Güncelleme Tarihi:
Van Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatı ile 14 Ocak'ta Van Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube ekipleri tarafından Van, Adana, Gaziantep, İstanbul, Kilis ve Kayseri'de yapılan operasyonlarda 25 şüpheli gözaltına alındı. Savcılıkta ifadeleri alınan 25 şüpheliden 13'ü tutuklu, 12'si ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Tutuklu sanıklardan İ.Ş., A.K., O.Y., Ü.İ., E.M., ve Ş.Ç. hakkında hazırlanan 207 sayfalık iddianame de geçtiğimiz ay tamamlanarak Van 3'ncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde kabul edildi.
SURİYE'DE HRİSTİYAN DİN ADAMLARININ ÖLDÜRÜLMELERİNE KARIŞMIŞLAR
İddianamede, örgütün Suriye'yi kendisi için bir üs olarak görüp, bu ülkede başarılı olduktan sonra Türkiye'de saldırı planlarının yapıldığı anlatıldı. Şüphelilerin Suriye'de 3 Hıristiyan din adamının öldürülmesi ve gazetecilerin kaçırılmasıyla ilgili oldukları da iddianamede yer aldı. Sanıklar hakkında 'Silahlı terör örgütüne üye olmak','Resmi belgede sahtecilik' ve '6136 sayılı yasaya muhalefet' suçlarından 15 ile 22.5 yıl arasında değişen hapis cezası istemiyle de dava açıldı.
''OPERASYON SİYASİDİR''
Dün saat 10.00'da başlayan ve 11 saat süren ilk duruşmaya 6 tutuklu sanık, avukatları ve yakınları katıldı. Mahkeme başkanı tarafından iddianamenin özetinin okunmasının ardından, avukatlar ortam dinlenmesinin CMK'nın 140'ıncı maddesine göre şüphelilerin işyerlerinde, kamuya açık alanlarda yapılabileceğini, fakat evlerinde ortam dinlenmesinin yapılamayacağını belirterek, bu kayıtların dosyadan çıkarılmasını talep etti. Mahkeme bu talebi reddetti.
İlk savunmayı yapan ve bir süre Guantanamo Hapishanesi'nde kalan El Kaide'nin Van Sorumlusu olduğu iddiasıyla yargılanan İ.Ş., gerçekleştirilen bu operasyonun siyasi olduğunu iddia etti. Bir takım varsayımlar ve iddialarla yargılandıklarını belirten İ.Ş., ifadesinde şunları dedi:
''SURİYE POLİTİKASINA UYGUN VATANDAŞLIK GÖREVİ YAPTIK''
"Burada yargılanması gereken biz yardım kuruluşları değil, aksine 2 ağaç için Türkiye'nin altını üstüne getiren Gezici vandalların yanı başında ölen yüzbinlerce Suriyeli ve şu an Gazze'de ölümüne şahit olduğumuz binlerce kadın, çocuk ve yaşlıya o 2 ağaca gösterdikleri duyarlılığı gösteremeyenlerdir. Asıl yargılanması gerekenler bizler değiliz. Suriye halkına yapmış olduğumuz insani yardım suç unsuru değil, aksine devletin Suriye politikasına uygun bir vatandaşlık görevidir. Bu yardımlar hükümetin siyasetiyle paraleldir. Bu paralel tamemen halkın paralelidir. Malum paralel değildi. El Kaide'nin eylemlerini tasvip etmiyorum. Elimin müslüman kanına bulaşmasından Allah'a sığınırım."
''SİLAHLI KİŞİLER SALONDAN ÇIKSIN''
Avukatların "Duruşma salonunda sivil giyimli silahlı şahıslar var. Onların çıkarılmasını istiyoruz. Müvekkilerimiz etkileniyor" demesi üzerine mahkeme başkanı onların sivil polisler olduğunu ve güvenlik amaçlı salonda bulunduğunu söyledi. Daha sonra silahlı olan sivil polisler salondan dışarı çıktı. Sanık A.K. de yaptığı savunmasında terör örgütü El Kaide ile bir bağlantısının olmadığını belirterek tahliyesini istedi.
''EL KAİDE MENSUPLARI ASKERE GİTMEZ''
Sanık Ü.İ., ise kendilerine dönük yapılan bu operasyonun siyasi olduğunu belirterek, "Siyasetin bu operasyon karşısında dik durmasını öneririm. Olayın siyasi boyutu boşa çıkmış, ancak olay bizim üzerimize yıkılmıştır. Bugüne kadar örgüt faaliyetleri kapsamında bir taş, slogan atma gibi herhangi bir tespit edilirse mübbet hapis yatmaya hazırım. Üzerime atılan suçlamaları kabil etmiyorum. El Kaide mensupları askere gitmez ben 19 ay askerlik yaptım. 4 çocuğum da okula gidiyor" diye konuştu.
Suçlamaları kabul etmeyen sanık E.M., ise operasyonu yürüten Van Emniyet Müdürlüğü'nde görevli eski TEM Müdürü Serdar Bayraktutan'ın Başbakan Erdoğan'a fezleke hazırlayanlarla aynı görüşte biri olduğunu söyledi. E.M., "Zaten kendisi Ağustos ayı itibariyle cezaevindedir. Bu soruşturma tamamen siyasidir. Benim El Kaide ile hiçbir ilgim yoktur. Dosyada geçen konuşmalarımda da paralelin eklemeleri var. Beraatimi talep ediyorum" dedi.
Sanık Ş.Ç. de El Kaide'nin söylemlerini benimsemediğini belirterek tahliyesini talep etti. Tanıkların da dinlenmesinin ardından savcı, El Kaide ile ilgili iddianemede yer verdiği bilgileri okudu. Sanık İ.Ş.,'nin El Kaide terör örgütü üyesi olduğuna yönelik tespitler olduğunu belirten savcı, "Dinleme ve teknik takip sonunda yaptığı birçok görüşmede El Kaide terör örgütü üyelerinden Ahmet El Esir ile görüşmelerinin olduğu, görüşmelerde bu örgüt adına saldırı gerçekleştiren kişileri Türkiye'den Suriye'ye sevk ve nakillerinin sağlandığı, A.K.,'nin dinleme ve kayıtlarına göre şüpheli İ.Ş., ile yaptığı görüşmelerde aynı şekilde El Kaide terör örgütü adına saldırı yapan kişilerin nakillerini sağladığı, sanık O.Y., dinlemelerinde İ.Ş., ile yaptığı görüşmelerde terör örgütü adına saldırıda bulunacak kişiler için silah temin ettiği anlaşılmıştır" diye konuştu.
Savcı, şüpheliler İ.Ş., A.K., O.Y.,'nin kuvvetli suç şüphesi bulunması, yurt dışına çıkma ihtimali, delilleri karartma ihtamali üzerine tutukluluk halinin devamını, Ü.İ., E.M., Ş.Ç., hakkında ise üzerlerine atılı suçlar vasfının değişme halleri, delillerde oluşturabilecek haklarındaki delil durumlarından tahliyesini talep etti.
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti sanıklar Ş.Ç., ile O.Y.,'nin tahliyelerine, diğer 4 sanığın ise tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 28 Ekim 2014'e erteledi