El Hekim'den Diyanet İşleri Başkanı Görmez'e ziyaret

Güncelleme Tarihi:

El Hekimden Diyanet İşleri Başkanı Görmeze ziyaret
Oluşturulma Tarihi: Ocak 26, 2012 21:27

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, “Aynı Allah'a, aynı peygambere, aynı Kur'an'a iman eden bir Müslümanın, başka bir Müslümanın camisine girerek bomba patlatmasının izahını ne kendimize ne de dünyaya yapabiliriz” dedi.

Haberin Devamı

Görmez, Irak Yüksek İslam Konseyi Başkanı Seyyid Ammar El Hekim ile makamında bir araya geldi.Mehmet Görmez, yaptığı konuşmada, El Hekim'i yaptığı ilmi çalışmalardan gıyaben tanıdığını, vicahen de tanımaktan mutluluk duyduğunu söyledi.Türkiye'nin kardeş Irak ile çok büyük tarihi yakınlığı ve komşuluğu olduğunu dile getiren Görmez, şöyle devam etti:

“Biz Müslümanlar, dünya hayatının bir imtihan olduğuna inanırız. Her fert, her toplum için bu imtihan farklılık arz edebiliyor. Iraklı kardeşlerimizin imtihanı ise biraz daha zor geçti. Çok zor süreçlerden geçtiler. Önce istibdat ve zulüm dönemini yaşadılar. Sonra bölgesel savaşlar dönemi geldi. Daha sonra da bir işgal dönemi yaşadı. Öyle ki bu işgal dönemi, Yüce Rabbimizin Kur'an-ı Kerim'de söylediği bir ayeti harfi harfine bize göstermiş oldu; (Onlar işbaşına geçtikleri zaman yeryüzündeki nesli ve ekinleri mahvetmek için çalıştılar sürekli.)”

Haberin Devamı

Savaşların ve işgallerin ne büyük fesatlar doğurduğunu hep birlikte gördüklerini belirten Görmez, “Derken, işgal kuvvetleri çekildi. Hepimiz büyük emellere kapıldık. Artık Irak'taki bütün mütefekkirlerin, düşünürlerin, alimlerin, siyasetçilerin el birliğiyle Irak'ı yeniden inşa etmesini bekledik. Bunu beklerken üzücü haberler gelmeye başladı. Aslında bu üzücü haberlerin tohumlarının işgal döneminde de atıldığını biliyoruz” dedi.

Irak'ın “mezhepçilik, mezhep kavgası” denilebilecek yeni bir sürece girdiğini vurgulayan Görmez, “Aynı Allah'a, aynı peygambere, aynı Kur'an'a iman eden bir Müslümanın, başka bir Müslümanın camisine girerek bomba patlatmasının izahını ne kendimize ne de dünyaya yapabiliriz” diye konuştu.

Görmez, Müslümanlar arasında geçerli olan kavramın “vahdet”, yani birlik olduğuna işaret ederek, “Biz bu sene Türkiye'deki bütün camilerde Kerbela şehitlerini anmak için programlar yaptık. Orada bir konuşma yaptım, 'Kerbela, aslında ibretler ve derslerle dolu büyük bir medresedir' dedim. Buranın kerb-u belasını bu çağa taşımak hiçbir Müslümana yakışmaz” dedi.

Bu dönemde başlayan mezhepçiliği, birtakım siyasi düşüncelerin, ayrımcı fikirlerin, cehaletin mezhep rengine bürünerek ortaya çıkması olarak değerlendirdiğini bildiren Görmez, “Bu gibi hallerde, özellikle İslam alimlerine, dini müesseselere çok büyük görevler düşüyor. Ziyaretinizin de buna hizmet edeceğine inanıyorum” ifadesini kullandı.

Haberin Devamı

“Müslümanları birbirine düşürmek isteyenler var”

El Hekim ise Irak ile Türkiye arasındaki dostluğun, muhabbetin varlığını tarihten bildiklerini söyledi.Irak'ın siyasi, din ve mezhep, millet ve ırk açısından mozaik bir yapıya sahip olduğunu belirten El Hekim, “Çeşitli renklerin, çeşitli yaprakların buluştuğu güzel bir levha olarak bize güç kattığına inanıyoruz çeşitli grupların, bir çiçek buketi olduğunu düşünüyoruz” dedi.

El Hekim, Irak'ın uzun zamandır mezhepçilik yaşamadığını belirterek, “Bütün gruplar barış içinde yaşıyordu, bir sıkıntı da yoktu. Birtakım siyasi hedefler güden hükümetler geldi ve Irak halkına çeşitli yönlerden kötülükler yaptı. Irak'taki işgalci Amerikan askerlerinin çekilmesinden sonra Irak halkı artık yeni bir döneme geçmiştir ve barış içinde yaşamaktadır. Iraklılar arasında muhabbet ve hoşgörünün en yüksek derecesini yaşamak istiyoruz kendi aramızda” diye konuştu.
İslam'ın barış ve sevgi dini olduğunu vurgulayan El Hekim, şunları kaydetti:

Haberin Devamı

“Müslümanlar kendi enerjilerini, güçlerini birleştirip doğru yolda kullanırsa çok önde oluruz. Çeşitli isimler altında, Müslümanları hangi mezhepten olursa olsun birbirine düşürmek isteyenler var. Bunlar Müslümanların enerjilerini doğru yolda kullanmasını istemiyor. Burada İslam alimlerine, din büyüklerine çok büyük görevler düşüyor. Bu buhran ve fitne fitillerini ateşleyenleri susturmaları ve Müslümanların enerjilerini doğru yolda kullanmaları için çaba harcamaları gerekiyor.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!