ANKA
Oluşturulma Tarihi: Mart 17, 2007 15:50
14 Nisan Cumartesi günü Ankara’da büyük mitinge hazırlanan “Milli Uyanış ve Güç Birliği Platformu”nun, Yükseliş İktisadi ve Stratejik Araştırmalar Vakfı (YİSAV) organizasyonundaki paneli, Ankara Ticaret Odası Meclis Toplantı Salonu’nda gerçekleşti
Etkinliğe, eski MİT görevlisi Korkut Eken ile eski Emniyet görevlisi İbrahim Şahin’in de katılacağı duyuruldu ancak kamuoyunun Susurluk Davası’ndan tanıdığı iki isim de “rahatsızlıkları" gerekçesi ile toplantıya katılmadı.
Toplantıda, eski bakanlar Enis Öksüz, Ramiz Ongun ve Agah Oktay Güner ile DYP Genel Başkan Yardımcısı Saffet Arıkan Bedük gibi isimler de yer aldı.
EMEKLİ PAŞA SEÇİM İTTİFAKI İSTEDİ
Oturumu yöneten Divan Başkanı emekli Tümgeneral Sıktı Sunday Orun, parlamento aritmetiğinin değişmesi gerektiğini söyleyerek, seçim ittifakları ve parti birleşmelerine gidilmesini istedi. Platformun, 500 sivil toplum örgütünü temsil ettiğini söyleyen Orun, platformun 7 milyon oy potansiyeli bulunduğunu belirtti.
ERMENİSTAN TERÖRİST DEVLETYİSAV Başkanı Ferit Saraçoğlu, soğuk savaş sonrası Türkiye’de iç politikanın ABD ve AB’nin yörüngesine girdiğini savunurken, Türk askerinin başına çuval geçirilmesi olayına yeterince tepki gösterilmemesini eleştirdi. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yönelik içte ve dışta yıpratma kampanyaları başlatıldığını öne süren Saraçoğlu, Ermenistan için “Türkiye’den tazminat ve toprak talep eden terörist bir devlettir” suçlamasında bulundu.
TOLON, TSK’NIN YEMİNİNE DİKKAT ÇEKTİEmekli Orgeneral Hurşit Tolon ise, “Bugün Türk milletinin kaderi, geleceği kendi hür iradesi ile belirlemediği, yabancıların tayin ve tespit ettiği yönlendirildiği bir istikamete doğru sürüklenmektedir. Lozan’ın intikamını almak isteyenler, Sevr’i hortlatmak isteyenlerle mücadele halindeyiz. 90 yıl öncesinin koşullarını yaşamaktayız. Türkiye her yönüyle kuşatılmıştır. Paranoya diyenlere buradan sesleniyorum bu paranoya değildir. Siz halktan sakladığınız için paranoya diyorsunuz” dedi.
“Köşe tutmuş birileri yatıp kalkıp ordu ile uğraşıyor” diyen Tolon, “Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal birlik ve bütünlüğünü, üniter devlet yapısını koruma” yükümlülüğünün Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yasa ile verildiğini belirtti.
TSK’nın aktif ve emekli kadrosunun bu yükümlülükleri yerine getirmek için yasalar doğrultusunda “namus ve şerefi üzerine ant içtiğini” söyleyen Tolon, “Yemin zamanla mukayyet değildir. Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığını, millet ve vatan uğruna hayatını seve seve feda etmek üzere askerliğe başladığının 30. günü bu yemini etmiş herkes ömrünün son nefesine kadar bunu yerine getirmekle yükümlüdür” dedi.
2007 yılında gerçekleşecek cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerin önemine işaret eden Tolon,
TSK’nın söz konusu görevini yerine getirmesinin engellenmeye çalışıldığını iddia etti. Tolon, şunları kaydetti:
“Silahlı Kuvvetleri etkisiz kılmak, yapabilirlerse halkın gönlündeki güvenini kırmak için uğraşıyorlar. İçerden dışardan uğraşıyorlar. Kiralık, satılmış aydınları ile holding medyası ile uğraşıyorlar. İstedikleri kadar uğraşsınlar. Yüce Atamızın hitabındaki genç sözü hepimizedir. Onun birinci vazifesini yerine getirmekle yükümlüyüz. Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısı, ulus yapısı, başta laiklik olmak üzere cumhuriyetin bütün nitelikleri şartlar ne olursa olsun sizler, bizler tarafından korunacaktır. Kimsenin şüphesi olmasın.
Atatürk neslinin son ferdi kalıncaya kadar bu cumhuriyet korunacaktır. Yapılacak tek şey gönül, inanç, irade birliği ile korkmadan bu aydınlık yolda el ele yürümektir.”
Tolon, 14 Nisan’daki büyük miting için, platforma katılan tüm örgütlere hazırlık yapma çağrısında bulundu.
SAVCI DEMİRAL: İRTİCA HORTLADIEski Savcı Nusret Demiral, bürokratları devlet ve millet için çalışmaya çağırırken, Türkiye’nin cumhurbaşkanı değişimi yaşayacağını belirterek, cumhurbaşkanı adayında olması gereken özellikleri şu şekilde sıraladı:
“Atatürk ilke ve inkılapları çerçevesinde gösterilen Atatürk milliyetçiliğini benimsemiş, laik devlet üzerinde koruma kollama çalışmaları olan, üniter devlet yapısını bozanlara karşı hukuk içinde savaş veren, çağdaş hukuk bilgisi taşıdığı gözlenen, ekonomik ve devletler arası konularda geniş görgü bilgi ve becerisi olduğu gözlenen, askeri yöntemleri başarı ile göğüslemiş deneyimleri olan, Anayasa şartlarını kişiliğinde barındıran her Türk vatandaşı aday olmaya namzettir.”
İrticanın hortladığını ifade eden Demiral, “Cumhurbaşkanı adayı, Türkiye Cumhuriyeti devletinde dini düşüncenin yozlaşmasını önleyecek vasıfları sinesinde ve vicdanında toplayan insan olmalıdır” dedi.