Güncelleme Tarihi:
TEK TUŞLA 10 CİNAYET ÖNLENDİ
Bu yüzden kadınların çalışması tüm ülke çapında canı gönülden savunulması gereken bir mesele. Biz kadın istihdamına engel olan şeylerin ne olduğuna bakıyoruz. Her şeyden önce kızların eğitimine odaklanmış durumdayız. Kadınların gelecek vadeden sektörlere yönlendirilmesi gerekiyor. Çalışan kadınların çocuklarının bakımı ile ilgili çareler üretilmesi gerekiyor.”
Kadınların iş ortamında taciz de dahil farklı şiddet türlerine maruz kaldığını belirten Belkacem, kadınların iş hayatında varlığını artırabilmek için iş yerinin güvenli olması gerektiğini vurguluyor.
Türkiye’de kadına yönelik şiddet olaylarını yakından takip ettiğini ifade eden Belkacem, “Emine Bulut cinayeti beni dehşete düşürdü. Kadın cinayetleri Fransa da dahil olmak üzere bitmek bilmeyen bir trajedidir. Türkiye’de yılda 400’den fazla kadın kocası ya da eski kocası tarafından öldürülürken bu rakam Fransa’da 140. Kadın Hakları Bakanlığı sırasında bir kanun tasarısı üzerinde çalıştım. Bu tasarı kapsamında şiddete maruz kalmış ve kalma olasılığı olan kadınların barınma sorununu ele aldık. ‘Nasıl tekrar o şiddetin mağduresi olmamalarını sağlayabiliriz?’ sorusu üzerinde çalıştık.
Ayrıca acil yardım mekanizması oluşturduk. Kadınların bir telefon yardımıyla tek tuşla doğrudan polis merkezine ulaşabileceği bir sistem kurduk. Bu şekilde benim dönemimde 10 kadın cinayeti önlendi. Belki 10 rakamı küçük gibi görünüyor ama orana baktığımızda önemli bir aşama kaydettiğimizi düşünüyorum” diyor.
Nejat Vallaud Belkacem - Ece Çelik
POLİSİN TAVRI İŞLEM YAPMAMAYA YÖNELİK
Kadına karşı şiddetin azalması noktasında bu konuda çalışan polis memurlarının, sosyal çalışmacıların ve doktorların çok önemli bir role sahip olduğunu söyleyen Belkacem “Şiddete uğrayan kadınların yeniden aynı döngüye girmesini engellemek için bu alanda çalışanların iyi eğitim almış olmaları gerekiyor. Dünyanın çoğu yerinde eşi ya da sevgilisi tarafından şiddete uğrayan bir kadın polise başvurduğunda işlem yapmamaya yönelik bir tavırla karşılaşıyor. Kanunlardan öte toplumda biz zihniyet sorunu var. Bir örnek vermem gerekirse, bir polisin sokakta bir hırsız tarafından şiddet görmüş ve ağzı kan içerisinde bir kadına yaptığı işlem ile eşi tarafından şiddet görmüş bir kadına yaptığı işlem farklı oluyor. Bu iki durumda polisin muamelesinin değişkenlik göstermesini kabul edemiyorum” ifadelerini kullanıyor.
GÖÇMENLİK KİMLİK DEĞİL STATÜ
Kendisi de göçmen bir aileden gelen Belkacem, “Benim gibi başarılı göçmen hikâyeleri bilinmeli ama göçmenlerin yaşadığı sorunları maskelememeli. Tabii ki bir ülkeden başka bir ülkeye geldiğinizde adaptasyon sorunu yaşıyorsunuz. İnsanların size bakışında bir güven eksikliği olabiliyor. Ancak toplumun göçmenleri yetenekleri ve bilgileri olan birer birey olarak kabul etmesi gerekiyor. Bu başarı öykülerinin dilden dile yayılmasını sağlamak gerekiyor.