Güncelleme Tarihi:
Gaziantep'te gelişmeleri takip eden Şamil Tayyar, patlamanın meydana geldiği aracın, mobese görüntülerine göre Şanlıurfa plakalı bir çekici tarafından saat 19.34'de Şehitkamil Emniyet Müdürlüğü'nün önüne getirildiğini önce merkezin önündeki boş yere park edilmesinin planlandığı ancak nöbet tutan polislerin şüphelenmesinden korkulup, 25 metre ileriye park ettiğini kaydederek şöyle dedi:
"Araç park edildikten 4 dakika sonra uzaktan kumanda ile patlatılıyor. Muhtemelen patlatma çekiciden yapılıyor. Eylemin kendi içinde cevap aramaya çalıştığımız çok fazlaca soru var. Ama bunları şu anda kamuoyuyla paylaşmak olmaz. İddialar çekiciyle indirilen araç ile nöbet kulübesi arasında ağaçların olması nedeniyle görülememiş. Polis merkezinin önünün patlatma için seçilmesi, hem polis merkezi hem de ölü sayısının fazla olacağı bir eylemin olmasının planlanması. Çünkü, patlatılan bombanın içerisine çiviler konmuş. Yani parça tesirinin artırılması hedeflenmiş. Bunun üzerinden Türkiye'ye bir mesaj verilmiş oldu. Hem Türkiye'ye, hem Gaziantep'e. Çünkü, Gaziantep bir huzur kenti. Bunu bozmak, Türk - Kürt çatışması çıkararak toplumun huzurunu bozmak hedefleniyor. Saldırının bir başka hedefi ise, Türkiye'nin dış politikasına yönelik bir mesaj verilmesi. Ve saldırının El Muhaberat ile PKK tarafından ortak planlanması. Çünkü, bugüne kadar sivil saldırıları üstlenmeyen terör örgütü bu saldırıyı üstlendi."
'ŞAM PATLAMASININ RÖVANŞI'
Şamil Tayyar, Suriye'nin başkenti Şam'daki büyük bombalı saldırıdan sonra El Muhaberat PKK ile birlikte büyük ölçekli, yoğunluklu Türkiye'de bazı eylemlerin yapılabilmesi için işbirliği yapmaya başladığını ileri sürerek şu değerlendirmeyi yaptı:
"Biz bunun işaretlerini Şemdinli'deki saldırıda gördük. Orada duvara tosladılar. Daha sonra milletvekili kaçırma ve yol kesme gibi eylemlerde de bu işbirliğinin devamını gözlemledik. Şunun altını özellikle çizmek istiyorum. Bu tür olaylardan hemen sonra bir istihbarat zaafı olduğu konuşulur. Gaziantep'teki olayla ilgili bir istihbarat zaafının olmadığını kesin olarak ifade edebilirim. Kaldı ki olaydan önce biz il binasında bayramlaşmadan sonra milletvekilleriyle yaptığımız özel toplantıda ben bu konuyu dile getirmiştim. Suriye'den Gaziantep'e çok sayıda terörist geçişinin olduğunu, bunların Gaziantep şehir merkezindeki birçok evi birer cephaneliğe dönüştürdüğünü, o nedenle Allah korusun gerekli tedbir alınmazsa önümüzdeki günlerde çok büyük patlamaların olabileceğine vurgu yapmıştım. Bu konunun ciddiyetle ele alınması gerektiğini yine arkadaşlarımız da ifade ettiler. Yine aynı gün bu olay gerçekleşti. Biz yerel kaynaklardan istihbarat birimlerinde de bu bilgilerin olduğunu öğrendik. Bunu görüyoruz, biliyoruz., Burada bir istihbarat zaafı gibi görünmüyor. O sorunun kaynağının iyi bulunması gerekiyor. Eğer o yapılabilirse inanıyorum ki bu saldırının şifreleri daha kolay çözülebilir gibi geliyor. Bana öyle geliyor ki devlet içinde aktif olan bazı derin unsurların PKK ve El Muhaberat ile işbirliği yaptığının, bazı yöneticilerin ise becerisizlik ve basiretsizliğinden kaynaklanan sorunlar olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle Gaziantep ve Hatay başta olmak üzere bazı illerde gerekli idare düzenlemeler yapılmaz ise Allah korusun benzer facialar tekrar yaşanabilir...''