Elini uzattı, sanki oğlumun elini tuttum

Güncelleme Tarihi:

Elini uzattı, sanki oğlumun elini tuttum
Oluşturulma Tarihi: Ocak 24, 2010 00:00

Adını mitolojideki ‘Toprak Ana’dan alan arama kurtarma ekibi, Haiti depreminde enkaz altından beş kişiyi sağ çıkarmasıyla ve insani yardım çalışmalarıyla tüm dünyada adından söz ettirdi. Önceki gün Türkiye’ye dönen dokuz kişilik ekip yaşadıklarını anlattı.

Haberin Devamı

GEA Arama-Kurtarma Grubu’nun 9 gönüllüsü, 12 Ocak’ta Haiti’yi yıkan 7.0 büyüklüğündeki depremden 48 saat sonra kendi çabalarıyla başkent Poro Prens’e ulaştı. Dört gün boyunca Carrebian Alışveriş Merkezi enkazında, sadece birkaç saatlik dinlenme molaları verip çalışan GEA ekibi, enkazdan 5 kişiyi sağ kurtardı. Haitililer’in “Yılmaz Türkler” adını taktığı ekibin başarısı uluslararası haber kanallarında dakikalarca yayınlandı. GEA ekibi enkazdakilerden umut kesilince, insani yardım çalışmalarına destek verdi. Görevlerini tamamlayınca da, yurda döndüler.

Ekipte sosyolog da var

Sosyolog Umut Dinçşahin, kalite yöneticisi Kadir Erkan, acil durum yöneticisi Cem Behar, teknisyen İbrahim Doğru, halkla ilişkiler uzmanı Betül Ergün, mimar Zeynep Gül Ünal, hemşire Mihrican Bal, mağaza müdürü Caner Kalaycı, makine mühendisi Nazım Özdemir, 12 Ocak’ı 13 Ocak’a bağlayan gece yarısı GEA’nın Üsküdar’daki merkezinden gelen telefonla, Haiti’de büyük bir deprem olduğunu, çok sayıda ölü ve yaralı olduğunu öğrendi. Her biri işlerinden izin alıp GEA merkezinde buluştu. Başkent Porto Prens’teki havalimanı uçuşlara kapatılmıştı. GEA ekibi 14 Ocak saat 09.00’da, Haiti’nin komşusu Dominik’e uçtu. Bir minibüs ve bir kamyonet kiralayan ekip, karayoluyla Porto Prens’e geçti. İki kurtarma ekibinin 4 kişiyi çıkarttıktan sonra terk ettiği Carrebian Alışveriş Merkezi enkazında çalışmaya başlayan GEA ekibi, depremin 103’üncü saatinde 7 yaşındaki Arielle Cassandra Ely ve 33 yaşındaki Lamy Jasme’yi, 108’nci saatinde 41 yaşındaki Mireille Boulos Dittmer, 125’nci saatinde 40 yaşındaki Indra La Fontain, 126’ncı saatte de 30 yaşındaki Jean Philippe’yi dışarı çıkarttı. GEA ekibi enkazda yaşadıkları ve unutamadıkları olayları ise şöyle anlattı:

Haberin Devamı

O an aklıma sen geldin

/images/100/0x0/55ead5b7f018fbb8f899bcc3

? İbrahim Doğru (Lojistik sorumlusu): Market enkazı garip bir yerdi. Kazıyorsunuz ama karşınıza ne çıkacağını bilmiyorsunuz. Depo kısmından yukarı doğru delmeye başladık. Yağların bulunduğu reyonun altındaymışız. Deliği büyütmeye çalıştıkça, patlayan tenekelerdeki tüm yağlar üzerimi-ze boşaldı. İlk ulaştığı-mız bir kız çocuğuydu. Orada görüp etkilenmemek mümkün değil. Aklıma 17 yaşındaki oğlum Emre geldi. Beton yığınlarına daha hırsla saldırmaya başladım. Kızı kurtardığımızda elini tuttum. Kendi oğlumun elini tutuyor gibi hissettim.

Bana bakıp gülümsedi

Haberin Devamı

? Cem Behar (Takım lideri): Kazdığım bir delikten 7 yaşındaki Arielle Cassandra Ely’nin ayaklarını gördüm. Markete birlikte geldiği annesi yanı başında ölmüş. Günlerce enkazda aç kalmış. Çok korkmuştu ve titriyordu. Ağlama seslerini duyabiliyordum. Yanına kadar sürünüp, kızı delikten aşağı indirdim. Bana bakıp gülümsedi. Kısa süre sonra aynı hat üzerinde 33 yaşındaki Lamy Jasme’yi buldum. Konuşamıyordu. Delikten dışarı çıkarttığımda spot ışıklarını gördü. Ne olduğunu, kim olduğumuzu, neden orada olduğunu anlamadı bile.

Umudumuzu yitirmedik

? Betül Ergün (Sosyal yardım ve rehabilitasyon sorumlusu): Haitililer çalışmalarımızı ilgiyle izliyordu. Çok kısa dinlenme araları verdiğimizde yanımıza gelip konuşuyorlardı. Bir seferinde bir kadın geldi. “Umut var mı?” diye sordu. Ben de “Her zaman umut vardır” dedim. Kadın söylediğimi klişe bulduğunu anlattı. Ben de, “İçeriden gelen seslerin sahiplerine ulaşana kadar çalışacağız” dedim. Sonra enkaza döndüm. Depremden 108 saat sonra kurtardığımız 40 yaşındaki Mireille Boulos Dittmer o kadının ablası çıktı.

Enkazdan çıktı çantasını sordu

Haberin Devamı

? Kadir Erkan (Takım Koordinatörü): Depremin 126’ncı saatinde 30 yaşındaki Jean Philippe’e ulaştık. Kadını enkazdan çıkartıp sedyeye yatırdık. Sürekli olarak “Where is my bag” (Çantam nerede?) diye soruyordu. Birlikte çalıştığımız ABD’li ekipten biri, “Aynı benim karım gibi. O da çantası olmadan bir yere gitmez” dedi. Kadını sağlıklı olarak kurtarmanın sevinciyle, espriye güldük.

Betonu parçalamak istedim

? Nazım Özdemir (Arama-kurtarma teknisyeni): İlk gittiğimizden beri yanımızda Haitili bir genç vardı. Depremi yaşamıştı. Enkazdakileri duyamadığımız zamanlarda, o duyduğunu söylüyordu. İçeride 5 kişi var, çığlık atıyorlar diyordu. Enkazdan tam 5’ini de çıkardık. Sayılarını ve cinsiyetlerini bile doğru bilmişti. Enkaz altındakilere sürekli “Geliyoruz” diyorduk. İnsanın o an betonları parçalayası geliyor. Umutlarını yitirmemeleri için destek olmanız gerekiyordu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!