ekim 2008'de mahkemeye dilekçe gönderdiklerini ve dilekçede, “Dink cinayetine yönelik önemli bilgilerinin olduğu ve ifade vermek istedikleri”ni belirttiklerini anlattı.


Hrant Dink'in eşi Rakel Dink'in başvurusu üzerine, “MİT, Jandarma Genel Komutanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı görevlilerinin söz konusu cinayette ihmallerinin olup olmadığı”na yönelik Başbakanlık Teftiş Kurulu'nca hazırlanan raporun mahkemeye gönderildiğini ifade eden Mahkeme Başkanı Canak, daha sonra dava dosyası bu davayla birleştirilen sanık Yasin Hayal'in ağabeyi tutuksuz sanık Osman Hayal'in ifadesinin alınacağını bildirdi.

ARBEDENİN ARDINDAN

Duruşmada Erhan Tuncel ile Yasin Hayal arasında çıkan arbede ve Hayal'in duruşma salonundan çıkarılmasının ardından ifade vermeye devam eden tutuksuz sanık Osman Hayal, bu kez Erhan Tuncel ile bir süre tartıştı.

Haberin Devamı


Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Canak, Tuncel ve Hayal arasına jandarma görevlilerinin oturmasını istedi.

Osman Hayal, müdahil avukatı Arzu Becerik'in “Yasin Hayal'e uygulanan komplonun ne olduğu” yönündeki sorusu üzerine, “Kardeşim bu Erhan Tuncel'i ne zaman tanımışsa, ondan sonra bu olayların içine girmiştir. Benim kardeşim böyle şeyleri kafasından uyduracak biri değildir. Bu Erhan Tuncel ne zaman geldi, benim kardeşim bu cinayetin içine girdi” dedi.

Avukat Becerik'in, “Sinan Raşitoğlu'nu tanıyıp tanımadığını” sorması üzerine de Hayal, Raşitoğlu'nun mahalleden çocukluk arkadaşı olduğunu, ancak onun istihbarat elemanı olduğunu bilmediğini söyledi.

Haberin Devamı

Müdahil avukat Güray Dağ da, “Osman Hayal'in cinayeti akşam ailesiyle televizyonda izlediğini belirtmesine rağmen, ailesinin ifadelerinde bundan bahsetmediğini” söyleyerek, Hayal'e bunun nedenini sordu. Hayal de bunun “yanlış anlaşılma” olduğunu söyledi.

“DEPRESYONA GİRMİŞ OLABİLİRİM”

Avukat Dağ, Osman Hayal'e “Olay öncesi değişik tarihlerde İstanbul'a geldiğini ve cinayet sonrasında bir saat kadar İstanbul'da olmasının tesadüf olup olmadığını” sordu. Hayal ise, bunların “tesadüf” olduğu yanıtını verdi.


Avukat Dağ'ın, Bodrum'dan bir iş arkadaşına bu olaydan çok etkilendiğini ve “Beni de alacaklar” şeklinde beyanı olup olmadığını sorduğu Osman Hayal, kardeşinin böyle bir olaya karışmasından etkilendiğini, bu sözlerinin cinayetle hiçbir alakasının bulunmadığını kaydetti.

Haberin Devamı

Yasin Hayal'in evinde saklandığı Hüseyin Özçiçek'in evinde yapılan aramalarda, çek, senet ve silah bulunduğunu hatırlatan avukat Dağ, Hayal'e “Bundan haberi olup olmadığı” sorusunu yöneltti.

Bunu bilmediğini belirten Hayal, “Yaptığı eylemlere bakacaksınız. Eylem yapılmış mı?” dedi.
“Cinayet öncesi yaptığı telefon görüşmeleri ve görüştüğü bu kişilerin kimler olduğu” ile daha önceki ifadesinin aksine “Olay sonrasında İstanbul'dan ayrıldığı noktanın Harem olduğunu belirten ifadesindeki çelişkilere yönelik sorular soran müdahil avukatlarından Deniz Tümen'i de yanıtlayan Osman Hayal, “O dönem bir depresyona girmiş olduğu için yanlış hatırlamış olabileceğini” dile getirdi.

Haberin Devamı

Avukat Tümen'in, “Gizli tanığın kendisini olay yerinde teşhis ettiğini” belirtmesi üzerine Hayal, “Belki cinayetin tetikçisi de o gizli tanıktır. Bilmiyorum. Gizli şüphelerimiz var yani” dedi.

