ANKA
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 25, 2006 15:47
Türkiye İşçi Emeklileri Derneği (TİED) Genel Başkanı Kazım Ergün, IMF’nin sağlık harcamalarını yüksek bularak, sağlıkta tasarrufa gidilmesi yönündeki dayatmaların ciddiye alınmaması gerektiğini açıkladı.
Ergün yaptığı açıklamada, herşeyden tasarruf yapılabileceğini ama sağlıktan tasarruf yapılamayacağını vurguladı. Ergün, "Bu işin kar zarar hesabı olmaz. Sağlık hizmetlerinin IMF yönlendirmeleriyle, her geçen gün paralı hizmete dönüştürülmeye çalışıldığını üzülerek görüyoruz" diye konuştu. Bu durumu hiç bir vicdanın kabul edemeyeceğini belirten Ergün, "IMF’nin ipiyle kuyuya inilmez. Siyasi tarihimiz IMF’nin ipiyle kuyuya inen ama o kuyulardan bir türlü çıkamayan siyasetçilerle dolu. O kuyulara inenler hala kuyularda bekliyor" dedi.
IMF heyetinin Türkiye’ye her gelişinde yeni bir sorun çıkardığını belirten Ergün, Türk insanın kendi sorunlarıyla uğraşırken bir de IMF’nin "akla mantığa sığmaz istekleriyle" boğuşmak zorunda kaldığını vurguladı. Türkiye’nin IMF’den 4 Ağustos 1958’de 250 milyon dolar borç alınması ve ardından 1 Ocak 1961’de imzalanan ilk Stand-By anlaşmasından bu yana bir türlü toparlanamadığını kaydeden Ergün, yaklaşık 48 yıldır süren IMF desteğinin Türkiye’ye fayda sağlamadığını her Türk vatandaşının açıkça gördüğünü belirtti. Ergün, sağlanan cüzi mali desteklere rağmen adeta ülke ekonomisinin idaresini tek başına yürütmek isteyen IMF’nin, bu kez de açlık ve yoksullukla boğuşanların sağlık hakkının elinden alınması için uğraştığını savundu.
Hiç bir ülkenin vatandaşlarına sağladığı sağlık hizmetleri üzerinden kar zarar hesabı yapamayacağını söyleyen Ergün, sağlık hizmetlerine ayrılan hazine paylarının ve diğer fonların yönetiminin şirket idaresi anlayışıyla bilanço hesabına tabi tutulmaması gerektiğini vurguladı.
Özellikle yaşları ve yaşam koşullarının kötülüğü nedeniyle sağlık hizmetine en çok ihtiyaç duyan emeklilerin sağlığa ayıracak parası olmadığına işaret eden Ergün, "Yıllarca sağlık sigortası ödeyerek emekli olanlardan sağlık için katkı payı istenmesi kabul edilemezken, IMF’nin baskıları nedeniyle bu payların artırılması yönündeki tedbirlerin hazırlık aşamasında olduğunu görmek bizleri şakına çevirdi" dedi. Ergün, katkı paylarının artırılmasının düşünülmesinin bile kabul edilemez olduğunu belirtti.
Ergün açıklamasında şunları kaydetti, "İşçi emeklilerinin yüzde 100’ü, memur emeklilerinin yüzde 98’i, Bağ-Kur emeklilerinin ise yüzde 91’i yoksulluk sınırının altındaki geliriyle yaşam mücadelesi verirken, bir de ellerinden sağlık imkanlarını almaya çalışan IMF’nin tek bir amacı olabilir, o da kitle imhasıdır. IMF bir kitle imha silahıdır ve açıkça emekliye soykırım uygulamak istemektedir".