Osman ŞİŞKO/TRABZON, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ocak 11, 2009 17:43
Emekli Tümgeneral Osman Özbek, Trabzon'daki konferansta konuştu: ‘1 numara tarifiyle Atatürk'ü kastediyorlar’
Emekli Tümgeneral Osman Özbek, ‘Ergenekon’ operasyonuyla ilgili son gelişmeleri değerlendirirken, “
Atatürk Orman Çiftliği'ni kazıyorlar. Atatürk'ün yaşarken gittiği Söğütözü'nde bir kulübe var ya, ‘AKP'nin arkası diyorlar’ da orası Atatürk'ün bağdaş kurarak oturup resim çektirdiği kulübe. Mavi gözlü, sarı saçlı 1 numara kimdir? Öyle birisi yoktur ama bence Atatürk'ü kastediyorlar. Bunları düşünmek zorundayız” dedi.
Atatürkçü Düşünce Derneği, Ulusal Kanal ve çeşitli sivil toplum örgütlerinin düzenlediği ‘Kriz ve Çözüm’ konulu konferans Karadeniz Teknik Üniversitesi Osman Turan Kongre Merkezi'nde yapıldı. Cumhuriyet Gazetesi Trabzon Temsilcisi Ahmet Şefik Mollamehmetoğlu'nun yönettiği konferansa konuşmacı olarak DSP Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Mehmet Tomanbay, emekli Tümgeneral Osman Özbek ve Birleşik Kamu- İş Genel Başkanı Hasan Kütük katıldı.
Emekli Tümgeneral Osman Özbek konuşmasının başında Ergenekon operasyonlarına değinerek, şunları söyledi:
“Buna Ergenkon Operasyonu da demiyorum, Türkiye Guantanamo operasyonu yapılıyor. Ergenekon kelimesine kurban olsunlar onu kullananlar. Yandaş medya ‘1 numaraya yaklaştık’ diyor. Eskiden yandaş medyayı ciddiye almazdım. Ama artık ciddiye alın. Yandaş medyayı yüzde 5 - 10 sanırdım, kesinlikle değil, yüzde 70. Hatta arkadaşlar yüzde 90 diyor. Yandaş medya her şeyi biliyor. Korkunç başlıkları var. Susurluğa bağladılar. Şimdi de arama yerleri. Atatürk Orman Çiftliği'ni kazıyorlar. Ergenekon, Atatürk ve Susurluk bir arada olacak. Atatürk'ün yaşarken gittiği Söğütözü'nde kulübe var ya, ‘AKP'nin arkası diyorlar’ ya; orası da Atatürk'ün bağdaş kurarak resim çektirdiği kulübe. Üçüncü kazıyı da Anıtkabir'in bahçesinde mi yaparlar? Mavi gözlü, sarı saçlı 1 numara kimdir? Öyle birisi yoktur ama bence Atatürk'ü kastediyorlar. Bunları düşünmek zorundayız.”
YARGIYA ETKİ VAR
Emekli Tümgeneral Osman Özbek, konferansın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Özbek, yargıya son derece güveni olduğunu ifade ederek, ”Herşeyin hukuk çerçevesinde çözülmesi gerekir. Olup bitenlere baktığımızda da başımızı kuma gömmememiz lazım. Yargıya iktidardan ve yurtdışından bir etki olduğunu söyleyebilirim. AB temsilcisi Lagendijk Ergenekon'dan daha önce haberleri olduğunu söyleyebiliyor. Bunun gerçek boyutlarını açıklamak iktidara düşer. Yargı sürecini saygıyla takip edeceğiz ama Türk milleti aptal da değildir. Biz burda bu gerçekleri anlatmaya çalışıyoruz“ dedi.
Osman Özbek, Türkiye'nin bölünmesine yönelik açıklamaların yapıldığı bir haftada MGK eski genel sekreterinin gözaltına alınmasının ilginç olduğunu da vurgulayarak, “Burada Cumhuriyet'e yönelik, Atatürkçülere yönelik, daha doğrusu muhalefete yönelik büyük bir baskı var. Bunu kabul etmemek için gerizekalı olmak lazım, aptal olmak lazım. Atatürk Orman Çiftliği'nde, Atatürk'ün gittiği piknik yerinde kazılar yapılıyor. Bunlara inanmak şahsen mümkün değil. Neden İbrahim Şahin konuşturulmuyor? Bunlara güvenlikçi olarak inanmam, güvenmem. Vatandaşın inancı da bu doğrultuda. Anıtkabir'in bahçesinde kazı yaparlarsa şaşmayın” diye konuştu.
Emekli Tümgeneral Osman Özbek, kazılarda bulunan silahlarla ilgili olarak ise “Bir polis müdürü elinde kroki mroki bırakmaz. Emniyet teşkilatının iktidarın tertiplerine alet olmaması gerek. İnanmıyorum, güvenmiyorum. Güvensizliğimiz iktidara. Ama öyle görünüyor ki; Emniyet'in bir bölümünü de kendi görüşleri doğrultusunda kullanıyorlar. İbrahim Şahin zaten yargılanmış, cezasını çekmiş. O krokiyi yer adam ama yine de kimseye göstermez. Polisimiz bunlara alet olmamalıdır. Silah bulunabilir, normaldir. 30 yıldır terörle mücadele ediyor insan. Güüneydoğu'da herkes silahlı.
Milletvekillerinin evinde silah yok mu? Benim de evimde var. Karadeniz'in her tarafı silahlı. Güneydoğu'da düğünlerde kalaşnikofla mermi atılıyor. Bunları toplayabiliyor musunuz? İnsanın psikolojisi bozulur elinde bomba ile tutabilir. Güneydoğu'da görev yapan subay olabilir, polis şefi, mülki amir olabilir, memur olabilir. Yakalanan silahları veya ucuza satılanları alıp ne olur ne olmaz diye saklarlar. Bunlar gayet normaldir. Dalan'a da yapılan iftiradır. Devletin verdiği ruhsatlı her silaha 250 mermi alabiliyor. 10 silaha yılda 2 bin 500, 10 senede 25 bin mermi alınıyor. Yani devlete karşı mı kullanacak bunları” diye konuştu.
Özbek son olarak rejime karşı bir kaygısının olmadığını da dile getirerek, “Halkın güvenini kaybetmiş iktidar partisi var. Halkımızın yerel seçimlerde sandığa mutlaka gitmesi gerekir. Muhalefet partilerinin seçmen kütüklerinin üzerine gitmesi lazım. Bilgisayarla sayımın da iptal edilmesi gerekir. Bilgisayarlarda hile yapıldığını ve oyların AKP lehine çıktığını düşünüyorum. Sandığa ve oyunuza güvenelim, sahip olalım. Derin devlet yoktur. İki parti başkanı içeride. Partilerle igili görev Anayasa Mahkemesi'ne aittir. Günah değil mi bunlara? Mahkeme neden o iki kişiyle ilgili karar verip Anayasa Mahkemesi’ne göndermiyor dosyasını” dedi.