Güncelleme Tarihi:
Radikal'in haberine göre, Şadan öğretmenin 5.5 yaşındaki kızı Elif Suna’ya 3 yıl önce lösemi teşhisi konuldu. Şadan Karakaya, Düzce’de öğretmenlik yapıyordu, tedavisi Ankara ’da yapılıyordu. Doktorlar ilik naklinin en başarılı yapıldığı Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’ne yakın olmaları gerektiğini söyleyince tayinlerini Ankara yerine Antalya ’ya istemeye karar verdiler. Oraya taşındılar. Hemşire eşi Özlem Akdeniz Üniversitesi’ne geçmeyi başardı.
Şadan öğretmen ise özür durumu atamaları için için ağustosu sabırla bekledi. Atama başvurusu yaparken branşı tarihte yer olmadığını görünce yıkıldı. Şimdi nasıl olur da hasta kızının yanında olamayacağını soruyor yetkililere.
‘Yalnız mı bırakayım?’
11 yıllık öğretmen Şadan Karakaya yaşadığı sıkıntıyı anlattı:
“Tedavi gördüğümüz Ankara ’dan nakil endikasyonu nedeniyle Antalya ’ya gelmek zorunda kaldık. Zaten Düzce’den Ankara ’ya üç yılda 20 bin kilometre yol yaparak tedaviyi sürdürüyorduk. Maddi anlamda sıfırı tükettik. Hemşire olan eşim nisan ayında Akdeniz Üniversitesine naklen atandı. Ben de hem eş hem sağlık durumu özrümü belgeleyerek özür grubu atamalarının yapılmasını beklemeye koyuldum. Kontenjanlar açıklandığında dünyam başıma yıkıldı. Antalya ’da branşımda açık yoktu. Eşimi, oğlumu ve hasta kızımı 650 km ötede hastalıkla baş başa bırakıp sağlıklı bir şekilde çalışmamı ya da ücretsiz izne ayrılıp ben ve ailemin hastalığın pençesinde kıvranmamızı mı istiyorlar?”
Karakaya üzgün: “Bakanlığın başvuru alma ve tercih isteme yöntemi bu özel durumları belirtme esnekliğine sahip değil. Örneğin benim durumumda olup çocuğuna ilik nakledilecek hasta sahiplerinin Türkiye ’de Ankara ve İzmir ’deki üniversite hastaneleri dışında gidebileceği yer yok. Siz bu kişiye ‘Ağustosu bekle, kontenjanlara bak, ona göre iki ilden birine gidersin’ diyemezsiniz. Bu hastalar beklemez! LÖSEV’in verdiği desteği bize devletimiz göstermedi. Çok üzgünüm.”
‘Kızım annesiz büyüyor’
G.B. 3 yıldır Nazilli’de biyoloji öğretmeni olarak görev yapıyor. Kızının velayeti babasında ve İzmir ’de yaşıyor. Haftada 700 kilometre yol yaptığını Nazilli’de arkadaşlarının yanında kaldığını anlatan G.B., “Hafta sonları kızıma gittiğim için evimi Nazilli’de çalışmamama rağmen İzmir ’de kurdum. Bütün maaşım yol parasına gidiyor. Kızım bensiz 1. sınıfa başlamıştı. Şimdi 4. sınıfa geçti, hâlâ bensiz. Bensiz büyüyor. Bana çok ihtiyacı var. Yanında olamıyorum. ‘Anne yine mi gelmeyeceksin’ diyor. Geçen sene yüksek lisansa başladım eğitimden özür durumu olsun diye, onu kaldırdılar. İkinci kez evlendim, eşim İzmir ’de ama açık yok diye gidemiyorum” diye isyan ediyor.
Herkes için çözüm
Bakanlık, gelecek yıldan itibaren, Genelkurmay, adalet, dışişleri ve içişleri bakanlıklarıyla görüşülerek tayin durumunun önceden bildirilerek eşlerin koordineli tayinin yapılacağının açıklanamasının sorunu çözmediğini vurgulayan öğretmenler herkes için çözüm istiyor.
Milli Eğitim Bakanlığı ise dün yaptığı açıklamada zorunlu yer değiştirmeye tabi olan kamu personelinin öğretmen olan eşlerinin, özür durumuna bağlı ataması yapılmayanların durumunu değerlendirdiğini de belirtti.
Ani bir kanama olsa ne yaparız!
12 yıllık öğretmen İ. K. Bilecik Bozüyük’te öğretmen: 2.5 yaşındaki oğlumun kanında ciddi trombosit eksikliği çıktı. ‘Çocuk Hetamoloji Bölümünün olduğu bir yerde tedavi görebilir’ diye bir kurul raporu verdiler. Bu bölüm Bilecik ilinde yok. Özür durumu atama başvurusu 1.aşamasında sadece bir ili tercih yapma hakkı verildi. Bursa’yı tercih ettim. “Branşınızda boş kadro bulunmadığından tayin isteyemezsiniz” diye bir uyarı verdi. Ani bir kanamada kanın durmaması halinde çocuğumu 100 km uzaklıktaki Tıp Fakültesine yetiştiremediğimde ben hangi canla buradaki görevime devam edeceğim?
4+4+4 sistemi mağdur etti
MEB bu yıl, yılda iki kez yapılan özür durumu atamalarını teke indirdi. ‘İl emrini’ de kaldırdı. Yani artık branşında açık olmayan öğretmenlerin ‘özür’ nedeniyle istediği ile atanma şansı yok. Bakanlık özür durumu ataması gerçekleşmeyen öğretmenlere çözüm olarak ‘Ücretsiz izne çıkın’ diyor. 4 ay önce açıklanan uygulama, Ağustos dönemi özür durumu atamaları gelince yeniden tartıma yarattı. 4+4+4 ile 5. sınıfların ortaokul olmasıyla sınıf öğretmenlerinin norm kadro fazlası olması da ayrı bir mağduriyet daha yarattı.