Güncelleme Tarihi:
İnsan nüfusunun ve bireysel tüketimin hızlı artışı, doğal sistemler üzerindeki talebimizi artırmaktadır. Ekolojik bozulma ve doğal kaynakların hızla tükenmesi insanın doğal çevreye olan bağımlılığı açısından giderek daha fazla önem kazanıyor. Küresel ekolojik ayak izi dünyanın kendini yenileme kapasitesinin yüzde 30 üzerindedir. Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nın (WWF) 2008 verilerine göre, gezegen üzerindeki taleplerimiz aynı hızla artmaya devam ederse, 2030’lu yılların ortalarında yaşam biçimimizi sürdürmek için iki dünyaya eşdeğer kaynağa gereksinim duyulacaktır. Tüketim alışkanlıklarımızın doğal çevrenin tahribinde nasıl ve ne kadar rol oynadığı tam olarak bilinmiyor. Dünya üzerinde yarattığımız olumsuz ekolojik etkileri küçültmeye yönelik somut eylem planları oluşturmak kolay değildir.
Bireylerin duygusal endişelerini biçimlendirmeyi kolaylaştıracak göstergelere ihtiyaç duyulmaktadır. Doğa üzerinde insanoğlunun bıraktığı olumsuz etkileri gözler önüne seren göstergelerden biri de ekolojik ayak izidir.
EKOLOJİK AYAK İZİ NEDİR?
Ekolojik ayak izi, insanlığın ekosistemlerden talep ettiği miktarı gösterir. Ekolojik ayak izi; insanoğlunun biyosfer üzerindeki talebini, kullandığımız kaynakların temini ve atıklarımızın soğurulabilmesi için gerekli olan, biyolojik açıdan verimli toprak ve deniz alanı cinsinden ölçer. Ekolojik ayak izi kavramı 1970’li yıllarda William Rees tarafından ortaya konuldu ve 1990’lı yıllarda yine William Rees ve Mathis Wackernagel tarafından yapılan çalışmalarla geliştirildi. Bir ülkenin ayak izi, ülkenin tükettiği gıda, elyaf ve ahşabın üretimi, enerji kullanırken açığa çıkan atıkların soğurulması ve altyapı alanları için gerekli tüm tarım arazisi, otlak, orman ve balıkçılık sahalarının toplamıdır. İnsanlar dünyanın her yerindeki doğal kaynakları ve ekolojik hizmetleri tükettikleri için gezegenin neresinde olursa olsun ayak izleri, tüketilen alanların toplamını ifade eder. İlk kez 1997’de Wackarnagel ve Rees tarafından, daha sonra ise 2002’de Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nca birçok ülkenin ekolojik ayak izi hesaplandı ve bu hesaplamalarla ülkelerin ortalama ayak izleri belirlendi. Yaşayan Gezegen 2008 raporunda yer alan bilgilere göre, gezegenimizde kişi başına düşen biyolojik olarak üretken alan 2,1 küresel hektardır. Yine aynı rapora göre ekolojik ayak izleri kişi başı 7 ile 10 küresel hektar (gha) arasında değişen Birleşik Arap Emirlikleri, Amerika, Kanada, Yeni Zelanda, Finlandiya ve Norveç ekolojik ayak izleri en büyük ülkeler arasında yer alıyor.
Yaşayan Gezegen 2008 raporunda ekolojik ayak izi dünya ortalamasından fazla olan 50’den fazla ülke bulunuyor. Türkiye, kişi başı toplam ekolojik ayak izi değeri olan yaklaşık 2,7 küresel hektarla listenin orta sıralarında yer alırken, Mozambik, Burundi, Bangladeş, Sierra Leone, Pakistan, Tacikistan, Gine-Bissau, Myanmar ekolojik ayak izleri en küçük ülkeler arasında bulunuyor. Ülkelerin ekolojik ayak izleri arasındaki bu büyük farklılık ülkeler arasında tüketim konusunda ciddi bir farklılık olduğunu gösteriyor.
İlgili literatürde ekolojik ayak izini tanımlamaya, ülkelerin ve bireylerin ekolojik ayak izlerini hesaplamak için yöntemler geliştirmeye, bireylerin sürdürülebilir yaşamla ilgili farkındalığına, bilgi ve tutumlarını değiştirmeye yönelik birçok çalışmaya rastlanmaktadır. Dünyadaki kaynakların sınırlı olduğu düşünüldüğünde bu konularda yapılan çalışmalar çok önemlidir.
Ekolojik ayak izinin hesaplanması oldukça karmaşık ve zordur. Bu hesaplamanın yapılabilmesi için birçok hesaplama aracı geliştirilmiştir. Uluslararası platformda geliştirilen ekolojik ayak izi hesaplama araçlarında kullanılan sorular farklı dillerde (İngilizce, Fransızca, İspanyolca, Japonca vb.) hazırlanmıştır ve bu hesaplama araçları tamamen farklı ülkelerde yaşayan insanların tüketim alışkanlıkları ve yaşam tarzlarına göre geliştirilmiştir. Ülkemizde kendi yaşam ve tüketim alışkanlıklarımıza uygun olarak geliştirilmiş ekolojik ayak izi hesaplama aracı bulunmamakta. Bu açığı kapatmak için Türkiye’ye özgü ekolojik ayak izi hesaplama aracı geliştirilmesi amaçlandı. Geliştirilen hesaplama aracına internet üzerinden ulaşılması sağlanarak ülkemizdeki bireylerin ekolojik ayak izlerini hesaplayabilmelerini sağlamak hem de bu konuda bilgi ve farkındalığın artırılmasını sağlamak