Elektronik prangalı kadın

Güncelleme Tarihi:

Elektronik prangalı kadın
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 02, 1998 00:00

Haberin Devamı

Amerika'da 2 çocuk annesi, 1 torun sahibi Fügen Gülertekin adlı Türk, bir ‘‘adalet rezaleti’’nin simgesi oldu. Mahkumiyeti nedeniyle ayağındaki elektronik prangayla yaşamaya mahkum olan Fügen Gülertekin, evinden dışarıya çıktığı anda elektronik pranga alarma geçiyor. 46 yaşındaki Fügen Gülertekin, umutla temyiz mahkemesinin kararını ve Türkiye'den gelecek yardımları bekliyor. Fügen'in davası, AGİK İnsan Hakları Uygulama Toplantısı'na da takdim edilecek.

ABD'nin Ohio eyaletinde Columbus kentindeki (614) 237-9219 numaralı telefonu aradığınızda, karşınıza mutlaka Fügen Gülertekin çıkar. Eğer kocası Erdal Gülertekin telefona cevap verirse, 2 çocuk annesi, 1 torun sahibi Türk kadının gezmeye, alışverişe ya da komşuya gittiğini düşünürseniz, feci şekilde yanılırsınız. 46 yaşındaki Fügen Gülertekin, telefona cevap veremiyorsa mutlaka evde başka bir işle meşguldur. Çünkü onun evinden dışarı adım atması, kapısının önündeki kaldırıma ayağını basması bile yasak. Umudunu ve neşesini asla kaybetmeyen Fügen Gülertekin, kendisi gibi Robert Kolej ve ODTÜ mezunu olan kocası Erdal'la hizmetçilik, kar temizleyiciliği, gazete dağıtıcılığı, McDonalds mağazalarında tezgahtarlık yaparak, dişinden tırnağından artırarak satın aldıkları evde hapis yaşıyor.

KAPIYA ÇIKAMIYOR

Fügen, Amerika'da evinde prangayla yaşamaya mahkum tek Türk. Sol ayak bileğine takılmış elektronik pranga ile Columbus kentinde iki katlı evindeki odalar dışında arka bahçenin yarısına kadar gitme izni var. Manava, bakkala gitmek şöyle dursun, evinin önündeki kaldırıma adım atması dahi yasak. İki adım fazla gitse, elektronik pranga alarm veriyor ve kapısına polisler üşüşüyor.

Ohio basınına göre Fügen Gülertekin'in davası, baktığı çocuğu sarsarak öldürmekten yargılanan İngiliz dadı Louis Woodward'ın bir benzeri. İngiliz bakıcı, dava sonunda suçsuz görülmesine rağmen Fügen Gülertekin, 4 yıldır işlettiği yuvada, küçük bir çocuğun boğazında birikmiş yemeği çıkartırken beyin zedelemesine neden olduğu için, 8 yıl hapse mahkum oldu. Hakimin 10 milyon dolarlık kefaleti 250 bin dolara düşürülmesi üzerine, iki ay cezaevinde kaldıktan sonra, temyiz kararını beklemek üzere, ayağına elektronik pranga takılarak ev hapsine alındı. Gülertekin için Amerika'daki Türkler ile Türkiye'deki çeşitli kuruluşlar, yardım kampanyası başlattılar.

Ayak bileğindeki pranganın özgürlüğünü 50 metreyle sınırladığı Fügen Gülertekin'i evinde ziyaret ettiğimizde son derece umutlu olduğunu gördük. Fügen Gülertekin, ‘‘Adli hatalar, taraflı ve önyargılı bir hâkim, yıllar önce takıştığım yabancı düşmanı bir polisin yalan ifadeleri ve savunmamın önlenmesi sonucu mahkum oldum. Ama gerçeğin eninde sonunda ortaya çıkıp adaletin gerçekleşeceğine inanıyorum’’ diyerek içini döktü.

