Emekli Tümamiral Güven eşine 18 ayrı dava açmış

Güncelleme Tarihi:

Emekli Tümamiral Güven eşine 18 ayrı dava açmış
Oluşturulma Tarihi: Nisan 20, 2010 16:28

EMEKLİ Tümamiral İlker Güven, eşi Sunahanım Güven ile arasındaki boşanma davası dosyasında yer alan karşılıklı suçlama ve iddialara basın toplantısıyla yanıt verdi. Güven, “Ortaya çıkan durum nedeniyle büyük rahatsızlık duymalarına ve üzülmelerine sebep olduğum herkesten özür dilerim” dedi.

Ankara'da basın toplantısı yapan Emekli Tümamiral İlker Güven, eşi Sunahanım Güven ile kendisine hakaret, karalama, iftara kampanyaları yaptığını iddia ettiği haberler üzerine 10 ceza ve 18 ayrı tazminat davası açtığını açıkladı. Emekli Tümamiral Güven, “Kamuoyunu günlerdir gereksiz yere meşgul eden bir iftira kampanyasının odağı haline geldim” derken, eşine soyadını verdiği için başta rahmetli eşi Esin Güven'den özür diledi. Güven, avukat Figen Opak Çiçek ve ailesinden kız kardeşi Meral Güven'den, yeğenleri ile özellikle Ajda Sum'dan, oğullarından, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin manevi şahsiyetinden, Emekli Oramiral Metin Ataç ve eşinden, Emekli Oramiral Özden Örnek ve özellikle eşi Sevil Örnek’ten, tüm silah arkadaşları ile Türk Silahlı Kuvvetleri’ne gönülden bağlı olan kamuoyundan da özür dilediğini bildirdi.

Eşi Sunahanım Güven’den boşanmak için 2008 yılı Temmuz ayında dava açtığını belirten Güven, “2008 yılına kadar, muhtelif kişilerden makam ve rütbemi kullanarak ticari girişimlerde bulunduğunu tespit ettim. Örneğin ATA TV'nin ortaklığını bu şekilde sağlamış ancak çifte muhasebe tutarak kanalı zarara uğratmıştır” dedi.

Eşi Sunahanım Güven'in son olarak bu yılın başlarında Harp Akademileri'ne başvurarak ve boşanma davaları olduğunu gizleyerek tanıtım işi için başvurduğunu öğrendiğini söyleyen Emekli Tümamiral Güven, şöyle konuştu:

“Boşanma davası açtıktan sonraki tarihte yalan bir beyanla benim kanser olduğumu ve ABD’de tedavi gördüğümü söyleyerek, 1'inci Ordu Komutanı'na şahsen müracaatla, kendisi ve aile efradına ‘akıllı askeri kimlik kartı' çıkardığını öğrendim. Gerekli müracaatları yaparak bu kartları iptal ettirdim. Dolasıyla askeri tesislere girememektedir. Boşanma davası sürerken tarafıma yöneltmiş olduğu tehdit ve hakaret suçlarından dolayı aldığı 9 aylık hapis cezası nedeniyle, VIP kullanımı sırasında diğer kullanıcılarla yaşanması olası talihsiz olayların önüne geçebilmek için, tarafıma ait olan VIP kullanımından yararlandırılmamasını, refakatimde olmadığını, havaalanları mülki idare amirliklerine bildirdim. 8 Mart 2010 günü VIP'den, eski Turizm Bakanlarından Orhan Birgit ile birlikte Suna Birgit adını ve eski Turizm Bakanı eşi statüsünü kullanarak, seyahat ettiğini öğrendim. Resmi tutanakla durumun tespit edilmesini sağladım. İdari ve adli soruşturmaya konu olan bu olay haber değeri görülerek basında yer aldı. Suç bastırmak için girişilen iftara kampanyasının miladı da bu haberdir. Bahse konu çiftin Birgit soyadıyla mükerrer seyahatler yaptığını tesbit ettim. Tesbit ve haberden hemen sonra Kıbrıs’a birlikte yaptıkları seyahatte Sunahanım'ın ‘Güven' soyadını kullanmasının nedeni ise gittikleri yerin yurtdışı ve kaçınılmaz olarak hüviyet kontrolü yapılacak olması idi.”
Emekli Tümamiral Güven, boşanma davası açtığı eşi Sunahanım'ın çeşitli vesilelerle uydurduğu, mantığa aykırı hikayesini zenginleştirmek için aklınca detaylar verdiğini savundu. Güven, “Sunahanım'ın Orhan Birgit ile aile dostluğu söz konusu değildir. Hatta bazı resmi kuruluşlara beyan ettiği gibi Sunahanım'ın dayısı değildir. Hiçbir şekilde birlikte kitap yazdığı bir asistanı da değildir” dedi. Emekli Tümamiral Güven, şöyle devam etti:

