Emlak vergisi ayıbı

Sevgili Serdar,

Bu yılki emlak vergisi yılan hikâyesini aştı, kelimenin tam anlamıyla traji-komik uygulamalarla kapalı gişe oynayacak bir tiyatro oyununa döndü.

Ocak ayında herkes ilk taksidini ödediği emlak vergisinin, yeniden değerlendirme yüzünden Kasım ayında ikinci taksidinin alınması kararlaştırılmıştı.

Ankara'da yeni tesbitler ödenmeyecek boyutlara fırlayıp tavan yapınca, Ankara Ticaret Odası, mahkemeye başvurup kararın değiştirilmesini talep etmişti. Nedense bu yeniden tespitler ve mahkemeler Kasım ayının sonuna kadar yetişmedi. Tabii vergi ödeme süresi15 gün uzatıldı tekraren.

Ancak vergisini zamanında ödeyerek devlete olan görevini yerine getirmek isteyenler, yani 1-30 Kasım arasında vergilerini yatıranlar cezalandırıldı. Nasıl olur bu, demeden aktaralım.
Yasaya göre belediyeler, mükelleflere bir yıl sonra kaç para vergi vereceğini yazılı olarak bildirmek zorundalar. Hadi bundan vazgeçtik. Ne ödeyeceğimizi bilmeden para yatırmak için vergi memurunun önüne geldik. Bilgisayar, diyelim ki ikinci taksit olarak size 90 milyon ödemeniz gerektiğini bildirdi.

Ya vereceksiniz bu parayı kurtulacaksınız, ya mahkemenin, devam eden ancak ne zaman sonuçlanacağı bilinmeyen kararını bekleyeceksiniz.

Tabii kararı beklerseniz gecikme cezasını da göz aldınız demektir.

Çoğu mükellef bu durumda Kasım ayı içinde kuzu kuzu vergilerini - yüksek tarife üzerinden - yatırmış oldu.

Peki son 15 güne bırakanlar nasıl kazançlı çıktı?

Çankaya Belediyesi gibi bir çok ilçe belediyesi, mükellefi günlerce uyarmadı. Mahkemenin karar verdiğini de duyurmadı. Ödemeyi son 15 güne bırakanlar bir de ne görsünler?
Komşularının ödediği verginin onda biri oranında bir tahakkuk yapılmış.

Yani aynı sokakta, aynı apartmanda, aynı büyüklükteki dairenin vergisi eşit olması gerekir değil mi?

Evet eşit olur. Eğer daha önce vermemişseniz. Komşular 90 milyon yatırdılar ya, sizden 9 milyon aldılar.

Yani 83 milyon az para aldılar. Çünkü mahkeme daha önceki tespiti reddetmiş, eski oran üzerinden vergi alınmasını kararlaştırmış.

Bir yanda belediyenin cinliği, öte yandan parasını fazla yatırdığı halde geri alamayanların durumu... ne kadar hazin değil mi?

Fazladan yatan paralar, belediyenin kasasında gelecek yılın vergi gününe kadar mışıl mışıl uyuyacak. Ya da belediyeler cinliklerine devam edip bu paraları işletecekler.
Zamanında, uygarca kuyruklara neden olmadan vergilerini ödeyenler cezalandırılmış oldular. Son 15 güne bırakanlarsa gerçek değer üzerinden ve gerektiği kadar vergilerini vermiş oldular.

Hani argoda bir laf vardır: "Kerize gelmek" diye...

Özetle, duyarlı vergi mükellefi tam anlamıyla kerize gelmiş durumda.

Japonya'da böyle bir tablo yaşansa, bırakın başkanın özür dilemesini, bir dakika dahi makamında kalmaz istifa ederdi.

Ya bizde?

Bizdekiler kendilerini başarılı ilân edip, gelecek seçimlerde belediye başkanlığına değil,
milletvekilliğine soyunurlar ve seçilirler. Arada bu kadar fark olsun yani.

Sevgiler,

Sezai