Güncelleme Tarihi:
Çağdaş Fransa tiyatro edebiyatının Genet ve Rimbaud ile kıyaslanan güçlü yazarlarından Bernard-Marie Koltes'in ‘‘Roberto Zucco’’ adlı oyunu seyirci karşısına ilk kez dün çıktı. Işıl Kasapoğlu'nun yönettiği İzmit Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu yapımı oyun, Tiyatro Festivali kapsamında bugün ve yarın da oynanacak.
Bu yılki Tiyatro Festivali'ne ilk defa İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerin dışında bir yerel tiyatro topluluğu katılıyor; İzmit Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu. Sadece iki yıllık bir geçmişi olan topluluk, yerel yönetimlerin katkıda bulunduğu Anadolu'daki ilk tiyatro özelliğini de taşıyor. Üstelik iki yıla 15 prodüksiyonu, Uluslararası Sokak Tiyatroları Festivali'ni, Tiyatro Okulu'nu, konuk oyunları ve turneleri sığdırmayı başarmış. İzmit'te iki binlerde dolaşan seyirci sayısını 40 binlere çıkarmış. Hepsi bu kadar da değil, sergiledikleri bazı oyunları önümüzdeki yıl Avrupa'nın Amiens, Strasbourg, Marsilya gibi bazı kentlerinde oynamaya hazırlanıyorlar.
Anne baba, polis ve çocuk katili anti-kahraman Roberto Zucco'nun etrafında dönen ‘‘Roberto Zucco’’ adlı oyunun bütün oyuncuları aralarında Zuhal Gencer'in de bulunduğu İzmit Şehir Tiyatrosu sanatçıları. Roberto Zucco karakteriniyse sinema seyircilerinin ‘‘Leoparın Kuyruğu’’ filminden hatırlayabileceği Tardu Flordun yorumluyor. Ekip, iki aylık bir hazırlık ve prova dönemi geçirmiş. Oyunu dilimize Zeynep Avcı ve Olcal Kunal çevirmiş, dramaturjisini Emre Koyuncuoğlu, müziğiniyse Joel Simon yapmış. ‘‘Roberto Zucco’’nun yönetmeni Işıl Kasapoğlu'nun aynı zamanda İzmit Şehir Tiyatrosu'nun da sanat yönetmeni ve danışmanı olduğunu belirtip onunla yaptığımız söyleşiyi nakledelim.
Neden ilk kez katıldığınız bir festivalde bir katilin hayatından esinlenerek yazılan ‘‘Roberto Zucco’’ oyununu seçtiniz?
Roberto Zucco ve yazarı Bernard Marie-Koltes Türk tiyatro severlerin yakından tanıdığı isimler değil. Oyunun Türkiye'de ilk defa prömiyeri yapılyor. 1999 yılı, 41 gibi çok genç denilebilece bir yaşta ölen Bernard-Marie Koltes'in 10. ölüm yıldönümü. Oyunu sahnelerken biraz bunu da göz önünde bulundurduk. Koltes sanat yaşamına çok genç başladı ve Avrupa'da ünlü yönetmenler tarafından sahnelenen birçok oyun yazdı. Roberto Zucco, Koltes'in ölmeden birkaç gün önce yazdığı son oyunu. Neredeyse bir vasiyetname.
Ne tür bir vasiyatname?
‘‘Aman dikkatli olun’’ diyor galiba. ‘‘Ne olur bireyler olarak dünyayı sadece iyler ve kötülür ya da ezenler ve ezilenler diye ayırmayalım. Suçta hepimizin bir parça payı olduğunun farkında olmazsak, üzerinde yürüdüğümüz ince telin bir sağına bir soluna çok kolay düşebiliriz,’’ diyor. Koltes bence çağdaş dünya edebiyatında yerini alacak ve birçok oyunu yarına kalacak. Türkiye'de pek tanınmamış yazarların oyunlarını bulup çıkarmak ve seyirci karşısına çıkararak test etmek de bizim görevlerimizden biri. Tabii Türk yazarlarını da ihmal etmeden. Biz İzmit Belediyesi Şehir Tiyatrosu olarak bundan sonra her yıl mutlaka diğer Türk yazarlarının yanı sıra yeni Türk tiyatro yazarlarının eserlerine de yer vereceğiz.
Bu açık bir çağrı mı?
Elbette. Genç oyun yazarlarını önümüzde sezon üç aylarını bizimle geçirsinler, oyuncularla tanışsınlar ve bize oyun yazsınlar diye önümüzdeki sezon İzmit'e davet edeceğiz.
Tekrar oyuna dönersek, ete kemiğe bürünmüş kötülük Roberto Zucco bütün bir toplumun karşısına dikiliyor. O kötü olmayı seçmiş bir katil ama toplum da pek masum ve temiz değil.
Oyunda göstermek istediğimiz şuydu: kahramanların eli kana bulanmıştır, onları biz kahraman yapıyoruz. Yanlış anlaşılmasın, kesinlikle Zucco'yu bir kahraman olarak göstermeye çalışmadık. Oyunda mekán ve zaman tam olarak belli değil ve oyunda geçenler günümüz Türkiye'sine de rahatlıkla uyarlanabilir. Ayrıca tiyatro sadece olması gerekenleri değil, olmaması gerekenleri de gösterir.
Peki, Roberto Zucco sizin hayatınıza nasıl girdi?
Ben Koltes'in tekstini 1991 yılında orijinalinden okudum ve o günden beri de kafamda dönüp duruyordu. Oyunu zamanı gelince ortaya çıkarmayı düşünüyordum, artık zamanı gelmişti.