OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 12, 2005 00:00
Uçaklar için tehlikeli olan ve gemileri de elektromanyetik dalgalar arasında sallandırıp duran manyetik alanlardan nasıl korunmalı? Hemen her ÅŸeyimiz, bütün iletiÅŸim sistemlerimiz manyetik alanlar yarattığı için, elektro manyetizmanın dışında bir hayat neredeyse kalmadı gibi..Elektromanyetik alanlar elektriksel ve manyetik alanlardan meydana gelir ve elektrik akımlarının ve gerilimlerin deÄŸiÅŸmesiyle oluÅŸurlar. Bu durumda mekan içinde yayılan elektromanyetik dalgalar enerji taşırlar. Elektromanyetik alanlar doÄŸada örneÄŸin gün ışığı veya yıldırımlarla oluÅŸuyorlar. DiÄŸerleri ise aletler ve tesislerde üretilmekte. ElektriÄŸin aktığı her yerde elektromanyetik alanlar var; bunlar örneÄŸin televizyon, saç kurutma makinesi, CD çalıcıları veya elektrikli tıraÅŸ makineleriyle üretilir. Cep telefonu, cep bilgisayarı, kablosuz ev telefonu vb aletler dijital veri aktarımı için yüksek frekanslı elektromanyetik alanlardan yararlanırlar. Cep telefonun elektromanyetik alanları, iyonlaÅŸtırmayan ışın grubuna dahildir, radyo dalgaları, mikrodalgalar ve optik ışın da bu gruba girer. Bu ışın türünün enerjisi, maddeleri geçtiÄŸinde atomları ve molekülleri elektrikle yüklemek için yeterli deÄŸildir. Bu güce iyonlaÅŸtırıcı ışın sahiptir mesela röntgen ve gamma ışınları. Çevre üzerindeki etkisi arttıAslında insanın elektromanyetik alanların etkisinde kalması yeni bir ÅŸey deÄŸil, fakat 20.yy’dan itibaren insanlar tarafından oluÅŸturulmuÅŸ elektromanyetik alanların çevre üzerindeki etkisi artmıştır. Elektrik ihtiyacının büyümesi, geliÅŸen teknolojiler ve toplumsal davranışların deÄŸiÅŸmesi gibi faktörlerle bu tür alanlarla ilgili durmadan yeni yapay kaynaklar oluÅŸmakta. Herkes evde ve iÅŸyerinde elektrik üretimi ve akımı, ev aletleri, endüstri tesisleri, iletiÅŸim ve telsizle oluÅŸan farklı ÅŸiddetlerde elektronik ve manyetik alanların etkisinde kalmakta. Elektromanyetik alanlar sadece insan bedenini deÄŸil uçak, otobüs, otomobil ve gemi gibi ulaşım araçlarını da etkilemekte. Cep telefonları mesela uçaktaki anons sistemini bozdukları veya duman alarmını taklit ettikleri için uçaklarda cep telefonu kullanmak yasaktır. Elektromanyetik dalgaların insanlara zararlı olup olmadığı ayrı bir konu, ancak git gide büyüyen dalga karmaÅŸası insanları çileden çıkarttığı bir gerçek. Ayrıca aletler arasındaki iletiÅŸim iÅŸlemediÄŸinde önemli ekonomik zararlar meydana gelebileceÄŸi gibi güvenlik açısından da tehlike oluÅŸabilmekte. Gemi ulaşımı için telsizGünümüzde eski bakır kabloların yerinde telsiz iletiÅŸim tekniÄŸinin kullanıla geldiÄŸi deniz araçları da bu elektromanyetik dalga karmaÅŸasından nasibini aldılar. "Telsiz gemilerinin" riskini ÅŸu sıralar Hamburg-Harburg Teknik Ãœniversitesi araÅŸtırıyor. Modern bir yolcu gemisinde yaklaşık olarak 2200km’lik kablo bulunmakta. Sadece kaptan köprüsündeki gösterge tablalarının kabloları bile önemli ölçüde yer iÅŸgal ediyor ve yaklaşık olarak 30000 Avro’ya mal olmakta. Telsiz teknolojisiyle bu kalın kablo demetleri gereksiz kalabilir. Mesela gemi bilgisayarındaki veriler, Bluetooth ile okuyucu aletlere iletildiÄŸi taktirde, kaptan köprüsündeki kablolar 20 etken daha ucuza döşenebilir. Bir kısmı yaÅŸamsal önem taşıyan rota, su derinliÄŸi, rüzgar ÅŸiddeti gibi verilerin alıcıya ulaşıp ulaÅŸmayacağı ve Bluetooth iletiÅŸiminin gemideki diÄŸer sistemleri bozup bozmayacağını Harburg Teknik Ãœniversitesi, Ölçüm Teknikleri ve Elektromanyetik Dayanıklılık bölümü baÅŸkanı Jan Luiken ter Haseborg tarafından araÅŸtırılmakta. Mikrodalga fırınlar ve kalp pilleri bileÜç yıldan bu yana laboratuvarda Bluetooth modülleri ve diÄŸer telsiz aktarım sistemlerini kurarak, her türlü bozucu ışının etkisini kontrol ettiÄŸi gibi bu sistemlerin yakınlarındaki aparatlar üzerinde ne ÅŸekilde etkidiÄŸini de inceliyor uzman. Bu tür ölçümlerin amacı, gemideki tüm sistemlerin