Toygun ATİLLA/İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Şubat 22, 2008 08:25
Bebek Kafe’de Alaattin Çakıcı’nın adamları tarafından öldürülen, itirafçı ülkücü Nurullah Tevfik Ağansoy’un günlüğünü 12 yıl sonra kitaplaştıran eşi Hülya Ağansoy, "Kocam itirafçı olduktan sonra ekmek istediğimiz devlet, bize kendimizi korumamız için silah verdi. Nurullah, devlet tarafından mafyanın kucağına itildi" iddiasında bulundu.
Hülya Ağansoy’un, eşinin cezaevinde tuttuğu günlük ve itiraflarına dayanarak yazdığını ileri sürdüğü "Nurullah Tevfik Ağansoy’un İtirafları ve Günlüğü" adlı kitap bu hafta piyasaya çıkıyor.
CEZAEVİNDEN EVE GELİRDİ
Eşi ile devlet arasındaki ilişkinin 12 Eylül’den sonra başladığını iddia eden Hülya Ağansoy, o günlerle ilgili şunları anlatıyor: "12 Eylül’de siyasi bir mahkûmdu. Cezaevindeki son 1-2 yılında hafta sonları birçok defa eve geldi. Yaşlı bir komşumuz, bir gün kayınvalideme, ’Evde erkek var’ demiş. O da eve gelip ’Yanında kim var?’ diye sordu. Önce söylemek istemedim. Baktım ki yanlış anlıyor içeri aldım; Tevfik’i görünce sevinçten bayılacaktı. Önce cezaevinden kaçtığını düşündü. Sonra kendisine durumu anlattık."
Operasyona VIP’ten gitti
NURULLAH Tevfik Ağansoy’un günlüğünden bazı bölümler özetle şöyle:
Gece telefon çaldı. Özel Harp Dairesi ve MİT, ’Hazırlan, sabah 07.00’de İstanbul havalimanı VIP salonunda olacaksın. Orada Ahmet veya Coşkun isimli havalimanı polislerini bul. Seni bizden birine götürecekler. Bu şahısla Brüksel’e uçacaksın. Toplantı (PKK’nın Brüksel’de düzenleyeceği toplantı) gününü öne aldılar. 18 Ağustos 1994
günü saat 12.00’de toplantı var. Allah’a emanet ol’ dediler...
Brüksel’de patlayıcıları bile yolda acele ile hazırladım. Toplantı yerine geldiğimizde p...in yerinde yeller esiyordu. Son bir kararla PKK toplantı yerini Hollanda’ya almıştı. Velhasıl kelam, hiç bir şey yapamadık...
... Alaaddin Çakıcı denen şerefsiz, beni tekrar aramış ve Londra’da yine MİT kanalı ile DEV-SOL Lideri Dursun Karataş’ın peşinde olduğunu söylemişti ki, 1 Nisan’da cezaevine girmeden önce Belçika ve Pürdin’de ben de bu adamı aramış, kaldığı yerlerde epeyce beklemiş ama bulamayacağımızı anlayınca yurda dönmüştüm.
Türkiye İşçi Komünist Partisi Başkanı Doğu Perinçek... Bu isim daha sonraları ve çeşitli kereler karşımıza çıktı. Çok kereler suikast girişiminde bulunduysak bile bunda başarılı olamadık. İllegalitenin tüm kurallarını ve kaçmayı çok iyi biliyor.
23 Kasım 1979 günü Kartal Maltepe Cezaevi’nden tahliye olduktan sonra İstanbul Ülkücü Gençlik Derneği İl Başkanı Recep Öztürk, beni çağırdı. Yüksek kademede görev yapan profesör, dekan, öğretim üyesi ve belediye başkanı gibi kişilere karşı eylem düzenlenmesi için ’Anti Terör Birliği’ (ATB) adı ile örgütlenme yaptıklarını söyledi. Benim de katılmamı istedi. Evli olduğumu, cezaevinden yeni çıktığımı, bu işlere giremeyeceğimi söyledim.