Güncelleme Tarihi:
İstanbul’da yaşayan 52 yaşındaki N.B. Covid-19 pandemisi henüz patlak vermeden, yaklaşık iki buçuk yıl önce tüm birikimiyle bir ev aldı. Satın aldığı kişiler evde bekar bir kızın oturduğunu ve kirasını aksatmadan ödediğini söyledi. Ancak sitede bulunan diğer evlerin kiralarına göre rakam biraz düşüktü.
Eve kendileri yerleşeceği için kiracıya acele etmeden kendine uygun bir ev bulması için altı ay kadar bir süre tanıdılar, sonra taşınmaktan vazgeçip kiracıya evde kalabileceğini bildirdiler. O sırada emlakçılar çoktan peşlerine düşmüştü. Evin satışında yardımcı olan emlakçı ‘Eğer siz taşınmazsanız ben size hemen kiracı bulurum’ diye telefon açtı. N.B. ise mevcut kiracının da düzenini bozmak istemedi ve kiracı aynı fiyat üzerinden oturmaya devam etti.
Ama o günden itibaren telefonları susmak bilmez oldu. Hatta emlakçı ile yolda karşılaştığında ‘Abla sen oturmayacaksan, bu kızı çıkaralım yeni bir kiracı bulalım 2 kat kira kazan’ diyordu. Başta kibar biçimde bu teklifi reddedip, şimdilik böyle bir düşüncesi olmadığını söylüyordu. Kiracının ödediği bedel civardaki diğer evlere bakılınca oldukça düşüktü ama kimseyi de mağdur etmek istemiyordu. Hem İstanbul gibi büyük bir şehirde kirasını günü gününe ödeyen, evine temiz bakan birini bulmak çok zordu. Ancak emlakçıların peşini bırakmaya da niyeti yoktu. Artık dükkânın önünden geçmemek için yolunu uzatıyor, emlakçıyı uzaktan görünce nasıl başından atacağını düşünür olmuştu.
‘BU KIZI ÇIKARALIM’
N.B. kendi çocukları da yıllarca kiralık evlerde oturduğundan, kiracıyı da kendi kızı gibi düşünüp zora sokmak istemiyordu. Zaten yaz aylarında memleketine gidip aylarca geri dönmüyordu. Evi aldığı iki buçuk yıl içinde fiyatlar da durmadan artış olmuştu, olmaya da devam ediyordu. Bu sebeple emlakçıların da peşini bırakmaya niyeti yoktu. Geçtiğimiz günlerde yine arayıp, “Abla senin evin değeri çok arttı, 2 katı kira alırsın niye çıkarmıyorsun şu kızı” diye tacizlerine devam etti. Sadece N.B.’yi aramakla kalmıyor, ev satın alımı sırasında yardımcı olan kızını da sürekli arayıp konu ile ilgili rahatsız ediyorlardı.
Tekrar İstanbul’a döndüğü ilk gün apartman girişinde yine emlakçıyla denk geldi. Neredeyse bir hâl hatır sormadan hemen konuya girdi. N.B.’ye kızını aradığını ama çocuklarının çok sert konuştuğunu söyledi. Çocuklar emlakçıya her şeyin para olmadığını söylüyorlardı. Emlakçının, N.B'nin kızlarını arayıp, ’2 kat kazanmak varken neden istemiyorsunuz, bundan doğal bir şey mi var’ dediği ortaya çıktı. Çocukların sert çıkışı sonucu bir süre peşlerini bırakmıştı. Ta ki Aralık ayına kadar…
‘SENDEN KOMİSYON ALMAYACAĞIM’
Aralık ayında kiraların zam dönemi yaklaştığında emlakçı tekrar karşılarına çıktı ve kirayı ne kadar artıracaklarını sordu. 1000 TL kira aldıklarını söylediklerinde ‘Bana bırak 3 günde yeni kiracı bulacağım sana 3500 TL’den’ dedi. Yetmezmiş gibi bir de komisyon almayacağını söyledi. Artık emlakçı bunu iş olarak görmeyip bırakıp, hırs haline getirmişti. N.B.’yi ikna edebilmek için bir sürü rahatlatıcı şey söylüyordu.
Emlakçının tüm söylemleri N.B.’nin bir kulağından giriyor diğerinden çıkıyor, hiç umursamıyordu. Tüm ısrarlara rağmen evinde hala aynı kiracı oturuyor. Piyasanın çok altında evini kiraladığını bilse de kira artışlarını fırsata çevirmek istemiyordu. Sonunda emlakçıların numaralarını derhal engelledi.
BU NE İLK NE DE SON…
Emlakçı ısrarının bir başka mağduru ise Esra Öz. Pandeminin başında İstanbul’da ev arayışına girdiler. Yeni yapılan dairelerin çok küçük olmasından şikâyet ettiklerinden eski bir siteden 900 bin TL’ye bir apartman dairesi satın aldı. Evin içi epey bakım istiyordu ama tam istedikleri büyüklükteydi. Biraz masraf yaparak evin içini de yaptırdıklarında hayal ettikleri eve kavuşmuşlardı. Arayışta olduğu sürece pek çok emlakçıyla iletişim kurmuştu. Taşındığı sitedeki tüm emlakçılarda da numarası vardı. Bir süre evinde huzurla oturduktan sonra emlakçılar kapısını aşındırmaya başladı. Evinin tam yanına yeni bir üniversite açılmıştı ve haliyle sitede bir hareketlilik başlamıştı. Emlakçılar içi hemen oturulacak kadar yeni olan pek ev bulamadıklarından sürekli kendisini rahatsız etmeye başladı.