BİLGİSİZ HAKİM

Temyiz Mahkemesi'nin üç hâkimi, bu haftadan itibaren gelecek altı ay içinde Türk çocuk bakıcısı Fügen Gülertekin hakkında kararını verecek. Fügen'i 8 yıla mahkum eden Hâkim Deb O'Neill, Ohio hukuk çevrelerinde ‘‘ters, huysuz, bilgisiz, küstah’’ diye tanınıyor. Ayrıca polis şefi sevgilisiyle bir barda çıkardığı olaylar nedeniyle baro disiplin kuruluna da götürüldü. Adli çevrelerde hiç sevilmeyen kadın hâkim, geçtiğimiz günlerde görev süresi uzatılacak 16 bölge hakimi içinde liste dışı bırakılan tek kişi oldu. Bilgisiz hakimin görev süresinin uzatılıp uzatılmaması için görüşleri sorulan 6 bin avukat ve hakimden hiçbiri, kendisine onay vermedi.

YARDIM BEKLİYOR

Yüreği çarparak temyiz mahkemesinin kararını bekleyen Fügen Gülertekin'in maddi yardıma ihtiyacı var. Fügen Gülertekin, son bir buçuk yıldır savunmasına harcadığı tüm paralara ilaveten, avukatına da tam 40 bin dolar borçlu. Bir bankada çalışan eşi Erdal Gülertekin'in maaşından başka geliri olmayan Fügen Gülertekin, ‘‘Bu dava nedeniyle maddi açıdan sıfırın altına düştük. Her Türk, bir simit parası gönderse borçlarımızdan kurtuluruz. Avukatımıza şunu şöyle yap demeye bile yüzümüz yok. Beni hapse gitsem dahi yalnız bırakmayın’’ diye konuşuyor. Fügen Gülertekin'in davası, 26-30 Ekim tarihleri arasında Varşova'da AGİK'in düzenlediği İnsan Hakları Uygulama Toplantısı'nda Büyükelçi Yalım Eralp ve Kanal D Haber Genel Koordinatörü Haluk Şahin tarafından sunulacak.

Medya beni canavar yaptı

Tam 19 yıldır Ohio'da yaşayan ve çevresinde her zaman çok sevilen bir insan olarak anılan Gülertekin Ailesi'nin üstüne karabulut gibi düşen olaylar şöyle gelişti:

Arnavutköy Kız Koleji'nin ardından Hacettepe ve Boğaziçi üniversitelerinde İngiliz dili ve edebiyatı eğitimi gören Fügen, Türkiye'de iki yıl çocuk yuvalarında eğitim yaptı. Daha sonra evlendiği Erdal Gülertekin'le 1979 yılında Amerika'ya geldi. Ohio Üniversitesi'nde zeka özürlü çocukların eğitimi konusunda master yaptı. Çalışma iznini alana kadar çocuk bakıcılığı dahil, çeşitli işlerle geçimi sağladı. Yeşil kart alana kadar zeka özürlü çocuklar için üç yıl öğretmenlik yaptı. 1993 yılında Kıbrıslı bir Türk işadamının sağladığı krediyle satın aldığı evinde de bir çocuk yuvası açarak özlediği işine başladı. Fügen Gülertekin, şöyle anlatıyor:

‘‘Yuvada 2 aylıktan 4 yaşında kadar 6 çocuğa bakıyordum. 1997 Mart ayında bir devlet dairesinde çalışan Christine Lape, 2 aylık oğlu Patrick'i yuvaya getirdi. Günde en çok bir buçuk saat uyuduğunu, hep ağladığını söyledi. Sağlık sorunları olan Patrick'in refleksleri yoktu. Geçen yıl 12 Haziranda saat 11.30'da mamasını verdim. Saat 13.00'te yatma zamanı ağlamaya başlayınca altını değiştirdim. Garip sesler çıkarmaya başladı. Kusacak giydi; baktım, ağzının içinde mama pelte halinde duruyordu. Yana çevirip çıkartmaya çalıştım, olmadı. Parmağımı boğazına sokarak pelteyi temizledim. Tıkanır gibi olunca suni teneffüs yaptım. Kızım Zeliş'e de ilkyardıma telefon etmesini söyledim. Nefes almaya başladı, sonra yine durdu. Üç kere bu devam etti. Yardım ekibi geldi, ama ilkyardımı yapacak tüpleri olmadığı için, Patrick'i alıp hastaneye götürdüler. Ben de annesine durumu haber verdim.’’

