Güncelleme Tarihi:
Isparta Barosu bünyesindeki Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu, son dönemde aile içi şiddet olaylarının arttığını, bunun da ekonomik krizle bağlantılı olduğunu bildirdi. Amacı, her türlü şiddete karşı hukuki yardım talebinde bulunan kadınları bilgilendirip onlara yardım sağlamak olan Komisyonun Başkanı Avukat Tülin Yalçınkaya, “Şiddet olaylarının önüne geçilemiyor. İnanılmaz derecede artış var. Mahkemeler yüzlerce boşanma davasıyla dolu, bazen boyutu cinayete kadar uzanıyor. Bize yapılan müracaatlar korkutucu oranda” dedi.
Ekonomik sorunların aile içi şiddeti tetikleyen en önemli etken olduğunu söyleyen Yalçınkaya, boşanma davalarının en büyük nedeninin de ekonomik sorunlar olduğuna dikkat çekti. Yalçınkaya, şunları kaydetti:
“Baba evine ekmek götüremiyorsa, evde çocukları da doğal olarak kendilerine bir takım şeylerin alınmasını istiyorsa, parası olmadığı için bunları temin edemeyen o adam belli bir doluluğa ulaşıyor ve hırsını şiddetle çıkartıyor. Tabii ki bunlar hoş şeyler değil. Gazetelerde her gün bir cinayet haberi okur olduk. Üzülerek söylüyorum ki, bu cinayetlerin bir çoğu şiddete yönelik.”
Avukat Tülin Yalçınkaya, kadınların daha çok ‘kocam beni dövüyor’, ‘eve içkili geliyor’, ‘çocuklara zarar veriyor’, ‘çok para harcıyor’, ‘borç altına giriyor’ ve ‘bizi mağdur ediyor’ şeklinde şikayetlerde bulunduğunu söyledi.
‘KOCANDIR YAPAR ANLAYIŞI’
Şiddete maruz kalan kadınların daha çok ekonomik özgürlüğü ve kocasının yanından gidecek başka bir yeri olmadığı için sıkıntılara katlandığını anlatan Tülin Yalçınkaya, “Kadının ekonomik özgürlüğü olsa kocasına daha az tahammül eder ve hakkını aramasını bilir. Ama bazı ailelerin tarzı çok daha farklı oluyor. Yani her türlü şiddete rağmen ‘kocandır yapar, bunu çekeceksin, döver de sever de’ gibi yaklaşımlar kadını sahiplenmeyen tutumlardır. Kadının güçsüz olmasında önemli bir etkendir” şeklinde konuştu. Yalçınkaya, komisyonun şiddet gören kadın ve çocuklara kucak açtığını, adli yardım talep edenlere ücretsiz destek sağlandığını belirterek, kadınların kendilerine ulaşmasını istedi.
Avukat Yalçınkaya, şunları söyledi:
“Haklarını bilmeyip baskı altında kalan kadınlar var. Dönüp dolaşıp gideceği yer kocasının yanı olan kadınlar, seslerini çıkartamıyor. Erkek egemen toplumun yapmış olduğu bir oluşumdur bu. Bunu kadınlar bilinçlenerek aşabilirler. Şiddete uğrayan bir kadın, kocasını şikayet ettiğinde kocasına en azından bir ihtar, evden uzaklaştırma, tekrarı halinde hapis cezası verileceğini bilse çok daha rahat hareket eder. Şiddete maruz kalmayı göze almaz.”