Emlakçı, ‘Okuldan bir öğretim görevlisi evinize 2 milyon 500 bin TL veriyor. Ben size yeni bir ev bulurum, bu fiyatı vereni buldunuz kaçırmayın’ diye aradığında evinin bu denli değerlenmesine çok şaşırmıştı. Her arayan emlakçı ikna edebilmek için biraz daha yüksek rakamdan bahsediyordu. Hatta ‘Satmayacaksanız bari kiraya verin’ diyen bile olmuştu. Ancak ne evini kiraya vermeyi ne de satmayı düşünmüyordu. Emlakçıların ise peşini bırakmaya niyeti yoktu. Siteyi de aşıp semtte bulunan emlakçılar bile telefonuna ulaşıp, evi istiyorlardı.
Evini satılığa bile çıkarmadığı halde insanlara sunulmasından rahatsız olmuştu. Öncelikle yönetimle bu durumu konuştu ve evini satmadığını ve böyle bir söylentinin yayılmasına engel olunmasını söyledi. Ancak ne yapsa fayda etmiyor, telefonu emlakçıların aramaları ve mesajlarıyla dolup taşıyordu. Durumla baş edemeyeceğini anladığında ise arayan tüm emlakçılara, rahatsız edildiği sürece gerekli yerlere şikâyet edeceğini söyledi. Ancak böyle durmalarını sağlayabilmişti.
Esra Öz, geçtiğimiz yıl İstanbul’dan bir ev daha aldı ve bu evi alırken aynı şeylerle karşılaşmamak için çok daha tedbirliydi. Numarasının semtteki diğer emlakçılara yayılmaması için sadece tek bir emlakçıyla iletişime geçti ve başına gelenleri de anlattı. Evini de asla satmayı düşünmediğini üstüne basa basa söyledikten sonra bir daha böyle bir zorbalıkla karşılaşmadı.
Biz de ev sahiplerinin şikayetlerini ve emlakçı ısrarını uzmanlarla değerlendirdik.
İSTİSNALAR DIŞINDA KİRACI HER İSTENİLDİĞİNDE EVDEN ÇIKARILAMAZ
Avukat Elvan Kılıç, zaten ev sahibinin her istediğinde kiracıyı evden çıkartamayacağını söyleyerek, “Kural olarak kira sözleşmesini sadece kiracı feshedebilir. Buna göre sözleşme bitmeden kiracının çıkarılması zaten söz konusu olamaz. Yani ev sahibi istediği zaman kiracıya evi boşalt diyemez. Sadece kanunla belirlenmiş olan birtakım istisnalar bulunmakta. Kiracı, kira borcunu 2 aydan fazla geciktirmiş, kira sözleşmesi ile yüklendiği borçları yerine getirmez ise istisna sayılabilir” ifadelerini kullandı.
ZORBALIK YAPAN EMLAKÇI MESLEKTEN UZAKLAŞTIRILIR
İstanbul Emlakçılar Odası İkinci Başkanı Nizamettin Aşa ise emlakçılar bu gibi zorbalıklar yaptığında yazılı olarak şikâyet edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Bize böyle bir şikâyet gelirse, konuyla ilgili mutlaka işlem yapıyoruz. Bizim tespitimiz ise bu tip olayların daha çok kayıt dışı çalışan ve oda üyesi emlakçılar tarafından gerçekleştirildiğini görüyoruz. Bizim herhangi bir üyemiz ev sahiplerine bu tip zorbalıklar yaptığında mutlaka gereken işlemi ve disiplin cezasını uyguluyoruz” dedi ve devam etti:
“Öncelikle bunu yapan emlakçıyı uyarırız. Eğer uyarılar yetersiz kalırsa bağlı bulunduğumuz üst birliklere bildiriyoruz. Onlar da ilk etapta para cezası uyguluyor. Daha sonra ise geçici olarak meslekten uzaklaştırılıyorlar. Şu an Ticaret Bakanlığı’ndan yetki belgesi almadan emlakçılık yapılamıyor. Bunu yetki belgesi olmayan biri yaptığında ise ilgili bakanlıklara şikâyet ediyoruz ve haklarında kapatmaya kadar giden cezalar söz konusu."
PROBLEM UYDURULUP ÇIKARILAN KİRACI İSPAT ETMELİ
Kiracı evin içerisindeyken satış yapılması durumunda, eski ev sahibi ile yaptığı kira sözleşmesini yeni ev sahibine karşı ileri süremeyeceğini belirten Kılıç, “Kiracının satış sonrası evden tahliye edilebilmesi için yeni ev sahibi kiracıya ihtar çekmek zorunda. Bununla birlikte ihtar tarihini takip eden makul bir süre boyunca yeni bir ev bulması için kiracıya müddet tanınır. Kiracı bu süre içinde ev bulamazsa, yeni ev sahibi kiracıyı tahliye etme hakkına da sahip” İfadelerini kullandı ve emlakçıların ‘problem uydurup kiracıyı çıkarma’ olayına değindi:
“Kiracı, ev sahibi veya emlakçı tarafından ‘problem uydurulup’ evden çıkarıldığını ispat ederse, bu durumun hem hukuki hem de cezai sorumlulukları olur. Şikâyete tabi bir suç olabileceği gibi tazminata da konu edilebilir. Ancak bu durumun ispat yükü kiracıya ait. Yani ispat edilebilir olması oldukça önemli. Bu sebeple tüm sürecin yazılı ilerlemesine dikkat edilmesi gerekir. Atılan her adımın yazılı ve ispat vasıtası olduğuna dikkat edilmeli. Örneğin, kiracıya iletilen taleplerin e-mail olarak istenmesi yazılı delil olarak kullanılabilen ispat vasıtası olabilir.”