DEDEKTİF GELDİ

O kabus günün akşamı Gülertekinler'in evine iki detektif gelir. Fügen hanımı ‘‘Çocuğu düşürdün mü?.. Sertçe salladın mı?.. ’’ gibi sorularla sıkıştırmaya başlarlar. Buechner adlı polis ‘‘Çocuğu dövdün, sonra da yere attın. Savcıya böyle söyleyeceğim’’ diyerek Fügen Gülertekin'i tehdit eder. Daha sonra da mahkeme kararı olmaksızın, araştırmaları bitene kadar okulu kapattığını bildirir. Fügen Hanım, daha sonra Patrick'e hastanede konan teşhisi öğrenişini şöyle anlatıyor:

‘‘Göz ve beyin kanaması varmış. Ense hizasında kafatasında çatlak ve dilde kızarıklık teşhis edilmiş. Kızarıklık mama peltesini çıkarmak için ilk yardım ekibinin uğraşısı sonunda oldu. Çocuk hastanesi başhekimi Dr. Johnson, ense kökünde 1.5 santimlik çatlağın yere düşmeyle olmayacağını söyledi. Bence bu çatlak çocuğun doğumunda vardı. Patrick'te mide asidi olduğu, Zentaw ilacı verildiğini sonradan öğrendim. Mide ve nefes borusu arasında kapakçık da çalışmıyormuş. Ama yazılı ve görsel basın, beni hedef aldı...’’

Patrick'in babası Steven Lape, bir şirketin bölge temsilcisi. Columbus'un tek gazetesi Columbus Dispatch'in yazı işleri müdürü de yakın arkadaşı. Yerel TV ve gazete, Fügen Gülertekin'i ‘‘5 aylık çocuğu döven canavar’’ ilan edip hakkında her gün yayın yapmaya başlar. 18 Kasımda da Fügen hanımın yargılanması başlar:

TUHAF YARGILAMA

‘‘Bin sayfalık tutanağı juriye okutmadılar. İki yıl önce usulsüz bir olaydan ötürü amirine şikayet ettiğim polis Buechner, yalan ifade verdi. Altı gün sonra da afsız 8 yıla mahkum oldum. Jüri üyesi bir kadın ‘‘Ben suçluluğuna emin değilim’’ deyince, kadın hâkim Deb O'Neill tarafından azarlandı ve odasına çağırdı. 15 dakika sonra juri üyesi, yaşlı gözlerle salona geldiğinde fikrinin değiştiğini söyledi. Hakim savunma şahitlerimizi dinletmedi, tıbbı raporları juriye vermedi. Duruşmadan direkt cezaevine gönderdiler. İki ay kimseyle telefonda dahi görüştürmediler. Ohio tarihinde görülmemiş bir rakam olan 10 milyon dolarlık kefaleti, sicilim çok temiz olduğu için, 250 bin dolara indirdiler. Erdal'ın Giresun'daki akrabaları bileziklerini satıp bize para gönderdiler. Biz de birikmiş paramızı ekleyip asgari miktar sayılan 20 bin doları tamamlayarak savcılığa teslim ettik. Temyiz başvurusunu beklerken evde prangalı hapis yaşamak üzere serbest bırakıldım.’’

Ohio Temyiz Mahkemesi'nde Hürriyet'in de izlediği bir oturumda Fügen Gülertekin'in avukatı Thomas Tyack ile Savcı Steve Taylor daha önce mahkemeye gönderdikleri yazılı beyanları yanında, on beşer dakika süre ile savunma ve iddialarını tekrarladılar. Temyiz mahkemesinin üç hakimi, altı ay içinde kararını verecek.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!