El ilanıyla trafik canavarını arıyorlar

Arçelik firmasında 6 yıldır ürün geliştirme mühendisi olarak çalışan 30 yaşındaki Ömer Tarcan'ın trafik kazasına kurban gitmesinin ardından, şirket çalışanları Tarcan'a çarpıp kaçan aracın şoförünü bulmak için bir kampanya yürütüyor.

Geçtiğimiz cumartesi günü, hafta sonu mesaisinin ardından Arçelik'in Çayırova kampüsünden çıkan Mühendis Ömer Tarcan, E-5 Otoyolu'nun kenarındaki gidiş-gelişli yanyolda karşıdan karşıya geçmek için kör noktada refüjlerin yanından karşıya doğru hamle yapmaya çalışırken yolun ucundan bir Tofaş otomobil ve onu sollamaya çalışan bir Ford Pikap araç belirdi. İstanbul plakalı kırmızı pikap havanın yağışlı olmasının da etkisiyle hızlı girdiği virajda toparlayamadı ve refüjlerin yanında bekleyen Ömer Tarcan'a çarptı. Tarcan ağır yaralı olarak yere yığılırken pikapın şoförü olay yerinden kaçmayı tercih etti. O sırada karşı yönden gelen bir kamyon şoförünün olayı görmesi ve en yakındaki benzinciye haber vermesiyle Tarcan için bir ambulans aranmaya başlandı.

Arçelik yetkilileri kaza haberini alır almaz ambulanslarını olay yerine gönderdi. Kazanın ardından 15 dakika sonra ambulan olay yerine vardı ancak Tarcan, kaldırıldığı hastanede kurtarılamayarak can verdi. Sıradan bir trafik kazasıymış gibi gözüken olayın ilginç yanı ise kazadan sonra yaşananlarda. Ömer Tarcan'ın Arçelik'teki mesai arkadaşları, kazanın ardından kazanın sorumlularını bulmak için bir kampanya başlattı.

Kazayı bekliyorduk

Arçelik İnsan Kaynakları Yöneticisi Zeki Uğurlu, Arçelik çalışanları olarak başlattıkları bu kampanyayla ilgili olarak şunları söyledi: ‘‘İşletmemizin bulunduğu yer İstanbul ve İzmit il sınırları arasında. Bu yüzden buradaki trafik düzenlemelerine ilişkin sorunların kimin sorumluluğunda olduğu belli değil. Bununla ilgili muhtelif kamu kuruluşlarına bazı müracaatlarımız oldu ama bir türlü sonuç alamadık. Buranın belalı bir yer olduğunu biliyor ve bu kazayı bekliyorduk. Tarcan'ı kaybetmemizi biz basit bir trafik kazası olarak görmüyoruz ve Tarcan'ın ölümünün ardından üzerimize sosyal bir sorumluluk düştüğüne inanıyoruz. Bunun için böyle bir kampanya başlattık.’’

Hüdaverdi Tarcan (Ömer Tarcan’ın babası)

Bizi asıl üzen çarpan kişinin kazadan sonra olay yerinden kaçması. Gerçi olayı görenler, oğlumun kazadan sonra fazla vakit geçirilmeden hastaneye yetiştirildiğini söylüyorlar ama insanın içinde yine de bir şüphe uyanıyor. Acaba kazayı yapan şoför, oğlumu alıp hemen hastaneye götürse oğlum şimdi yaşıyor olur muydu? Bundan sonra yapacağımız birşey yok. Önemli olan bu konuda uygulanan yasalar. Avukatımızın söylediğine göre, kazayı yapan adam yakalansa bile alacağı ceza günlük 5 bin lira para cezasına çevirilecekmiş. Zaten yakalansa nolur ki! Hiçbirşey oğlumu geri getiremez. Adamı yakalayıp karşıma getirseler de affederim.