Güncelleme Tarihi:
Başbakan Ecevit'in, bugün Başkan Bill Clinton ile yapacağı görüşmenin amacının ‘el açmak’ ya da ‘çantayı doldurup Ankara’ya dönmek' olmadığı bildirildi. Heyette yer alan Dışişleri Bakanı İsmail Cem ve çalışma arkadaşları Washington'a gelen kalabalık basın grubu ile bir sohbet toplantısı düzenlediler. Ankara'nın Beyaz Saray'da masaya koyacağı görüşler konu başlıklarına göre şöyle belirlendi:
AVANTAJLAR
2000'li yılların eşiğinde gelişen ikili ilişkiler çerçevesinde önemli bir kilometre taşı. Ecevit Türkiye'nin güçlü olduğu bir dönemde Washington'a geldi. Türkiye'nin konumu Kafkaslar, Orta Asya, Ortadoğu, Balkanlar'da giderek güçleniyor. Batı Avrupa ile ilişkiler yükseliyor. Terörün üstesinden gelme yolunda gelişme sağlandı. Demokrasi güçleniyor. Türkiye'nin çevresinde istikrar oluşuyor. Ankara'da, iktidarda sağlam bir hükümet var. Ecevit, bu avantajlarla ABD'ye geldi.
BEKLENTİLER
El açmaya gelmedik. İki eşit ülkenin iyi ilişkilerini 2000'li yıllarda daha iyi yapmanın iddiasıyla buradayız. Tekmil ve hesap vermeye ve ‘‘Amerika bize birşey versin’’ diye de gelmedik. Çantaya ne koyacağız ve çantayı doldurup gidelim düşüncesiyle gelmedik. Önemli olan, yeni bir yüzyıla girerken Türkiye'nin bölgesel değil, bölgelerarası bir güç olduğunun anlaşılması ve bunu anlatabilmek. Beklenti bu. Beklenti sratejik.
AKIN BİRDAL
Daha önce serbest bırakılacaktı. Bu bir sağlık meselesi. Fiziki olarak zorluğu olan bir insan. Çıkması önemliydi. Zamanlaması tesadüf oldu. Bu adımları atıyoruz ve atmaya da devam edeceğiz. Kendi iç dinamiklerimizle bunu yapıyoruz. ABD ve AB için yapmıyoruz.
TİCARET
Diyelimki tekstil kotaları arttı. FMS faizleri silindi. Bu seyahatin amacı değil bu. Bunun için Başbakan'ın gelmesine gerek yok. Bu bir süreç. Clinton da Türkiye'ye gelecek ve orada da konuşulur, konuşulacak. Önemli olan değişen dünyadaki yerimiz. Balkanlar, Ortadoğu ve Kosova'yı konuşacağız. ABD garantili tahvil olayı Hazine'yi ilgilendiriyor. Başka devletten garanti isteyen devlet durumuna düşmek iyi olmaz. Belki deprem telaşı içinde bu öneri ortaya atıldı. FMS kredilerinin silinmesi ise uzun vadeli olay. ABD birşey yapmalı. Ancak, şimdi öyle görülmüyor. Böyle bir beklentimiz yok. Bakü Ceyhan'da bizi oylalayan şirketler. Teklif ve parasal olarak yapabileceğimiz herşeyi yaptık. Supsa genişletilirse, biz de Boğazlar'ı bir boru hattına dönüştürmeyiz. Bunu yapmayız ve hesabınızı ona göre yapın diyoruz. Buraya para arayışıyla gelmedik.
KÖRFEZ SAVAŞI
Savaştan her anlamda büyük zarara uğradık. ABD'den mucizevi bir şeyler istemiyoruz. Sadece kayıplarımızı hatırlatıyoruz. Konuya değinilebilir.
KUZEY IRAK
Bizim bakanlığımızın ABD Dışişleri ile sürekli iletişimi söz konusu. Zıtlaşma ortamı yok. Hollanda-İngiliz tasarısı var BM'de. Türkiye'den hiçbir şey bahsetmemesi gerektiğini Albright'a söyledik.
RUHBAN OKULU
Onlar bu okulun açılmasını isterse biz de çok şey bekleriz. FMS borç faizlerinin silinmesini bekleriz.
KIBRIS
Kendimizi anlatabileceğimizi umuyoruz. KKTC Cumhurbaşkanı'nı destekleyen bir hükümet olarak haklıyız. Olmasak, bugünlere gelemezdik. İki toplumlu, iki kesimliyi kabul ettirdik. Şimdi de şartlar değişmiştir diyoruz. Kofi Annan, bizim kaygılarımızı dikkate alan bir çözüm için uğraşıyor. Annan'ın taraflara bir daveti yok. Olacağı yönünde bir izlenim almadık. Cevapsız kalacak daveti hiçbir ev sahibi yapmak istemez. İki taraf da mutabık olmalı. Başbakan Ecevit'in ziyaretinin Kıbrıs üzerine inşa edilmesini beklemiyoruz, zannetmiyoruz. Kıbrıs'ta, bizi çok fazla rahatsız etmeyecek bir mecraya girme ihtimali çok az da olsa mevcut.
NE DİYECEK?
