Güncelleme Tarihi:
Şirin, ayrıca Maliye Bakanlığı'nın bazı gazeteciler hakkında gizli servet araştırması yaptıığı yolundaki iddiaları da başka bir suç duyurusu konusu yaptı.
Edinilen bilgiye göre Emin Şirin, Nurettin Veren ile birlikte Ulusal Kanal'da 3 Haziran'da katıldığı Aydınlık Kürsü programının deşifresiyle birlikte Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Şirin, Veren'in, "Ben bir ihbarcı konumundan öte, bir şahidim. Savcılara diyorum ki, Sayın Savcılar ben, ihbarda bulunmanın ötesinde canlı şahidim. Beni birileri yok ettikten sonra mı benim ifademe müracaat edeceksiniz. Ben canlıyken benim ifademi alın" dediğini aktardı.
Şirin, "Eğer bu iddialar Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 2000/124 E.Sayılı dosyayı alakadar ediyorsa, Nurettin Veren'in bu davada tanık olarak dinlenilmesi ve ayrıca, bu iddiaların ihbar kabul edilerek Nurettin Veren'in ifadesine başvurulmasını ve eğer bir cürüm unsuru görülürse gerekli hukuki işlemlerin yapılmasını ve eğer bu dosyayı alakadar etmese bile ayrıca ihbar kabul edilmesini arz ederim" dedi.
NURETTİN VEREN KİMDİR?
Nurettin Veren, lise öğrenciliğinden bu yana 35 yıl boyunca Fethullah Gülen ve ekibiyle birlikte oldu. Makine mühendisliği mezunu olan Veren, Gazeteci ve Yazarlar Vakfı Kurucu Başkanlığı, Arnavutluk, Azerbaycan, Gürcistan, Kırgızistan, Moğolistan, Romanya ve Türkmenistan'da açılan okul ve üniversitelerin kurucu başkanlığını da yürütmüştü. Veren, yollarını ayırmasından sonra Gülen'in kendisini öldürtmek istediğini öne sürüyor.
İDDİALAR NELER?
Nurettin Veren, Şirin'in suç duyurusuna konu olan programda; Gülen'in mükemmel vaazlarıyla Kuran'ı anlatmasıyla insanları cezbettiğini, Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, eski İçişleri Bakanı Şehabettin Harput ile yüzlerce kez görüştüğünü, bu isimlerin Gülen'in 'yat' demesiyle yatıp, 'kalk' demesiyle kalkacağını", Ali Talip Özdemir ile birlikte bu dört isimin Gülen isteseydi geçmişte ANAP'a değil CHP'ye bile geçebileceğini, Başbakanlığı döneminde konutta Tansu Çiller'e 2.5 saat boyunca Gülen'i anlattığını, ondan sonra Çiller'den fevkalade destek ve yakınlık gördüklerini, Gülen'in "Türkiye işgalinin 1998 ve 2000 yılında bittiğini", "imamlarının" güvenlik ve istihbarat birimleri de dahil devletin her kademesinde yer aldığını, Turgut Özal ilk kez milletvekili adayı olduğunda Gülen'in talimatıyla evde hasta yatan ninelerin dahi sedyeyle oy vermeye götürüldüğünü, artık bütün dinleri harmanlayarak evenjalist bir din anlayışıyla dünyaya yeni bir model sunmak istediğini, 'Derin Fethullah devletinin en büyük çete olduğunu, devlet bilincine varması gerektiğini" öne sürdü.
MALİYE İNCELEMESİNE DE SUÇ DUYURUSU
Öte yandan Emin Şirin, Emin Çölaşan ile ilgili olarak Maliye Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkilinin yaptığı açıklamaların haberleştirildiğini de anımsatarak, Çölaşan'ın 10 Haziran 2006 tarihli yazısının da ihbar kabul edilmesini talep etti. Ankara ve Bağcılar Cumhuriyet Başsavcılıklarına bu amaçla birer suç duyurusunda bulunan Şirin, Maliye Bakanlığı bürokratlarının gazetecilerin de içerisinde bulunduğu yüzlerce kişinin banka hesaplarını incelediği iddialarının araştırılırak, suç unsuruna rastlanması halinde dava açılmasını talep etti.