Güncelleme Tarihi:
Berkin’in polislere ellerini kaldırarak “Ekmek almaya gidiyorum” dediğini belirten tanıklar, olayı özetle şöyle anlattılar:
YAN SOKAKTA
Ö.K. (18 yaşında): Berkin’i 4 yıldır tanırım. Arkadaşım olur. Aynı mahallede oturuyorum. Olay günü kimse evinde değildi, herkes dışarıdaydı. Polis gaz attıkları için millet yokuştan aşağı kaçtı. Berkin’in vurulduğu sokak evlerinin yan sokağıydı. Yanında 3-5 kişi vardı. Berkin polislere ellerini kaldırarak ‘Ekmek almaya gidiyorum atmayın yeter artık’ diye bağırdı. Göstericilere de ‘Ekmek almaya gidiyorum geçebilir miyim’ dedi. Berkin 3-4 kişinin arasından caddeye çıktığı sırada 15-20 metre ilerideki Mithatpaşa Caddesi’nde bulunan polisler gaz tüfeği ya da tabancasıyla tekrar ateş etmeye başladılar. Berkin irkildi. Sokağa girmek isterken birden kapsül başına isabet etti. Bağırmaya başladı. Kafasına biber gazı saplanmıştı. Eliyle vurup çıkardı.
SARIŞIN ŞAHIS
Bu esnada polislerin olduğu yerde kafasında gaz maskesi takılı bulunan sarışın kalıplı bir şahıs parmağıyla vatandaşları gösterip, küfür ederek polislere ‘Ateş edin’ diye bağırıyordu. Berkin’in bilinci yerindeydi. Biz kendisine sorular sormaya başladık. Kafasına ne geldiğini sorduk. ‘Biber gazı mı, plastik mermi mi geldi?’ diye sorduk. Cevap vermedi, ‘Bilmiyorum’ dedi. Kafasına pamuk falan koyduk. Birden bayılmaya başladı. Gözleri kapandı, kendisini kucağımıza aldık. Araba bakındık. Bir market sahibi, eski kasa beyaz minibüsle geldi, durdu. Berkin’i kucağımıza aldığımızda kusmaya başladı. Tuvaleti geldi, her şeyi boşaltmaya başladı. Okmeydanı SKK Hastanesi’ne gittik. Ben sarı saçlı polisin yanında bulunan polisin kullandığı tüfekten çıkan gaz kapsülüyle Berkin’in yaralandığını gördüm. Aralarında 20 metre mesafe vardı. Berkin’e ateş eden polis memuru da KİM Market’in önündeydi, kafasında kask yoktu. Yüzünde gaz maskesi vardı.
20 METREDEN
S.Y. (38 yaşında): Fatma Girik Parkı’nın içindeki çay bahçesinde garson olarak çalışırım. Berkin Elvan da her gün oyun oynamak için gelirdi. Bu nedenle kendisi ile merhabamız vardı. Olay günü sabah 06.30 sıralarında karşılaştık. Kapılarının önünde Berkin’e ‘Nereye gidiyorsun’ diye sordum. Müthiş bir gaz kokusu vardı. Bakkala ekmek almaya gittiğini söyledi. Ben de bakkaların kapalı olduğunu söyleyince ‘Fırına giderim’ dedi. Beraber, Berkin ile sokakta 100-150 metre yokuş yukarı yürüdük. Olay, evlerine 100-150 metre mesafedeki sokakta meydana geldi. Burada 4-5 katlı bir binanın önündeydik. Hatta binanın pimapenci ya da camcı dükkânı vardı. Yan tarafı ise terziydi. Yanımızda 3-4 kişi daha vardı. Kafasını eğerek ve bir adım öne çıkarak polislere doğru baktı. Bu esnada gümüş renginde bir cisim tam Berkin’in kafasının sağ arka kısmına yani hemen boyun kısmının üzerine çarptı ve oraya yapıştı. Berkin eliyle vurarak gaz kapsülünü düşürdü. Berkin, vurulması üzerine ‘anne’ diye bağırdı, geldiğimiz yöne eve doğru koştu. Ben de peşinde koştum. Kendisini yakaladım. Başından hafif kan geldiğini gördüm. Mahmut Şevket Paşa Caddesi üzerinde bulunan Şişli Belediyesi’ne ait sağlık ocağına götürecektim. Fakat bana sağlık ocağının kapalı olduğunu söylediler. Bunun üzerine bir sivil, beyaz olduğunu tahmin ettiğim minibüs bizi görünce durdu. Bu esnada zaten Berkin bayılmıştı. Polisleri gaz tüfeği kullanırken gördüm ancak Berkin’e ise gaz kapsülünün çarptığı anı gördüm. Bu gaz kapsülünü ateşleyen polisi görmedim. Onun için eşkal veremem ancak gaz kapsülü polislerin olduğu yerden geldi. Polislerle aramızda 20 metre mesafe vardı. Berkin polis tarafından hedef gözetilerek vurulmuştur.”