MÜDAHİL AVUKATLARIN FUAT TURGUT'A TEPKİLERİ

Bu arada, müdahil avukatlarından Kemal Aytaç da daha önce “fırıncılık yaptığını” belirten Hayal'e, bu mesleğinin ayrıntılarına yönelik sorular sordu.
Avukat Aytaç, aldığı cevaplar üzerine bu kez, “Kendisinin de öğrenciyken fırıncı yamaklığı yaptığını, Hayal'in verdiği bilgilerin doğru olmadığını” söyledi.
Bunun üzerine tepki gösteren Yasin ve Osman Hayal'in avukatı Fuat Turgut da avukat Aytaç'a yönelik, “Sen ancak Sarkisyan'ın yamağı olursun” dedi.

Bu tartışmanın ardından salondaki müdahil avukatlar, bu sözleri söyleyen avukat Fuat Turgut'a tepki gösterirken, avukat Kezman Hatemi de söz alarak, Turgut'un ırkçılık yaptığını ve bu söylemini devam ettirmesi halinde kendisinin de Turgut'a “Ergenekon sanığı” diye hitap edeceğini söyledi.

Turgut da “Ergenekon uydurmasında yer almaktan gurur duyarım. Cevabımı savunmamda vereceğim” diye konuştu.
Turgut'un bu tavrının hakaretvari olduğunu belirten müdahil avukat Kemal Aytaç, mahkeme başkanından buna yönelik tedbir almasını istedi.

HEYET BAŞKANI'NIN TUNCEL'E SORULARI

Mahkeme Başkanı Canak, Erhan Tuncel'in Başbakanlık Teftiş Kurulu'nda ifade verdiğini belirterek, Tuncel'e “Beyanında 'bilgi alıyorlar' dediğin kişiler kim?” sorusunu yöneltti.
Erhan Tuncel de “Yasin rahat durmaz, yine bir şey yapar, onun için boş bırakmazlar” dediklerini söyledi.

Başkan Canak, “Yasin cezaevine girmeden böyle fikri yoktu, ama çıktıktan sonra 'Ben Dink'i vuracağım' dediğini ve bunu başka kişilerin de kendisine söylediğini” belirttiğini anlatarak, “Destek görebileceği herkesle görüştü demişsin. Kimlerle görüştü?” diye sordu.
Tuncel, bu soruyu şöyle cevaplandırdı:
“Sadece samimi itiraflarda bulunuyorum. Görüşülen kişiler Hayal grubuyla ilgili. Beni internet kafeye çağırdı. Elinde Agos Gazetesi'nin adresi vardı. 'Dink diye birini vuracağını' söyledi. Ben yanımdaki diğer kişilere, 'bir şey yapmayın, uzak durun' dedim. Sonra gittim olayı bildirdim. Maddi destek arıyordu. Hepsi emniyete bildirilmiştir bunların.”

Başkan Canak, bu kez de “Tuncel'in bilgi verdiği kişilere artık kendisiyle ilişkilerini kesmelerini” söylediğini belirterek, “Neden ilişkini kesmedin?” diye sordu.
Erhan Tuncel, belli dönemlerde kendi kendisiyle hesaplaştığını, bu çerçevede son olarak bu sürece gelmesini sorguladığını, bunun sonucunda sadece emniyet ile değil, herkesle bağlarını kestiğini anlattı.

Tuncel, “Ben kendi geçimimi kendim sağlıyorum. Ya okula ya işe gidecektim, ya bunların dediğini yapacaktım, okula devam edemeyecektim. Aç aç yatacaktım” dedi.

Canak'ın, “Elazığ'da Yasin Hayal'i kimlerin misafir ettiğini” sorduğu Tuncel, “Amcamın oğlu Tuncay ve Murat Akın adlı iki kişi misafir etti. Burada başkalarıyla görüştü mü bilmiyorum” yanıtını verdi.

Başkan Canak'ın bu yönde sorularını yanıtlayan tutuklu sanıklardan Mustafa Öztürk ile Erhan Tuncel arasında da kısa süreli bir tartışma yaşandı.
Öztürk'ün, “Polisten maaş aldığını” ima etmesi üzerine Tuncel kızarak, “Ben emniyette çalıştığım dönemde hiç para almadım. Hep bana saldırılıyor. Medya hep bana saldırıyor” dedi.

Mustafa Öztürk de Tuncel'in Başbakanlık Teftiş Kurulu'na verdiği ifadesinin tersine, “Dost tarikatına karışan herhangi bir arkadaşının olmadığını” ifade etti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!