telsiz tekniÄŸinden etkilenmemesini saÄŸlamak. Fakat durum o kadar basit deÄŸil. Bir yolcu gemisinde bile ister konumlamada olsun ister iletiÅŸ teknikleriyle ilgili donanımlarda, ister yangın koruma veya güvenlik kamerasıyla terörist arama sistemleri olsun sayısız ışın kaynakları bulunur. Mikrodalga fırınları, telsiz telefonlar, CD çalıcıları hatta kalp pilleri bile elektromanyetik dalgalar yayıyorlar. Tabii radarın güçlü ışınını, özellikle de limanlarda ve kanallarda manevra sırasında pruva radarından yansıyan ışın da var. Mesela kanalda karşı yönden gelen bir gemi tüm sistemleri altüst ediyor diyor ter Haseborg. Ayrıca karadaki bir yığın telsiz istasyonunu da unutmamak gerek. Åžiddetli bir ÅŸekilde deÄŸiÅŸen, üst üste binen, birbirlerini karşılıklı olarak güçlendiren veya zayıflatan ve giriÅŸimlerden etkilenen sinyallerden oluÅŸan kakafoninin gemide kontrol edilmesi gerekiyor. Alplerdeki tünellerin etkisiBunların ne anlama geldiÄŸi ve ne gibi aksaklıkların bekleneceÄŸini ter Haseborg karadaki deneyimlerinden biliyor. Birkaç sene önce otomobillerin elektromanyetik dalgalara karşı direnci Aachen yakınlarındaki Deutsche Welle radyosunun yayın bölgesinde test edilmiÅŸ. Uzman, testler sırasında bir otomobilin durduÄŸunu ve kendisinin iki metre kadar itmesiyle yeniden çalışmaya baÅŸladığını görmüş. Bunun nedeni, giriÅŸimler ve dalgaların uygunsuz bir ÅŸekilde üst üste binmeleri yüzünden alet iletiÅŸiminde meydan gelen hatalar idi. Alplerdeki tüneller cep, polis ve radyo telsizini önemli ölçüde etkilemekte ve bölgedeki benzin pompaları bozulmakta. Etkileri inanılmaz büyükDavos’ta gerçekleÅŸtirilen ekonomi forumunda yaÅŸananlar ise daha ilginç. Ä°sviçreli güvenlik uzmanları, kenti, küreselleÅŸme karşıtlarının telsiz lojistiÄŸini altüst edecek bozucu bir telsiz sistemi döşemiÅŸti. Ne var ki otomobillerin sürüş engelleme sistemleri sinyalleri hatalı algılayınca, araç sahipleri yaya kaldılar. Işın yayan aletlerini etkileme olasılıkları inanılmazdır. Tekli ölçümler genelde elektromanyetiÄŸin varlığını sadece kısmen doÄŸru gösterdikleri için ışından etkilenmeyecek sistemin her ÅŸeyden önce mesela hassas kabloların korunması gibi kapsamlı bir Hardware ölçütlerine ihtiyacı vardır. Bozulmaların ayıklanabilmesi için genelde frekans filtreleri ve koruma devreleri gereklidir. Bunların dışında iyi bir yazılım programı kontrolünün önemi de artmakta. Kontrol programlarının iletilen veri paketleri, mantıklılara veya anlamsızlara göre kontrol edilmekte. "Bozulmalar, bilgisayar hesaplarıyla atılarak zararsız hale getirilmekte" diye açıklıyor ter Haseborg. Bu baÄŸlamda, telsiz kanalının hızlı bir ÅŸekilde (saniyede 1600 kez) deÄŸiÅŸtirilmesi ve veri paketlerinin alıcıda yeniden baÄŸlanması nedeniyle, Bluetooth’un oldukça güvenli bir aktarım tekniÄŸi olduÄŸu ortaya çıktı. Bir kanal bozulduÄŸunda tüm veriler anlaşılmaz hale gelmiyor, çünkü bozuk veri paketleri alıcıda ayıklanmakta. BaÅŸarılı uygulamaGemilerdeki dalga karmaÅŸasının ne laboratuvarda ne de simülasyonlarda ölçülememesi yüzünden, ter Haseborg telsizini gerçek gemilere monte ederek test etmek zorundaydı. Bu amaçta Meyer-Werft firmasının son yolcu gemisi (Jewel of the Seas) gemisine, laboratuvarda güçlendirdiÄŸi bir Bluetooth sistemini yerleÅŸtirmiÅŸ. Bu ÅŸekilde ana iÅŸlemciyle baÄŸlantı kurabilen uzman, sistemini bildik aktarım sistemlerine paralel olarak çalıştırmış. Bu ÅŸekilde kaptan köprüsündeki verileri çeÅŸitli gösterge tablalarına aktarmış ve üç haftalık denemede hiçbir aksaklık yaÅŸanmamış. Fakat süvarinin dizüstü bilgisayarıyla (kablosuz) gemideki veri ağına girmesi biraz zaman alacak deniyor, Die Zeit gazetesindeki yazıda. Gemi inÅŸası bazı nedenlerden dolayı oldukça konservatif bir branÅŸ. Telsiz tekniÄŸi ilk olarak olasılıkla yolcu gemilerinde kullanılmaya baÅŸlanacaktır. Ve büyük bir ihtimalle yaygınlaÅŸacaktır da. Kaynaklar: Die Zeit 15/2005, www.izmf.de, www.who.int Â
button