Güncelleme Tarihi:
O PLAN BARIŞA TEHDİT
“Sözde ‘barış planı’ ismiyle anılan bu planın, bölgede barış ve huzuru tehdit eden hayalden başka bir şey olmadığını ifade etmek isterim. İşgal, ilhak ve yıkımın meşrulaştırılmasına asla izin vermeyeceğiz. Bu plan Filistin halkının haklarını gasp etmektedir. Bu plan BM kararlarına aykırıdır. Şu an itibarıyla süreç bizim beklediğimiz istikamette gidiyor diyebilirim. BM’de istediğimiz neticeyi alacağımıza inanıyorum. Ama duramayız. Bu işin peşini kovalamamız lazım ki neticeyi de alalım.”
ADANA VE SOÇİ VAR
“Bizim elimizde kapı gibi Adana Mutabakatı var. Biz Suriye’ye, bu mutabakat çerçevesinde gittik. Hani ‘Oraya nasıl gidiyorsunuz, burası Suriye’nin topraklarıdır’ gibi yaklaşım gösterenlere bir cevaptır. Bu birinci boyutu. Girdik. Girdikten sonra bir düzenleme yapıldı. Neydi bu düzenleme? Gözlem noktaları kuruldu. Burada Soçi Mutabakatı’nın teminatı var; hele hele 2. ve 3. maddeleri, ki 2. madde çok çok önemli. İşte biz bu adımları 2. ve 3. maddelere dayalı olarak attık. Rejimin bu gözlem noktalarını kuşatmaya başladığını görüyoruz. Kuşatma karşısında sessiz kalmamız mümkün değil. Onlara karşı da biz gereğini yapıyoruz.”
RUSYA DA RAHATSIZ
“Son dönemde İdlib’teki çatışmalar ciddi manada kendisini göstermeye başladı. Bugün yine Halep’in batı tarafında bir helikopter düşürüldü. Bunlar rejimi rahatsız ettiği gibi Rusya’yı da rahatsız ediyor. Bunun dışında ciddi bir zayiat da verdiler. Fakat aslolan şey, 1 milyona yakın İdlib halkının bugün sınırlarımıza doğru hareket halinde olması. Bu 1 milyonu da kabul etme durumumuz maalesef yok. Öyleyse ne yapmamız lazım? Dedik ki, sınırımızdan 30-32 km içeride, sınır boyunca briket barınaklar yapalım. Şu anda barakalar yapılıyor. Ben bunu Merkel’e de açtım. ‘25 milyon avro gönderirseniz bunun bir kısmını da siz üstlenmiş olursunuz’ dedim. Şu anda 25 milyon avroyu Kızılhaç vasıtasıyla Kızılayımıza gönderiyorlar. Briket barınakları göçü engellemek için yapıyoruz.”
JEFFREY BİZE GÜVEN VERMİYOR
“‘Şehidimiz’ demesi bize güven vermiyor. Bir bakıyorsunuz farklı, bir başka gün bakıyorsunuz farklı. Hangisine nasıl inanacağız! Üç, dört gün önce Sayın Putin ile görüştüm. Gayet güzel bir görüşme oldu. Ertesi gün baktık bir açıklama, Türkiye’ye suçlamalar yapıyorlar. Sayın Putin ile yaptığımız görüşmede aramızda böyle bir şey geçmedi. Size ne oluyor? Demek ki tepe başka, alt başka. Jeffrey’nin de ‘Şehidimiz’ demesi inandırıcı değil. Sayın Trump’ın hakkımızı teslim etmesi önemli. Sayın Trump hakkımızı teslim edecekse, kararlı bir duruş ortaya koyacaksa, onun bir anlamı olur.”
‘Liste’nin kimde olduğunu KILIÇDAROĞLU SÖYLESİN
(Kılıçdaroğlu’nun ‘Darbe olsaydı kimin hangi görevde olacağı belli değil miydi?’ sözleri)
“Onların bugüne kadar yaptıkları tek şey FETÖ ile mücadeleyi hep sulandırmak olmuştur. O listenin kimde olduğu cevabını kendisinin vermesi lazım. Zaten o listeyi beraber hareket ettikleri kişiler hazırladı. Bunlar, malum zat, emekli genelkurmay başkanı, rahat rahat listeyi bulur çıkarır. Bu listeyi bizim düzenlediğimizi söylemek kadar süreci sulandıran bir yalan olamaz. Mütekait olan genelkurmay başkanı, kara kuvvetleri komutanına sorarsa gereken cevabı zaten alması lazım. Biz yaptığımız bazı değişikliklerle YAŞ’da sivillerin ağırlığını öne çıkardık. Şimdi Sayın Başbuğ soruyor. Ben de Sayın Başbuğ’a soruyorum. Muhatap almak istemem ama sormak zorundayım. Çünkü halkımın bilmesi lazım. Dürüst davranmıyor. İnandıklarını sonuna kadar savunacakmış. Ya sen inandıklarını savun da ama dürüst savun.
KAÇ FETÖ’CÜ İHRAÇ ETTİN?
