Serpil KIRKESER / İSTANBUL, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Haziran 14, 2011 13:58
“Balyoz planı” iddialarıyla ilgili davanın duruşmasında savunma yapan emekli tuğgeneral Mehmet Kaya Varol, “Bazı isimleri sunumumu daha cazip hale getirmek için kullandım. Buna tabiri caizse işgüzarlık da diyebiliriz” dedi.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ndeki salonda yapılan duruşmaya, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ile Genelkurmay Muhabere ve Elektronik Bilgi Sistemleri (MEBS) Başkanı Koramiral Kadir Sağdıç, Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu ve Albay Dursun Çiçek’in de aralarında bulunduğu 145 tutuklu sanık katıldı.
Eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın ve Nejat Bek’in de aralarında bulunduğu 17 tutuklu sanık ise duruşmada yeralmadı. 16 tutuksuz sanık da duruşmada hazır bulundu. Hakkında yakalama kararı olan emekli Orgeneral Ergun Saygun’un GATA’daki tedavisi devam ederken, bugün görülen duruşmaya Eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan sağlık mazeti nedeniyle katılmadığı öğrenildi.
SANIK VAROL’UN ÇAPRAZ SORGUSU YAPILDI
Mahkeme Başkanı Ömer Diken savunmasını tamamlayan tutuklu sanık emekli Tuğgeneral Mehmet Kaya Varol’un çapraz sorgusuyla devam edileceğini belirterek kürsüye çağırdı. Çapraz sorgusu yapılan emekli Tuğgeneral Mehmet Kaya Varol, söz konusu seminerin sunumunun elinde olmadığını ifade ederek, "Aradan 8 yıl geçti. Ben sunumda ne söylediğimi bilmiyorum. Sıradan bir seminerdi. Yapıldı bitti" dedi. Seminerde yazılanların gerçekleştirilmediğini ifade eden Varol, seminerde yazılanların hepsinin hayali kurgular olduğunu vurguladı. Üye hakim Ali Efendi Peksak’ın, "Seminerdeki konuşmasınızda Tuzla ve Sultanbeyli belediye başkanlarının isimlerinin bulunduğunu" hatırlatması üzerine Varol, ortada bir art niyetin olmadığını, böyle bir artniyet olması durumunda hiçbir ismin açık yazılmayacağını anlattı. Seminer Planı hazırlanırken, ordu komutanlığından seminerde somut verilerin kullanılması gerektiği" şeklinde bir emrinin olduğuu ifade eden Varol, "Bu isimleri sunumumda daha cazip halle getirmek için kullandım. Buna tabiri caizse iş güzarlık da diyebiliriz. Benim bu isimleri kullanmam onları görevden alacağım anlamına gelmez. Tamamen hayali bir senaryo" diye konuştu. Duruşmada söz alan Cumhuriyet Savcısı Savaş Kırbaş, neden Tuzla ve Sultanbeyli belediye başkanlarının isimlerini kullandığını sorması üzerine senaryo gereği sıkıyönetim kanunundaki bir maddeyi gündeme taşımak için o isimlerin yer aldığını bunların dışında başka isimlerin de kullanılabileceğini belirtti.
"TELEFON KONUŞMALARININ DAVAMIZLA İLGİSİ YOK"
Savcı Savaş Kırbaş, sanık Varol’a, Birinci Ergenekon Davası’nın tutuklu sanığı Hayrettin Ertekin ile 12 Aralık 2007 yılında yaptığı telefon konuşmasını sordu. Sanık Varol, telefon konuşmalarını okuyan Savcı Kırbaş’a sinirlenerek, "Bu telefon konuşmalarının davamızla ilgisi yok. Sorulara cevap vermeyeceğim" dedi. Savcı Kırbaş bu sözler üzerine, "Ben sorumu sorayım, sen ister cevap ver ister susma hakkını kullan" diye konuştu.
