Güncelleme Tarihi:
"BEN DE AİLEDEN ÖZÜR DİLİYORUM"
Ekrem İmamoğlu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İmamoğlu’na "Dün akşam korumalarınızın, bir şoförü darp ettiği, görüntüleri izlediniz mi. Korumalarınız bu olaya nasıl karışmış" sorusu yöneltildi. İmamoğlu, "Süreci takip ediyorum. Koruma arkadaşlarımızın, ne yazık, böyle hiç de yakışmayan ve kabul etmeyeceğim şekilde vatandaşla bir diyaloğu oluşmuş. Tarif edilenler doğru değil. Darp, tekme tokat ve bunun gibi saldırı biçimleri doğru değil. Ama her ne koşulda olursa olsun, hangi koşulda olursa olsun benimle çalışan hiç kimsenin böyle bir münasebetsiz tavrına ve sürecine asla müsaade etmem. Etmeyeceğim de. Çok görüntüler oldu böyle, tekme tokat vesaire ama burada böyle bir şey yok. Belki başka görüntülerle karıştırmış olabilirler. Ama burada takibimde. Aileden de özür dilediler. Aile bu özrü kabul etti. Yani çoluk çocuk, eşi bu ayrı olsa da yapamazlar. Hiç kimse yapamaz" dedi.
Ekrem İmamoğlu, "Birisi polis memuru arkadaş, diğeri güvenlik arkadaşımız. Süreci takip ediyorum. Gerekli soruşturma da yapılacak. Benim yanımda olan hiç kimsenin böyle hadsizliği, tavrı davranışı olamaz. Ben de aileden özür diliyorum, aile ile irtibattayım ben de kendileriyle görüşeceğim zaten" diye konuştu,
"ŞU ANDA SORUŞTURMASI DEVAM EDİYOR"
İmamoğlu, korumalara yönelik bir yaptırımı olup olmayacağına yönelik soruya, "Tabii ki olur. Şu anda soruşturması devam ediyor. Aileyi dinleyeceğim, sonra onları dinleyeceğim, dinleteceğim. Arkadaşlarımız var. Burası bir kurum ama şahsi alanımda olması da gerekmiyor aslında. İstanbul’da benim çalıştığım organizasyonun içerisinde kim olursa olsun, sadece yanımda diye değil, kim olursa olsun vatandaşına güler yüzle, anlayışla ve bir seviye içerisinde davranış içerisinde bulunmak zorundadır"
Ekrem İmamoğlu, "Siz görüşebilirdiniz mi korumalarınızla" sorusunu da "Yok. Şu anda görüşmedim, görüşmeye de şu an için ihtiyaç duymuyorum. Arkadaşlarım soruşturmalarını bitirsinler ondan sonra görüşeceğim" şeklinde yanıtladı.
ÖZEL HALK OTOBÜSLERİ
İmamoğlu, Beşiktaş’ta özel halk otobüsünün durağa dalması sonrası yaşanan tartışmalarla ilgili olarak ise, "İstanbul’daki toplu ulaşım meselesinde çok kronik sorunlar var. Özel halk otobüslerinin dizaynı konusunda da sorunlar var. Bu bizim masamızı oldukça meşgul eden bir konu. Biz, bu konu da en az yedi-sekiz kez toplantı yaptık. Aralık sonunda çalıştay koyduk. Özel halk otobüslerinin verilme biçimi var. Mesela belli kişilerin yüksek sayıda otobüsü var. Bu yanlış. Olması mümkün değil. Statüsünde doğru da değil. Bu bakımdan biz orayı daha sağlıklı, daha halkına hizmet eden, mesela dar bölgelerde görev yapıyorlar, başka bir yoğun olan bölgeye aktarım yapamıyoruz. Böyle kısıtlılık içerisinde süreç söz konusu. Bütünüyle bunu tamir edecek bir çalışma içerisindeydik. Dün yaşananlar trajik ve çok üzücü. Kaza demek mümkün değil. Adli bir durum söz konusu. Kişinin oraya dalış biçimi, ardından yaptıkları tümüyle farklı sebepler içeriyor elbette. Bu