ANKA
Oluşturulma Tarihi: Haziran 30, 2007 09:36
Türkiye İşçi Emeklileri Derneği Genel Sekreteri Recep Orhan, Türkiye’deki işçi emeklilerinin tamamının yoksulluk sınırı altında kaldığını, yüzde 83’ünün ise açlık sınırında olduğunu kaydetti. Orhan, en düşük işçi emekli aylığının en azından açlık sınırında olması gerektiğini söyledi.
İşçi emeklilerinin aylıklarını ANKA Ajansı’na değerlendiren Türkiye İşçi Emeklileri Derneği Genel Sekreteri ve Ankara Şube Başkanı Recep Orhan, 4 milyon 605 bin işçi emeklisinden 3 milyon 822 bin 150’sinin 507.06 YTL maaş aldığını belirtti. Haziran ayı itibariyle dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 623.36 YTL, yoksulluk sınırının ise 2 bin 30 YTL olduğunun altını çizen Orhan, “İşçi emeklilerinin yüzde 83’ü açlık sınırının altında yaşama çalışıyor. En yüksek emekli maaşı ise 915.67 YTL. Bu durumda da işçi emeklileri, dul ve yetimlerin yüzde 100’ü aylık geçim endeksi olan yoksulluk sınırının altında kalıyor” dedi.
İşçi emeklilerinin taban aylıklarının yoksulluk sınırının ancak yüzde 24.97’sini karşıladığına işaret eden Orhan, emekli maaşı ile emeklilerin ancak 7 günlük ihtiyaçlarını karşıladığını, 23 gün ise yoksul yaşadığını kaydetti.
EMEKLİLERİN TAMAMI YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA
Orhan, işçi emeklilerin giderek ağırlaşan ekonomik baskılar altında ezildiğine dikkat çekerek, emekli aylıklarının açlık sınırının bile altında kaldığını söyledi. Şubeye gelen emeklilerin ekonomik gelişmelerin neden hala mutfaklarına yansımadığını merak ettiğini ifade eden Orhan, “Yaptığımız araştırmada acı bir gerçek ortaya çıktı. Araştırmaya göre, işçi emeklilerimizin tamamı yoksulluk sınırının altında kalan aylıklarıyla yaşam mücadelesi verirken, yüzde 83’ü ise bırakın yoksulluk sınırını, açlık sınırını bile aşamayan aylıklarla hayatta kalmaya çalışıyor. 3 milyon 822 bin emekli açlık sınırının altında yaşıyorsa ekonomik gelişmeden söz edilebilir mi?” diye konuştu.
EMEKLİLER AÇLIK SINIRINA BİLE RAZI
Emeklilerin gözünün Temmuz’da açıklanacak olan zamlara çevrildiğini kaydeden Orhan, en düşük işçi emekli aylığının en azından açlık sınırında olması gerektiğini söyledi. Orhan, “Bu durumda, en azından bari açlık sınırını aşabildik diye kendimizi avutalım” dedi.