“Sunahanım, yalılarda büyümüş paşa kızı değildir. Aile yadigarı antikaları ve mücevherleri de mevcut değildir. Kendisi her yere beyan ettiği ve tarafımı da yanıltığı gibi üniversite mezunu bir kişi değildir. Resmi adres olarak gösterdiği kız kardeşinin evinde ikamet etmemektedir. Bu hususlar resmi belgelerle sabittir. Bavul dolusu çok gizli dokümanları satarak, kendime ve başkalarına maddi çıkar sağladığım konusu ile ilgili olarak söyleyeceğim ilk söz şudur; Tamamen yalan ve suç uydurmaya yönelik bir iftiradır. Bizler askerlik hayatımızda kurmay subaylıktan amiralliğe gelinceye kadar pek çok sayıda gizli doküman hazırlarız ve inceleriz. Bunlardan evde bahis dahi etmediğimiz gibi özel talimatlarla korunan bu dokümünlardan fotokopi de almayız. Bu dokümanları bulundurmak ve kopyalamak suçtur. Hele hele böyle bir ‘çok gizli’ dokümanın satılması ise, ‘köstebek’ kelimesi ile değil ‘casusluk’ tanımı ile ifade edilmesi gerekir. Yasalarımız ‘casuslar’ için hangi cezayı öngörürse görsün, benim kitabımda böyle birinin yaşama hakkı yoktur. Hanımefendi elinde bulunduğunu iddia ettiği ‘çok gizli’ belgenin fotokopisini derhal ilgili makamlara teslim etsin. Zaten ceza davalarına konu olan fiileri nedeniyle alacağı cezalar kendisine ömür boyu yeter, bunlara yeni bir suçu eklemesin. Bu ’çok gizli’ belge ididası dolayısıyla belki de bazı ülkelerin istihabarat elemanları şimdiden faaliyete geçmiş olabilirler.”

Emekli Tümamiral Güven, Emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt’a yazdığı mektubun fotokopisini de gazetecilere dağıttı. Emekli Oramirel Metin Ataç'ın oğlu için hiç kimseden burs verme amacıyla para almadığını ve herhangi bir nedenle ödemede bulunmadığını ve bu olayların tamamen yalan, iftira ve uydurma olduğunu belirten Güven sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bir diğer konu da Sunahanım’ın sayın Sevil Örnek ile ilgili iddiasıdır. Sevil Örnek ile ilgili idida da tamamen gerçek dışıdır. Bu konuda açılacak davalarda ben ve konuyu bilen kişiler şahitlik yapacaklardır. Sevil Hanım’a yapılan bu iftiraların asıl nedeni, boşanma davasında tanık sıfatıyla doğruları, gerçeği anlatmasıdır. Bu Sunahanım’ı memnun etmemiştir. Sunahanım’ın basında yer alan ididalarından bir diğeri de, cemaat mensubu olduğu ifade edilen kişilere, askeri bilgi ve belgeleri sattığım ve bunun karşılığında da, maddi kazanç sağladığım yönündedir. Ben hiçbir tarikatın ve hiçbir cemaatin üyesi değilim, hiçbir zikir ayinine de katılmadım. Bu konuda da söylenenler tamamen yalan ve iftara olup, akıl ve izindan uzaktır. Kendisini yargı önünde bu ididalarını ispat etmeye davet ediyorum. Hiçbir cemaat ve grupla ilişkim olmadığını yineliyorum. Dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı’na adaylık konusu gibi bir öneri de hiçbir zaman söz konusu olmamıştır.”
Emekli Tümamiral İlker Güven, hakkındaki diğer iddialarıda yalandıktan sonra yaptığı basın toplantısı dışında herhangi bir açıklama veya beyanda bulunmayacağını ekledi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!