Güncelleme Tarihi:
UÇAK kalkmadan yaşadığı yere son kez bakıp ağlayanlar var. Bir teyze yeniden sarsılmış: “Çok kez uçağa bindim ama kalkıştaki sallantıda depremi hatırladım, çok kötü oldum.”
Aslen Hataylı olan ama uzun süredir Hatay dışında yaşayan bir kişi ise “Hatay bitmiş. Ama ben memleketimle vedalaşmaya, helalleşmeye geldim” diyor.
Seda TÜRKOĞLU
Uçakta birbiriyle dertleşen depremzedelerin diyalogları duyuluyor. Herkes birbirine evlerinin durumunu, deprem anında neler yaptıklarını anlatıyor. Tabii uçaktaki tek grup depremzedeler değil. Yolcular arasında arama kurtarma görevlileri, sağlıkçılar, güvenlik görevlileri, saha gönüllüleri ve benim gibi gazeteciler de var. Yolculuk boyunca depremzedeleri dinliyor ve yıkım üzerine fikir teatisi yapıyorlar.
‘EVİ OLMAYANLAR NEREYE GİDECEKTİ’
Kentteki molozlar yüzünden herkesin üstü başı toz içinde. Hatta biri ayağa kalkınca toz uçuşuyor. Yolcuların adı soyadı uçağın içindeyken alınıyor. Yorgun oldukları her halinde belli olan THY kabin görevlileri ise yolculara karşı oldukça şefkatli, özenli ve ilgili. Her soruya sabırla yanıt vermeye çalışıyorlar. Hatta sandviç ve meyve suyu ikramını üçer-beşer yapıyorlar. Uçaktan inerken “Kalacak hiçbir yeri olmayan kişiler AFAD standına uğrasın” diye anons yapılıyor. Ardından bir uğultu ve fısıldaşma. Çıkışta bir genç yanıma yaklaşıp, “Abla evi olmayanlar nereye gidecekti?” diye soruyor, tarif ediyorum.
İNİŞTE ÇOCUKLARA ŞEKERLE KARŞILAMA
Banda gelen bagajlarda tek tük bavul var, gerisi naylon poşetlere sıkıştırılmış eşyalar. Birçoğu da patlamış ve sağa sola dağılmış. İnişte ise görevli polisler çocukları lolipop şekerlerle karşılıyor. Bu çocukları çok mutlu ediyor. Herkese, “Hoşgeldiniz, geçmiş olsun” deniyor. Kadın polis memurları depremzede kadınların yanına gelerek, “Abla bir ihtiyacın var mı? Giyeceğin, çocuklar için mama ihtiyacın var mı? Hepsi şurada” diyerek AFAD standını gösteriyorlar.
ZORUNLU ANKARA İSTİKAMETİ
İstanbul’a gelmek istememe rağmen uçuşların ve yedek listelerin hepsi dolu olduğundan Ankara uçağına bindim. Uçakta benim gibi İstanbul’a gitmek isteyip de mecburen Ankara’ya giden pek çok kişi vardı. Özellikle evsiz kalan ve 2 haftadır çadırda yaşayan yaşlılar daha fazla bekleyemedikleri için zorunlu olarak Ankara uçağına binmişti. Ankara’dan İstanbul’daki çocuklarının yanına gitmeye çalışıyorlardı.
YOLA DEVAM ÜCRETLİ
Ancak bu grup İstanbul’a ulaşabilmek için kendi ceplerinden para ödemek zorunda kaldı. Çünkü bu depremzedeler için Ankara-İstanbul arası ücretsiz ulaşım imkânı bulunmuyordu. Cebindeki son parayla seyahat edenlerin çoğu daha ucuz olduğu için otobüse veya trene binmeyi tercih etti. Kendilerinden ücret istendiği için de isyan ettiler. Depremzedelere hak veren AFAD yetkilileri, bu kişileri ücretsiz olarak otogara ve tren garlarına götürebileceklerini söyledi. Ancak özellikle yaşlı ve muhtaç durumdaki depremzedelerin Ankara’dan ya da farklı şehirlerden istedikleri yere ücretsiz bir şekilde götürülmeleri gerekiyor.