Bir tane boruyu göstermek suretiyle milleti aldatamazsın. Önce şunu anlatman lazım. Senin Kara Kuvvetleri Komutanlığın döneminde, Genelkurmay Başkanlığın döneminde acaba kaç FETÖ’cüyü ihraç ettiniz? Önce bunu anlatması lazım. Söyle, ‘Şu kadar kişiyi ihraç ettik’ de. Aynı şekilde -tabi şu anda rahmetli oldu- Yaşar Paşa döneminde kaç kişiyi ihraç ettiniz?
‘İŞ BANKASI HİSSELERİ’ FAZLA GECİKMEYECEK
CUMHURBAŞKANI, İş Bankası’ndaki CHP hisseleriyle ilgili olarak şunları söyledi: “Bu konu ile ilgili çalışmaları Nurettin Canikli Bey yürütüyor. Bu hafta MKYK toplantısında sunum da yaptı. Dedik ki ‘Bu işi olgunlaştıralım ve olgunlaştırmanın ötesinde hukuki işlerle ilgili bir kurul kuralım.’ Zannediyorum birkaç hafta içerisinde onun neticesini de alacağız. Fazla geciktirmeye niyetimiz yok. Vakit kaybına tahammülümüz yok.”
TRUMP’LA İDLİB GÖRÜŞMESİ
CUMHURBAŞKANI Erdoğan ile ABD Başkanı Trump dün, ikili sorunların yanı sıra bölgesel gelişmelerin de ele alındığı bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmeye ilişkin açıklamada şöyle denildi: “Cumhurbaşkanımız ve Trump, rejimin saldırılarının kabul edilemez olduğunu ifade ederek, İdlib’deki krizin sona erdirilmesi konusunda görüş alışverişinde bulunmuşlardır. Libya’nın yeniden barış ve istikrara kavuşturulmasının önemi vurgulanmıştır. Ticaret hacminin 100 milyar dolara çıkarılması için mutabık kalmışlardır.”
FUTBOLDA ÇİFTE MESAJ: BU İŞİN PEŞİNİ BIRAKMAYIZ
(FENERBAHÇE -Trabzonspor maçındaki sloganlar ve futboldaki gelişmeler)
“Federasyon’un bu noktada attığı adımlarda tarafgirlik içerisinde olduğuna ihtimal vermiyorum. Nitekim aldıkları kararlarla şu son 3-4 maça yönelik adil davrandıkları da ortada. Bugüne kadar bu tür maçlar zaten pek de federasyona gelmezdi. Hakemler düdüğü çalmıştı iş bitmişti, böyle bakıyorduk. VAR sisteminin de tabi eksileri var, artıları var. Bazı yerlerde bakıyorsunuz hakikaten isabetli kararlar çıkıyor. Bu sürecin daha geçiş dönemi olduğunu düşünüyorum. Geçiş döneminde bu tür eksikler olabilir. Zaman içerisinde sistem tam anlamıyla oturacaktır.
YENİLİR YUTULUR DEĞİL
Ben bir Fenerbahçeliyim, aynı zamanda Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Yüksek Divan Kurulu üyesiyim. Ama özellikle arkadaşlarıma yönelik sarf edilen hakaretamiz ifadeler yenir yutulur şeyler değildir. Bir defa bu ülkeye hizmet veren bakan arkadaşlarımızı kalkıp da bu işin içine bulaştırmak çok ciddi bir yanlıştır. Kulüplerimizin yöneticilerinin bu konuda bir defa çok dikkatli olmaları, tribünlerdeki gelişmelere sahip olmaları lazım. Biliyorsunuz zaten sosyal medyada da bu tür hakaretlerin, iftiraların cezalandırılmasına yönelik bazı kararlar var. Sosyal medyada da bunların bedelini ödetmeden bu işi bırakmayız.
Kalkıp bilip bilmeden, herhangi bir bakanımız hakkında “Filanca kulübü şöyle destekliyor, herhangi bir kulübe karşı şöyle bir tavrı var” gibi yaklaşımları bizim kabullenmemiz mümkün değil. Ben bir ay kadar önce Kulüpler Birliği toplantısında bütün başkanlar oradayken söyledim, “Arkadaşlar sizden bir ricam var; lütfen siyaseti bu işe karıştırmayın ve bizi bu işlerin içerisine bulaştırmayın” dedim. Biz bütün başkanlara orada bunu demişken, buna rağmen kalkıp da bu tür açıklamaların yapılması bizi ciddi manada üzer ve buna karşı da biz sessiz kalamayız. Şampiyonluk kimsenin tekelinde değil. Bu sene sen olursun, bir sonraki sene başkası olur.
HEP BERABER ALKIŞLARIZ
Şunu da söyleyeyim. Arkadaşlarım “Bu sene filanca kulüp şampiyon olacaktır, ya da olmalıdır veya temenni ediyorum” diye asla söylememeli. Biz tarafsızlığımızı korumalıyız. Ben mesela lig maçlarına asla gitmem. Ama diyelim ki Fenerbahçe, Trabzonspor, Başakşehir ya da diğer takımlarımız... Bunların uluslararası herhangi bir müsabakası olduğu zaman oralara gitmeyi de milli bir görev telakki ederim. Bu konudaki hassasiyetimiz önceliklidir. Sporda bunlara dikkat etmemiz lazım. Ligin de artık son virajında kim şampiyon olursa olsun, hep beraber alkışlamamız lazım. Ondan sonra da inşallah hepsine uluslararası müsabakalarda destek vermemiz lazım.”