Güncelleme Tarihi:
''YAKUT'UN KENDİ ŞAHSİ GÖRÜŞÜ''
Meclis'te gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Elitaş, "TBMM Başkanvekili Sadık Yakut'un ardından TBMM Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Fikri Işık'ın okulların seçmeli olacağına yönelik açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusuna, konuyla ilgili esas olanın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün ve önceki gün yaptığı açıklamalar olduğunu belirterek, "Biz de bunu Ak Parti Grubu olarak açıkladık. Gündemimizde de parti programımızda da böyle bir durum sözkonusu değil. Arkadaşlarımız şahsi görüşlerini ifade edebilir. Kız enstitüleri, erkek liseleri var. Arkadaşlarımızın açıklamaları bunlar gibi ifadelerse, bunlar zaten Türkiye'de mevcut. Başka şekilde yorumlara müsait olacak şekilde yapıyorlarsa, biz onların arkasında değiliz" karşılığını verdi.
''İLK GÜN YAPILAN YAYINLAR İNCİTİCİYDİ''
Elitaş, "Başbakan Rusya'ya hareket etmeden önce 'bu arkadaşlar bize şamar indirmeye çalışıyorlar' şeklinde bir ifade kullandı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine, ilk gün yapılan yayınların incitici ve konu tam bilinmeden yapılan yayınlar olduğunu ifade ederek, sonradan olay netleşince yayın kuruluşlarının da biraz daha makul noktaya geldiklerini söyledi. Dershanelerin dönüştürülmesiyle ilgili 15'e yakın taslak olduğunu, bir gazetede son şekli verilmeyen, yanlış bilgilerle dolu taslağın yayınlandığını anlatan Elitaş, MEB'in sona doğru yaklaşan bir çalışma içinde olduğunu, son hali verildiken sonra Başbakanlığa gönderileceğini , ardından TBMM'ye geleceğini söyledi.
''DERSHANE DÜZENLEMESİ OCAK AYI İÇİNDE''
Dershanelerle ilgili düzenlemenin ne zaman yasalaşacağı konusunda Elitaş, "Bütçeden sonra olabilir veya Ocak ayı içinde olabilir" dedi.
''DERSHANELERİ KAPATMIYORUZ, DÖNÜŞTÜRÜYORUZ''
Elitaş, dershanelerin kapatılmasının Anayasa'ya aykırı olup olmayacağı sorusuna, "Biz yasayı çıkarırız. Anayasa Mahkemesi'ne giden varsa, iptal ettirebilir. Bu konuda Anayasa Mahkemesi karar verebilir. Bana göre Anayasaya aykırı değil. Biz dershaneleri kapatmıyoruz, dönüştürüyoruz. Burada teşebbüs hürriyetine engel olmuyoruz. Yaptığın teşebbüsü gel burada, ticari faaliyetlerine devam et diyoruz. Dershaneler bir eğitim kurumu mu ticarethane mi, ona da bakmak lazım" diye konuştu.
''BİZE OY GETİRECEK''
Seçim öncesinde yapılacak düzenlemenin AK Parti'de oy kaybına yol açıp açmayacağı sorusuna karşılık Elitaş, şöyle konuştu:
"Hiçbir hareketimiz, hiçbir icraatımız ve inandığımız hiçbir konuda oy kaygısıyla hareket etmedik. 'Bize oy verirler mi, vermezler mi' kaygısıyla hareket etmedik. Ben inanıyorum ki bize oy getirecek. Dershanelerde çalışan 50 bin öğretmen var. Şu anda Türkiye'de dershaneye giden oranı, yüzde 15-20 arasında değişiyor. 6 milyon civarındaki insanın ancak yüzde 20'si dershanelerden faydalanma şansına sahip. Geriye kalan yüzde 80'i gidemiyor. Fen Lisesi öğrencilerinin yüzde 95'i dershaneye gidiyor. Eskiden müfredat ile sınav soruları çok farklı olduğundan dolayı dershane ihtiyacı zaruriydi. Sınav soruları, dershanede gösterilenlerle ilgiliydi. Türkiye'de 800 bin öğretmen var. 'Dershaneler kapanırsa eğitim kurumlarındaki yavrularımız bilgisiz kalır, eğitimlerini tam olarak tamamlayamazlar, Türkiye'nin geleceğine darbe vurur' şeklindeki ifade, 800 bin öğretmene karşı yapılmış haksızlıktır. Eğer bu doğruysa, biz okulları kapatalım, 40 bin öğretmen bu işi halletsin."