ERTEKİN VE SANIK VAROL ARASINDA GEÇTİĞİ İDDİA EDİLEN TELEFON KONUŞMALARI ŞÖYLE:
- Ertekin: Abi de boş çıktı. Abi de duruyor şimdi. İki duble içince ateşleniyor, hiçbir şeyi yok komutanım ya. Yani çaptan da düştü herhalde.
- Varol: Ya o da şimdi idare ediyor, şurada kaldı diyor 7-8 ay diyor.
- Ertekin: Ergun Saygun dün konuşmuş falan okudum şimdi gazetelerde. O nasıl biridir, vatanperver mi yoksa böyle hani o da salla başı al maaşı…
- Varol: Valla askerliği bilmez o da. Aynen aynen o da bürokrattır, yani şeydir dışçıdır o da, yani o da NATO’lardan, dış görevlerden işte yabancı dil ordan gelme yani terörü merörü Güneydoğu falan bilmez, o da bilmez İlker Başbuğ’u da bilmez bunlar kıta komutanı değil ki, bunlar sosyete bunlar, salon subayı..."
SANIK SUSMA HAKKINI KULLANDI
Savcı Savaş Kırbaş, 'Abi de boş çıktı abi de' cümlesinde geçen ağabeyinin kim olduğunu sordu. Sanık Varol’da "Bu sorunuzun davayla ilgisi yok. Cevap vermeyeceğim. Susma hakkımı kullanacağım" dedi. Savcı Kırbaş, Ağabeyi dediğiniz eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt mı yoksa" diye sordu. Sanık ise susma hakkını kullandı.
"SAVCI TARAFLI DAVRANIYOR"
Söz alan Mehmet Kaya Varol’un avukatı Murat Bayram, "İddianamede 2003 suç tarihi diye geçiyor. 2007 yılında müvekkilimin Ertekin ile yaptığı telefon konuşmasının davamızla bir ilgisi yok. Bu telefon konuşmasının delil olarak dosyaya konması doğru değil. Savcı taraflı davranıyor. O telefon konuşmalarının dosyadan çıkarılması gerekiyor. Bu nedenle bu soruları sorulmamış kabul ediyorum" dedi. Mahkeme Başkanı Ömer Diken de mahkeme heyetinin ilerde neyin delil olup olmayacağını heyet olarak değerlendirileceğini belirtti.
"SADAKAT ANLAYIŞINIZ BU MU?"
Savcı Kırbaş telefon konuşmalarında geçen "Yani Ergun Saygun terörü merörü Güneydoğu falan bilmez, o da bilmez İlker Başbuğ’u da bilmez bunlar kıta komutanı değil ki, bunlar sosyete bunlar, salon subayı" okuduktan sonra sizin sadakat anlayışınız bu mu? diye sordu. Mehmet Kaya Varol’da susma hakkını kullanırken söz alan avukatlar 'Bu nasıl soru ya' diyerek tepki gösterdi.
"ÜST MAKAMLARA GELECEK KADAR YÜREKLİ OLACAK NEREDE"
Savcı Kırbaş tekrar Ertekin ile sanık Varol arasında geçen telefon konuşmalarını okudu. Telefon konuşmaları şu şekilde:
"Ertekin: ’Yok mu yürekli bir tane böyle paşalardan komutanım ya böyle hop hop diyecek’
Varol: "Yürekli olacaklar üst makamlara gelemiyor. Üst makamlara gelecek kadar yürekli olacak nerede."
"TSK’YI YÖNETENLER YÜREKLİ DEĞİL Mİ?
Savcı Kırbaş, telefon konuşmalarını okuduktan sonra sanık Varol’a, "TSK’yı yönetenler yürekli değil mi?, TSK’yı yönetenler yüreksiz mi? Bu cümleler sizin düşüncelerinizi yansıtan cümleler mi? diye sordu. Sanık Varol ise savcının sorularına cevap vermeyeceğini belirtti. Söz alan Varol’un avukatları savcının sorularına tepki gösterdi.