Emekli Koramiral Kıyat'ın ifadesi

Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmanın sabahki oturumunda tutuklu sanıklar emekli Albay Cemal Temizöz, Kamil Atağ, Tamer Atağ, Fırat Altın, Hıdır Altuğ, Adem Yakin ve Kukel Atağ hazır bulundu.

Duruşmada, katıldığı bir televizyon programında faili meçhul cinayetlerle ilgili açıklamalarda bulunduğu gerekçesiyle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine talimatla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca ifadesi alınan Emekli Koramiral Atilla Kıyat ve halen Antalya Vali Yardımcısı olan eski Cizre Kaymakamı Osman Bulgurlu tanık olarak dinlendi.

Yapılan kimlik tespiti ve okunan yeminin ardından beyanda bulunan tanık Kıyat, sanıkları tanımadığını, iddianamede yer alan öldürülme olayları hakkında herhangi bir bilgisinin bulunmadığını söyledi.

Katıldığı bir televizyon programında faili meçhul cinayetlerle ilgili yaptığı değerlendirme nedeniyle tanık olarak çağrıldığını anlatan Kıyat, “Yaptığım değerlendirme basına farklı yansıdı. Denizci olmam nedeniyle terörle mücadele görevim olmamıştır. Bu konudaki herhangi bir toplantıda yer almadım. Milli Güvenlik Kurulu (MGK) ve Askeri Şura'da bulunmadım. Faili meçhul cinayetler konusunda eğer böyle bir suç işlenmişse teğmen, üsteğmen veya yüzbaşı rütbeli askerin kendi başına bunu yapamayacağını düşünüyorum. Bu benim şahsi değerlendirmem. Eğer bu bir devlet politikasıyla birilerinin bunu açıklaması gerektiğini anlattım. Faili meçhul cinayetler konusunda elimde somut, kesin delil bulunmamaktadır, bunlar kişisel değerlendirmemdir” dedi.

“YAŞANANLAR BİRBİRİNDEN NEFRET EDEN BİR NESLİN DOĞMASINA NEDEN OLDU”

Yargılama sonucunda söz konusu sanıkların suçlu bulunması halinde, cinayetleri kendi başlarına yapabileceklerine inanmadığını ifade eden Kıyat, şunları söyledi:
“Eğer böyle bir şey varsa bunun arkasında bir devlet politikası vardır. 11 yıllık televizyon yorumcusuyum. Okuyup izlediklerimle eğer bir ülkede binlerce faili meçhul varsa arkasında devlet politikası olmadan olmaz. Bu benim şahsi görüşümdür. Böyle bir fiil işlenmişse terörle mücadele kapsamında Güneydoğu'da görev yapan arkadaşlarımın bu emri uygulamaya mecbur kalabileceklerini düşünüyorum. Bu sanıklar beraat etse bile böyle bir devlet politikası yoktur demeyeceğim. Burada binlerce öldürülme olayından bahsediyorum. 1990-2000 yılları arasında yaşananlar devlet politikası değilse açıklasınlar, eğer devlet politikasıysa nasıl rahat bir şekilde uyuyorlar. Yaşananlar, birbirinden nefret eden bir neslin doğmasına neden oldu. Bu benim şahsi görüşüm.”

Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) herhangi bir yüzbaşı veya teğmenin “Bu terörü ben kuruturum. Sorunu çözerim” diye düşünüp bir birim kurabileceğini düşünmediğini belirten Kıyat, “Devlet içinde yanlış politika yapan olursa tabi ki devlet onu bu mahkemede yargılayacaktır” diye konuştu.
“JİTEM” ile ilgili resmi bir bilgisinin olmadığını anlatan Kıyat, “JİTEM'i bir Jandarma İstihbarat Teşkilatı'nın kısaltılması olarak biliyorduk. Herhangi bir JİTEM elamanıyla temasım olmamıştır. Eğer bu bir jandarma teşkilatıysa bunu bir binbaşı kuramaz” dedi.

“AK PARTİ HARİÇ TÜM PARTİLERDEN TEKLİF ALDIM”

Sanık avukatları tanık Kıyat'a “Herhangi bir siyasi parti ile bağlantın var mı?” diye sordu.
Türkiye'de hiçbir siyasi parti ile bağlantısının bulunmadığını belirten tanık Kıyat, şöyle dedi:
“Türkiye'de hiçbir siyasi güç beni kendi fikrinin etkisi altında bırakamaz. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın teklifi üzerine biri basına yansıyan iki görüşmem olmuştur. Yemekte buluştuk. 2002 seçimleri öncesinde AK Parti hariç diğer tüm partilerden teklif aldım ama, kabul etmedim. Hiçbir siyasi partide yer almadım, almayacağım.”

Söz alan sanıklar Cemal Temizöz ve Adem Yakin, tanık Kıyat'a terör örgütü PKK'nın bölgede bir çok cinayet işlediğini, bunlardan da haberdar olup olmadığını sordu.

Tanık Kıyat, “Kanlı terör örgütü birçok cinayete imza atmıştır. 30 yıldır bir yara kanıyor. Bizim burada tartıştığımız konu bu değildir. Faili meçhullerdir. Ben bundan dolayı tanık olarak çağrıldım. Terör örgütünün işlediği cinayetleri şiddetle lanetliyorum” dedi.
Tanık Kıyat'ın ardından Antalya Vali Yardımcısı olan eski Cizre Kaymakamı Osman Bulgurlu da, tanık olarak dinlendi.
Bulgurlu, sanıklardan Cemal Temizöz ve Kamil Atağ'ı tanıdığını anlattı.

İddianamede yer alan cinayet olaylarıyla ilgili bir bilgisinin olmadığını ifade eden Bulgurlu, “1993-1994 yılları arasında yaklaşık 10 ay boyunca Cizre'de kaymakam olarak görev yaptım. O dönemdeki sivil personelleri hatırlamıyorum” dedi.

Görev yaptığı dönemdeki Cizre'nin durumu hakkında bildiklerini anlatan Bulgurlu, şunları söyledi:
“Cizre'de o dönemde ilçe merkezi dışındaki karakollar kapalıydı. Saat 3-4'den sonra güvenlik güçleri yürüyerek devriye görevi yapamıyordu. Panzerlerle belli saatlerde ring atılıyordu. Vatandaşların anlatıklarına göre, gece terör örgütü üyeleri silahlı bir şekilde sokaklarda dolaşıyordu. Ben defalarca silahlı saldırıya uğradım. Geceleri emniyet müdürlüğünde kalıyordum. Zırhlı araçla kaymakamlığa gidiyordum. Bana ve hükümet konağına birçok kez saldırı düzenlendi. Bana o dönemde söz konusu cinayet olaylarıyla ilgili bir şikayet gelmiş olsaydı kesinlikle işlem yapardım.”

Müdahil avukatların “Sizin görev yaptığınız dönemdeki cinayet olayları hakkında bilginiz var mı?” sorusu üzerine tanık Bulgurlu, “Bu konuda hiçbir şey bilmiyorum” dedi.
Mahkeme heyeti, duruşmaya öğleden sonra görülmek üzere ara verdi.