anlamda da adli soruşturmaları devam ediyor. Bizim de almış, almakta ve alacak olduğumuzu tedbirleri bütünleştirirsek bu konu bizim için çok hassas ve önemli. İstanbul’da minibüsünden taksisine, özel halk otobüsünden diğerlerine varıncaya kadar, bir düzen ve disiplin olacak. İstanbul’da taksiye, minibüse binen her insan mutlu olmalı. Bu konuda ilgili kurum ve kuruluşlarla zaten bir aradayız. Aralık’ta az önce değim gibi çalıştayımız var. Sürücü belgesi verilmesi konusundaki hassasiyetimizi daha çok arttıracağımızı belirlemiştik. Daha sık denetim yapacağımızı belirlemiştik. Birçok psikoteknik analizler yapılıyor. Birçok aşaması var. Günde milyonlarca insanın hareket halinde olduğu, milyonlarca insanın misafiri olduğu bu toplu taşıma veya bireysel taşımacılık yapan araçların tamamındaki disiplin ve şoför koşunda çok kuralcı olacağımızı, çok üstüne gideceğimizi bütün odalardaki yöneticilere iletmiştim. Umuyorum ki, çok daha iyi bir 2020 yılı bizi bekliyor. Birikmiş sorunlar ve problemler var. Bunlar yeni değil. Toplumun bu kadar ilgili olması, süreci sorgulaması çok güzel. Biz de motiveyiz daha da üst seviyede motivasyonumuz artıyor" şeklinde konuştu.
"BİZ HİÇBİR YERİ KENDİ HALİNE BIRAKMAYACAĞIZ"
İmamoğlu, "Otobüs şoförü sabıkalı olduğu ortaya çıktı. Sabıkalı insan nasıl o direksiyonun başına geçiyor diye sorgulanıyor. Bir şoförde bıçağın olması sorgulanıyor" hatırlatması üzerine, "Yüzde yüz haklısınız. O gün bir iki saat öncede binmiş olabilir. Aldığı sertifikaya bakıyoruz. Sertifikasyon sürecini sorguluyoruz. Bu konuda çok kararlıyız bunun altını çizelim. Hemen her şey düzelmiyor. Gönül ister ki bir akşamda her şey düzelsin. Ama biraz zamana ihtiyacımız var. Ama gerçekten bu tür kamuya ait alanlarda hem disiplin hem vatandaşa saygı olmalıdır. Neresi olursa olsun. Otogar mantığındaki gibi kendi haline bırakılmış. Biz hiçbir yeri kendi haline bırakmayacağız. Hiçbir kişi hiçbir aracı vatandaşa ya da buraya 1,2 günlüğüne dünyanın her yerinden gelen insanlara böyle davranamaz. Davranış biçimi de dahil çok üst seviyede eğitim ve disiplin sürecini başlatacağız. Tümüyle söylediğiniz şeyler bir adli soruşturma sürecidir. Onun için sadece kaza değil dedim. Biz de süreci an be an takip ediyoruz. Olayın üzüntü verici tarafı bir vatandaşımızın hayatını kaybetmesidir. Çok üzgünüz, Allah rahmet eylesin. Yaralanan vatandaşlarımızı da her hastanede takip eden arkadaşlarımız var. Allah’tan diğer arkadaşlarımızda can kaybı tehlikesi yok. Bu da bizi teselli eden durum. Allah korumuş" yanıtını verdi. İmamoğlu, Özel Halk Otobüsleri Derneği Başkanının "Kendini koruma amaçlı bıçak taşıdığı" açıklamasının hatırlatılması üzerine ise "Biz, o açıklamayı yapanı bile soruşturacağız. Bu kadar derin bir iş. O açıklamayı yapanın mantığını soruşturacağız. Tam da söylemek istediğim bu. Orada var olan yapıyı tümüyle analiz edeceğiz. O cevabı veren insanın nasıl oda başkanı olduğunu dahi sorgulayacağız" karşılığını verdi.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR