Güncelleme Tarihi:
Kriz nedeniyle piyasalarda yaprak kıpırdamıyordu. Ama seçim geldi. Hem de geneli, yereli hepsi... Bu olay, çok sayıda insanın ve şirketin imdadına yetişti. Sadece Yüksek Seçim Kurulu'nun ısmarladığı sandıklardan, ücret alacak olan sandık görevlilerinden söz etmiyoruz. Afişçiler, matbaacılar, fotoğrafçılar, danışmanlar, reklamcılar da bu sayede para kazandı.
KAMU SEKTÖRÜ
1.5 milyon kişiye 10 trilyon
Hazine’nin cebinden 50 trilyon lira çıktı. Devlet, bu seçim dolayısıyla siyasi partilere 20.6 trilyon lira, Yüksek Seçim Kurulu'na da geçen yıl 4.5 trilyon, bu yıl 19.6 trilyon lira aktardı. SEKA oy pusulası için 1500 tona yakın filigranlı kağıt üretti. Devlet Malzeme Ofisi 110 milyon tane zarf yaptı. 210 bin şişe parmak boyasını Hindistan'da ithal etti. Parmak boyasına YSK 520 milyar lira ödedi. Türk Tarih Kurumu matbaasında 55 milyon oy pusulası, 64 çeşit ve 300 tonu aşkın seçim evrakı basıldı. Darphane mühür yaptı. Kamu sektörü özel sektöre de iş verdi: 820 bin seçim torbası dikildi, 455 bin sandık ısmarlandı. Ankara Yarıaçık Cezaevi mahkumları 334 milyar liraya seçim torbası diktiler. Sandıklarda 1.5 milyon kişi görevlendirildi. Sandık kurulu başkanları 15 milyon, sandık kurullarının memur üyeleri 8 milyon, diğer üyeleri 4 milyon, bina sorumluları 15 milyon lira ücret alacak.
BALONCULAR
8 satılık, 10 kiralık
ABD'den dev boyutlu balonlar ithal edildi. İthalatçı firma Rena Tanıtım'ın verdiği bilgiye göre İstanbul'da seçim balonlarına en çok ilgiyi FP, ardından da DSP ve ANAP gösterdi. Firma, 8 tane balon sattı. Fiyat balonun boyutuna göre 4500 ile 7000 dolar arasında değişiyordu. Ayrıca 10 tane de balon kiraladı. Kira bedeli haftalık bin dolarla 1500 dolar arasında değişiyordu. Balonlar en çok Kadıköy, Fatih, Şişli ve Kağıthane'de seçim propagandasına katkıda bulunarak semaları süsledi.
AFİŞÇİLER
2 bin şirket, 15 bin kişi
Ali Gündüz, 15 yıldır belli gün ve haftalara yönelik afişler hazırlıyor. Ali Gündüz, bu seçimdeki afiş taleplerini bir patlama olarak niteliyor: ‘‘Bir milletvekilinin bez afiş yaptırdığı görülmemişti. Bu seçimde afişçilik tam bir sanayiye dönüştü. Krizden şikayetçi olan deri ve tekstilciler de bu işe yöneldi.’’
Ali Gündüz, her partinin afişini yaptıklarını, ama en çok ANAP, CHP ve FP'den talep geldiğini söylüyor. Tanesi ortalama 4 milyon liradan 1x5 metre ebatında 20 bin adet bez afiş yapmış, adayların 4x6 ebadında portrelerini de bez afişe basmış. Toplam 50 adet. Fiyat 150-200 milyon arasında.
Ali Gündüz, net kárını söyleyemiyor. Çünkü cimri davranan partilerden parayı almanın çok zor olduğunu söylüyor. Seçilemeyen adaylardan parasını alabileceğini de hiç sanmıyor. Bu iş için ofiste 11, sekiz atölyede 200 kişi, konu komşu da ekstra çalışmış. Gececilere 5 milyon, gündüz yedibuçuk milyon yevmiye vermiş.
Gündüz, İstanbul'da 50 bin büyük boyutta afiş yapıldığını, seçim nedeniyle bez afiş yapan
en 2 bin firma olduğunu, 15 bin kişiye iş sağladığını tahmin ediyor. ‘‘Bu iş tehlikeli ve vurulma tehlikesi olduğu için yevmiye fahiş. Gece çalışanlar, gece başına 20 milyon alıyor.’’
Afişlerde kullanılan ip ve sopaları üreten firmalarının da bu seçimde iyi iş yaptığını söylüyor. Çoğu afiş asıcıları amatörmüş. Çünkü partiler bu işi kendi gençlik kollarına yaptırmayı tercih ediyormuş. Kağıt afiş yapıştıranların da oldukça fazla olduğunu, en az 8 bin kişinin bundan ekmek yediğini söylüyor.
PROMOSYONCULAR
Renkli malzeme stoku bitti
Bu sene yaratıcılığın sınırını zorlayan adaylar, kalem, çakmak, anahtarlık gibi elde taşınan klasik ürünlerin yanısıra, tepsi, mutfak önlüğü, dikiş seti gibi eşantiyonlarla kadın seçmenlerin ilgisini çekmeye çalıştılar. Promosyon malzemeleri üreten Öz-geç firmasının sahibi Ahmet Özdem, seçim sayesinde ekonomik krizi kazasız belasız atlattıklarını söylüyor: ‘‘Seçimlere 20 gün kala tam kapasiteyle çalışmaya başladık. Adaylar son güne kadar siparişlerine devam ettiler. Piyasadaki kırmızı, beyaz ve sarı renkli malzeme stokları tükenmiş durumda. Araya bayram girmeseydi, çok daha fazla kazanabilirdik.’’
KURYE ŞİRKETLERİ
Bayram sayesinde....
Araya giren bayram beklenmedik bir sektörü canlandırdı. Seçmenlerine bayram tebriği gönderen adaylar, bu iş için PTT'yi değil, özel kurye şirketlerini tercih ettiler. Kurye şirketleri eleman takviyesi ile oradan oraya bayram tebriği taşıdılar.
BAYRAKÇILAR
Merdivenaltı atölyeler çalıştı
Partiler, plastik bayrak üreten atölyelere de epey para akıttılar. Bayrak üretiminde Elif Plastik ve Korozo Ambalaj gibi pazara hakim firmalardan çok, ‘‘merdiven altı’’ tabir edilen küçük işletmeler kazandı. Bunun iki sebebi var. Birincisi, büyük imalathaneler zaten müşteri sıkıntısı yaşamıyor. İkincisi, bu bayrakların yapımı çok basit olduğu için küçük atölyeler pazara girip fiyat düşürerek siparişleri topluyorlar. Dolayısıyla Eminönü ve Topkapı tarafındaki bayrakçılar bu seçimin kazananları arasında yer aldı. Bez bayrak talebi ise daha çok Bursa ve Denizli civarındaki ‘‘partili’’ fabrikalar tarafından karşılandı.
MEDYA SEKTÖRÜ
Danışmanlık en kárlı iş
Partiler, büyükşehir başkan adayları ve stratejik ilçelerin belediye başkanlığı için yarışanlar, kampanyalarını profesyoneller aracılığı ile sürdürdüler. Örneğin ANAP'ın kampanyasını yürüten Löwe Adam hem reklamcılık hem danışmanlık alanında partiye hizmet verdi. Adaylar çok sayıda da danışmanı kampanyalarına dahil ettiler. Siyaset bilimci, mimar, şehirci, psikolog ve sosyologların ağırlıkta olduğu danışmanlara, yüksek ücretler ödendi. Bunların bir kısmı, akıl verdikleri aday seçimi kazanırsa, danışmanlık görevini sürdürecek.
CHP'li Adnan Polat DDR ile MHP'li Ahmet Vefik Alp ise Premiere Halkla İlişkiler ile çalıştı. Premiere Halkla İlişkiler başka adaylara da basın danışmanlığı yaptı.
FP kendi içinde oluşturduğu ekiplerle kampanya yürüttü. Ancak Fazilet'in medyada mecra satın alma işini Milli Gazete kanalı ile yaptığı biliniyor.
Medya sektöründe basın, tv, radyo, sinema, kamuoyu araştırma şirketleri de işin içindeydi. Medya seçim döneminde siyasi reklamlara önemli oranlarda indirim uyguluyor ve parayı peşin olarak almayı tercih ediyorlar.
Kamuoyu araştırma şirketleri de yoğun bir tempo içindeydi. Partiler ve adaylar anket yaptırdılar; ama stratejilerini seçim sonucu üzerine kurmak isteyen yerli ve yabancı şirket ve kurumlar da kamuoyu araştırma şirketlerinin başlıca müşterileri arasında yer aldı.
FOTOĞRAFÇILAR
Erol Atar en çok kazandı
Muhtar adaylarının çokluğu yüzünden semt fotoğrafçıları bile aday başına 50-60 milyon lira dolayında para kazandılar. Adayların gezi takiplerini ise, profesyonel fotoğrafçılar yaptı. Bunların kazandığı para 400 milyon lirayla bir milyar lira arasında. Seçimden en kárlı çıkan fotoğrafçı ise, ünlü magazin fotoğrafçısı Erol Atar'dı. Çorum'dan Artvin Yusufeli'ne kadar birçok belediye başkan adayı Atar'ın kapısını çaldı. Tarife ise, 1-2 milyar lira arasında değişti.
MATBAACILAR
İstanbul’a Anadolu’dan rakipler
Kartvizit, broşür, kitapçık, davetiye, el ilanı basan matbaacılar çok para kazandı. Harcanan para şöyle: Milletvekili adayı 2-2.5 milyar, büyükşehir belediye başkan adayı 2.5-3 milyar, ilçe belediye başkan adayı 1-1.5 milyar, muhtar adayı 300-400 milyon lira. Yani yalnızca ilçe belediye başkan adayları bir trilyona yakın para harcadı.
İstanbul Matbaacılar Sitesi'ndeki Seçil Ofset'in sahibi Selahi Çiloğlu, yine de seçimlerin matbaacılar açısından sönük geçtiğini söylüyor: ‘‘Matbaacılar Sitesi'ndeki 200 matbaadan 10'u seçim için çalışabildi. Önceki seçimlerde bütün işler İstanbul'a getirilirdi. Zaman içinde Ankara, Antalya, Kayseri ve Denizli'de de matbaa gelişti. İzmir bile Antalya'nın gerisinde kaldı.’’
Her adayın en az beşer bin kartvizit, el ilanı ve tanıtım kitapçığı bastırmak zorunda olduğunu söyleyen Çiloğlu, ‘‘İktidarda olanlar ise, seçimden evvel faaliyet raporlarını araya sıkıştırdılar. (örneğin İsfalt, İgdaş, Güngören, Bağcılar belediyeleri gibi.) Asıl trafik bu yüzden yaşandı’’ dedi.
Elazığ bağımsız milletvekili adayı Mehmet Ağar'ın yakını olan matbaa sahibi Kemal Çedere'ye bu seçimlerde iş yağdı. İşler yığılınca Çedere, kapasitesini aşan iş yükünü sitedeki diğer matbaalara dağıtarak böldü.
Matbaacılar Sitesi'nde en çok DSP'nin baskı işleri yapıldı. Çiller'in fotoğraflı afişleri de burada basıldı. FP adaylarının baskı işlerini ise, Milli Gazete yaptı.
Önemli adayların afiş ve baskı işleri reklam ajansları tarafından takip edildi. Afişlerin yırtılıp atılması adayları kızdırınca, afişlerin başına ‘‘koruma’’ kondu. Birçok adayın fatura kesmeye ‘‘elverişli olmaması’’ nedeniyle baskı işleri faturasız yürüdü. Milyarlarca liralık kazanç kayda geçmedi.
MATBAACI TARİFESİ
35x50 afiş: 155 milyon
50x70 afiş: 230 milyon
70x100 afiş: 230 milyon
Bilboard: 3250 dolar
16 sayfa kitapçık: 580 milyon
Faaliyet raporları: 5-12 milyar
* (Beş bin adet üzerinden)