''MUHALEFET AVUCUNU YALAR''
Elitaş, "Muhalefetin bunun bir iktidar mücadelesi olduğuna yönelik açıklamalarına ne diyorsunuz?" sorusuna, "Muhalefet herhalde bugünlerde elini ovuşturuyor ama avuçlarını yalarlar. Aynı doğrultuda, aynı düşüncede olan insanların görüşleri farklı olabilir; ama aynı hedefe giden insanları karşı karşıya getiremezler. Bizi bilmeyen muhalefet elini ovuşturuyor. Avucunu yalar" dedi.
Bir gazetecinin "Farklı eğitim seviyesindeki öğrenciler, deshaneler kapatılırsa nasıl yarışacak?" sorusuna Elitaş, "Dershanelerin hepsi birbirine eşit mi? 1 milyona yakın öğrenci üniversiteye giriyor, bunun 400-450 bini açıköğretime giriyor. Dershaneye giden öğrenciler de açıköğretimi kazanabiliyor. Dershanelerin başarıları da farklı. Üniversite sınavına giren 2 milyona yakın öğrenci var; 1 milyonu üniversitelere yerleşiyor. Bunlardan bir kısmı dershanelerden geçiyor" diye konuştu.
''BİZDE TEK SES ÇIKAR''
Elitaş, yeni anayasa çalışmaları konusunda Başbakan Erdoğan'ın "Komisyon'un dağılması halinde üzerinde uzlaşılan madellerle ilgli yeni bir birliktelik olabileceğini söyledi" denilmesi üzerine, şunları kaydetti:
"Biz çağrı yapıyoruz ama... CHP'den bize 3 grup başkanvekili geldi. Atilla Kart'ın yetkisinin ne olduğunu bilemiyoruz. Aslında Sayın Kılıçdaroğlu'nun da yetkisini tam bilemiyoruz. Kime göre konuşacağımızın farkında değiliz. Bir şey söylüyoruz, ortada kalıyor. CHP MYK, Parti Meclisi resmi dilekçeyle başvursun, biz bunları yeniden değerlendiririz. 60 maddeyle ilglii zaten dört parti anlaşmış... MHP veya CHP ile biz bu işi yaparız dedik. Çağrımız hala açık. Fakat eğer böyle olamayacaksa 2012 yılı sonunda bitmesi gereken yazım, 2013 yılı sonuna gelip de hala boşa geçiyorsa zaman, gereksiz bir uzlaşma komisyonunun varlığını söyleyebiliriz. Bizim komisyona verdiğimiz arkadaşlar partide yetkili kişiler; ikisi Genel Başkan Yardımcısı, bir de Adalet Komisyonu Başkanı... Bizde tek ses çıkar. CHP'de herhalde aynı konuda 70-80 ses var. İçlerinde dahi anlaşamıyorlar, bizimle uzlaşmaya kalkıyorlar, sonra 'gelin hep beraber uzlaşalım' diyorlar. Ama 60 maddeyle ilgli konu CHP ile de MHP ile de olabilir."
AK Parti'nin yerel seçimler öncesine kendi Anayasa değişikliği teklifini sunup sunmayacağı sorusuna Elitaş, "Teklif 184 imzayla verilebiliyor. Biz bu konuda kararlılığımızı göstermek için yapabiliriz. Eğer başka partilerden de milletvekili arkadaşlarımız uygundur derse, TBMM Anayasa Komisyonu'nda görüşülebilir. Çıkması imkanı az olan bir şey yetkili kurullarda değerlendirilir, ona göre bakılır" dedi.