Güncelleme Tarihi:
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) ile İslam Konferansı Teşkilatı bünyesindeki İslami Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (ISESCO) iş birliğiyle Crans Montana Forumu kapsamında Hotel Le Plaza'da düzenlenen “Kadının İtibarının Güçlendirilmesi” konulu oturumda konuşan Erdoğan, kadın onurunun yüceltilmesi gerçekten isteniyor ve samimiyetle arzulanıyorsa en başta kadınların her türlü kültürel, dinsel ve şekilsel ayrım ve ayrımcılığın ötesinde, sadece bir kadın ve sadece bir insan olarak dikkate alınması gerektiğini ifade etti.
Erdoğan, “Küreselleşmenin, refahın, insan haklarının ve demokratik standartların paylaşımında çifte standart coğrafyaya ve özel şartlara bağlı olarak daha az insan hakkı, daha az demokrasi türü yaklaşımlar çözüm getirmeyeceği gibi sorunu da büyütecektir. Bu bağlamda Türkiye'nin ve Türk kadınının son dönemde yaşadığı büyük değişimin dikkatle izlenmesi ve iyi analiz edilmesi gerektiğini bir tavsiye olarak dikkatlerinize sunuyorum. Türkiye'nin AB'ye katılımı, kadın hakları mücadelesi ve küresel ölçekte kadın onurunun iyileştirilmesi noktasında çok büyük ön yargıların kırılmasına zemin hazırlayacaktır” diye konuştu.
"KADININ STATÜSÜ DAHA DA GÜÇLÜ KONUMA YÜKSELDİ"
Türkiye'de son dönemde kadın haklarının iyileştirilmesi kapsamında birçok önemli adım atıldığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:“TBMM'de kadın temsilci oranı 8 yıl önce yüzde 4 iken bugün yüzde 9'a yükseldi. Avrupa ortalamasının henüz gerisinde olduğumuzu biliyoruz ancak artış hızı boyutuyla Avrupa'dan daha başarılı bir performans sergiliyoruz. Kadınların istihdama katılımı, girişimciliğin özendirilmesi, kadına yönelik şiddetle mücadele, karar alma süreçlerine etkin katılım, farkındalığın artırılması gibi alanlarda yine önemli mesafeler katettik. Eşitlik ve pozitif ayrımcılık noktasında anayasa ve yasalarımızda değişiklikler yaptık. Son anayasa değişikliğiyle kadının statüsü daha da güçlü konuma yükseldi.”
Kendisinin de öncülük ettiği eğitim kampanyalarına değinen Erdoğan, şöyle konuştu: “Şu anda Türkiye genelinde ilk ve ortaöğretimde hizmet veren yaklaşık 400 bin derslik bulunuyor. Bu 400 bin dersliğin 160 bini yani 5'te 2'si son 8 yılda inşa edildi. Eğitimin altyapısı teknolojik olarak ciddi manada güçlendirildi. Hemen her okul bilişim teknolojileriyle tanışırken her sınıfın bilgisayarla donatılması için yeni ve büyük bir proje başlatıldı. 8 yıl önce 76 olan üniversite sayısı son 8 yılda açılan 80 üniversiteyle 156'ya ulaştı. Eğitim altyapısındaki bu büyük dönüşüm kız çocuklarının okulla buluşmasını kolaylaştırdı.
"TÜRKİYE BÖLGEDEKİ ÜLKELER İÇİN ROL MODELİ"
Anaokulu seviyesinden üniversite eğitimine kadar her kademede çok daha fazla kız çocuğumuz eğitime katıldı ve böylece okullaşmada yüzde 100 oranını neredeyse yakalamış olduk. Benim öncülüğümde gerçekleştirilen kampanyalarla 350 bin kız çocuğu ve kadın son 8 yılda okula kazandırıldı ya da okuma yazma öğrendi.” Emine Erdoğan, halkının çoğu Müslüman, laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye'nin köklü bir medeniyet birikimine sahip olduğunu, AB katılım müzakerelerini sürdürdüğünü hatırlatarak, şöyle devam etti:“Son dönemdeki başarılı ekonomik performansıyla dikkatleri üzerine çeken Türkiye, demokrasi tecrübesiyle de çok boyutlu aktif dış politikasıyla da bölgede ve dünyada etkinliğini artırıyor. Türkiye'nin yaşadığı deneyim ve bugün ulaştığı modern standartlar takdir edersiniz ki Türkiye'yi merkezinde bulunduğu coğrafyada örnek bir konuma yükseltiyor. Ülke olarak içinden geçtiğimiz değişim sürecinin, sadece ulusal boyutta kalmadığını, bölgesel ve küresel etki oluşturduğunu da burada özellikle ifade etmek isterim. Türkiye'nin kadınları olarak üzerimizdeki ağır sorumluluğun farkındayız ve bu sorumluluğu en iyi şekilde yerine getirmek için yoğun mücadele veriyoruz.”
Bir soru üzerine, Türkiye'de kadınlara seçme ve seçilme hakkının Atatürk tarafından birçok AB üyesinden önce, 1934 yılında verildiğini hatırlatan Erdoğan, Türkiye'ye ön yargılarla bakılmamasını istedi. Emine Erdoğan, Türkiye'nin kadın hakları ve kadının toplumdaki yeri konusunda çok mesafe katettiğini ve eksikliklerini giderme çabasını sürdürdüğünü belirterek, bu konuda çevresindeki ve bölgesindeki ülkeler için rol modeli olduğunu söyledi. Erdoğan, “Onlar da inşallah bizim gibi olurlar. Bizi aşarlarsa da bundan memnuniyet duyarız” dedi. Erdoğan, ödül törenine katıldıktan sonra Brüksel'den ayrıldı.