El Kaide sanığı Özel Timci çıktı

El-Kaide Terör Örgütü Davası sanığı Hakan Çalışkan'ın gönüllü asker olarak özel bir birlikte görev yaptığı iddia edildi.El-Kaide'nin Türkiye yapılanması içinde faaliyet gösterdikleri ve Ä°stanbul'da 15 ile 20 Kasım 2003 tarihlerindeki bombalı saldırılara karıştıkları iddiasıyla yargılanan 69 sanıktan 4. gün duruÅŸmasına katılanlardan bazıları, suçlamaları reddederek, tahliye taleplerinde bulundular.    Ä°stanbul 2 No'lu DGM'deki 4. gün duruÅŸmasına, tutuklu sanıklar Ahmet ÖzdoÄŸan, Hakan Çalışkan, Bülent TozoÄŸlu, Ahmet AydoÄŸmuÅŸ, Badettin Yıldırım, Hıdır Elibol, Ä°smet Alçık, Harun Gecü, MemiÅŸ Arlı ve Mehmet KuÅŸ getirildi.     Kimlik tespitlerinin ardından söz alan sanık Hakan Çalışkan'ın avukatı Ersin Alakeser, müvekkilinin hem bu dava, hem de Hür ve Kabul edilmiÅŸ Masonlar Büyük Locası DerneÄŸi Yakacık Åžubesi'ne yönelik saldırıyla ilgili açılan davada tutuklu olduÄŸunu hatırlattı.     Müvekkilinin 2000 yılında Pakistan'a giderek Ä°slam Ãœniversitesi'nde dil ve gramer eÄŸitimi aldığını belirten Alakeser, Çalışkan'ın, yurda döndükten sonra ticari malzemeler ucuz olduÄŸu için Ä°ran, Pakistan ve Afganistan'a 4-5 kez gittiÄŸini, son olarak bir grup arkadaşını Afganistan'a götürdüğünü, 7 gün resmi ve aleni yerlerde kaldığını söyledi.      El-Kaide örgütü ve Taliban'la iliÅŸkisi olmadığını savunduÄŸu müvekkilinin teslim olarak Topluma Kazandırma Yasası'ndan yararlanmak için baÅŸvurduÄŸunu anlatan Alakeser, Çalışkan aleyhine, tahrifatlı bir pasaportla ülkeye giriÅŸ-çıkış yaptığı iddiasından baÅŸka somut delil bulunmadığını ve bu nedenle tahliye edilmesi gerektiÄŸini savundu.     DuruÅŸmada söz alan Çalışkan da avukatının sözlerine katıldığını ifade ederek, tahliyesini istedi.  Sanık Ahmet Özaydın'ın avukatı Nusret Yüksel, lisanslı boksör olan müvekkilinin spor kulübüne geldiÄŸi için Yusuf Polat'la tanıştığını anlatarak, Özaydın'ın, umreye gideceÄŸini söyleyen Polat'a kimliÄŸini verdiÄŸini bildirdi.      Müvekkilinin askerliÄŸini gönüllü olarak özel bir birlikte yaptığını, daÄŸlarda vatan hainleriyle çatıştığını, bununla ilgili kendisine verilmiÅŸ niÅŸanların olduÄŸunu anlatan Yüksel, ''Bu niyette olan bir insanın böyle bir olaya karışması imkansız'' dedi. Mahkemeye bir sayfalık dilekçe veren Özaydın da Yusuf Polat'ın, iyi niyetinden faydalandığını öne sürdü.       KOD Ä°SÄ°M Ä°DDÄ°ASINA Ä°TÄ°RAZ      Sanıklardan Bülent TozoÄŸlu, ''Kıbrıs'ın kurtuluÅŸu'' döneminde doÄŸduÄŸu için doktorların kendine ''Bülent'' adını verdiÄŸini, ancak ailesinin ''Ömer'' olarak çağırdığını belirterek, bu ismin kod adı olmadığını ileri sürdü.     Sanık Ahmet AydoÄŸmuÅŸ da Türkiye'de çok kötü bir terör olayı yaÅŸandığını kaydederek, ölenlere rahmet, yakınlarına da baÅŸsaÄŸlığı diledi.      Ä°ki dedesinin vatan için canını feda ettiÄŸini, kendisinin ise vatana ihanetten yargılandığını ifade eden AydoÄŸmuÅŸ, tahliyesini istedi.     Sahne sanatçısı olduÄŸu belirtilen Badettin Yıldırım da Feridun UÄŸurlu'yu oturduÄŸu mahallede ''Yasir'' olarak tanıdığını belirterek, ''Alnıma sürülen kara lekeden kurtulmak istiyorum. Benim için utanç verici bir suçtur. Tahliyemi talep ediyorum''' dedi.     Sanık Hıdır Elibol da Habib AkdaÅŸ'ı iÅŸ iliÅŸkilerinden dolayı tanıdığını bildirerek, ''Benim 2 milyon dolar ihracatım var. Bir milyon doların üzerindekiler, Ä°srail'deki fabrikalardan aldığım sipariÅŸlerdir. Ben sinagog ismini bu olaylardan sonra duydum. Mardin'deki düğünümden alınıp getirildim. Nikahımı da cezaevinde kıydım. Tahliyemi istiyorum'' diye konuÅŸtu.   Â