Kıbrıs konusu, 2000 seçimleri öncesinde hem Demokrat Parti'nin, hem de Senatör Adayı Hillary Clinton'ın kazanımları açısından ABD Başkanı için gündemin en ön sırasında yer alıyor. Clinton'ın, Ecevit'e, ‘BM Genel Sekreteri, Ada’daki toplum liderlerini New York'a davet edecek. G-8'lerin kararını desteklediğimiz gibi, bu daveti de destekliyoruz. Ön koşulsuz görüşmelerin başlamasını istiyoruz. Bunun için de sizden Denktaş üzerindeki nüfuzunuzu kullanmanızı istiyoruz' diyeceği belirtiliyor. Kıbrıs'ta gelinen nokta ‘tam bir çıkmaz’ oluştururken, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın 4 Ekim'de taraflara davette bulunacağı ileri sürülüyor. Clinton'ın, bu konuda Annan ile konuştuğu da ifade ediliyor. Kıbrıs'ta, Ankara ve Washington'un yolları giderek ayrılırken, bugünkü görüşmenin bir dönüm noktası olabileceği belirtiliyor.
Nasıl anlaşacaklar?
Ecevit duymuyor Clinton konuşamıyor
ABD Başkanı Bill Clinton, Yeni Zelanda gezisi sırasında sesini yitirmişti. Ses tellerinde ‘şişme’ saptanan Clinton'a, doktorlar, on gün için ‘sesini dinlendirmesi’ tavsiyesinde bulundular. Clinton'ın birkaç konuşması sırasında da sesinin tamamen kesildiği görüldü. Kısık sesli Clinton ile ağır işiten Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Bülent Ecevit'in nasıl anlaşacakları bir soru işareti haline geldi. Başbakan Ecevit, Başkan Clinton ile stratejik beklentileri konuşurken, eşi Rahşan Ecevit de bayan Hillary Clinton ile biraraya gelecek.
2 GÜÇLÜ KADIN
Beyaz Saray'daki görüşme, ‘yaşamları boyunca siyasette güçlü olan iki kadının buluşması’ olarak niteleniyor. DSP Genel Başkan Yardımcısı ile New York'tan Senatör olmak isteyen Hillary Clinton arasındaki görüşmede, dünyada kadınlar ve çocukların durumu ile toplumsal konulara yönelik felsefi ve pratik yaklaşımların ele alınması bekleniyor. Hillary Clinton da, Bayan Ecevit gibi, ‘eşinin siyasi yükselişindeki en etkili kişi’ olarak biliniyor. Rahşan Ecevit, Hillary Clinton'a, elişi örgülü bir yemeni de hediye edecek.
Atina'nın gözü-kulağı Washington'da
Başbakan Bülent Ecevit'in ziyareti dolayısıyla Yunanistan'da da gözler Washington'a çevrildi. Yunan basını dün Başbakan Ecevit'in ABD ziyaretine geniş yer verdi ve Kıbrıs'ın kaderini çizeceği yorumunu yaptı. Etkin gazetelerden Eksusia'ya göre, ABD Başkanı Kıbrıs için devreye girdi ve Beyaz Saray'daki Clinton-Ecevit görüşmesinin Kıbrıs müzakerelerinin başlayıp başlamayacağı yolunda işaret verecek. To Vima Gazetesi de ‘‘Kıbrıs çözümünde anahtar, Ecevit-Clinton buluşması’’ başlığını attı ve Kıbrıs'da özlü bir diyalog için bütün ümitlerin bu buluşmaya bağlandığına ve Ecevit'in masaya bazı şartlar sürmesinin beklendiğine dikkat çekti. Solun güçlü sesi Eleftorotopia ise Kıbrıs için ABD'nin baskı yapmasına rağmen Ecevit'in taviz vermesinin beklenmediğini vurguladı.
Rum basını: Anahtar Ecevit'te
Kıbrıslı Rumlar, Başbakan Bülent Ecevit'in ABD Başkanı Bill Clinton'la bugün yapacağı görüşmenin sonuçlarını nefeslerini tutarak beklemeye başladı. Kıbrıs sorunundaki yeni sürecin kaderini bu görüşmenin belirleyeceğine inanan Rumlar, Clinton'ın Ecevit'e baskı yapması durumunda çözüm kapılarının aralanabileceğini iddia ediyor. Güney Kıbrıs'ta yayımlanan Filelftheros Gazetesi, ‘Yarın (bugün) Kıbrıs için evet-hayır günü. Ecevit, Kıbrıs konusundaki yeni girişimin yolunu açacak anahtarı elinde tutuyor’ diye yazdı.
Clinton'ın helikopteri emrinde
ABD Başkanı Bill Clinton'ın davetlisi olarak Washington'a giden Başbakan Bülent Ecevit'in uçağı kent yakınlarındaki Andrew Hava Üssü'ne indi. Ecevit, buradan kendisine tahsis edilen Başkan Bill Clinton'ın helikopteriyle, ziyareti boyunca ikamet edeceği devlet resmi konukevi Blair House'a geçti.
Depremzedeler için gala
Başbakan Bülent Ecevit'in ABD ziyareti kapsamında Washington gece hayatının gözde mekanlarından Cities Lokantası'nda, depremzedeler yararına senatör Ted Kennedy'nin de katıldığı bir davet düzenleniyor. Washington'da Türkiye'nin gönüllü lobiciliğini yapan Cities Lokantası'nın sahibi Sahir Erozan tarafından bu gece düzenlenecek davette 400 bin dolar toplanması bekleniyor. Cities Lokantası'ndaki resepsiyon, Türkiye'nin gönüllü lobicilerinin gayretleriyle Türkiye aleyhtarı görüşlerinde önemli bir değişiklik yapan senatör Ted Kennedy ve halen kongre azınlık grubu lideri Richard Gephard'ın yanısıra, önde gelen kongre üyeleri, Amerikan-Türk Dernekleri üyeleri, işadamlarının katılımıyla mini bir Türkiye Zirvesi'ne dönüşecek. Geceye katılması beklenen uçak şirketi Martin Lockheed'in de depremzedeler yararına 250 bin dolarlık bir çek vermesi bekleniyor.