A.A.
Oluşturulma Tarihi: Aralık 03, 2006 17:23
Albert Einstein'in şair torunu Oswald LeWinter, Orhan Pamuk'un Nobel Edebiyat Ödülü'nü almasına çok sevindiğini belirterek, “Türk edebiyatı bu onuru hak etmişti” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesince Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen “Arzın Merkezinde Buluşmalar” başlıklı konferansta LeWinter ile şair İlhan Berk buluştu.
LeWinter, dünyada insanları gerçeğe çağıran iki unsur bulunduğunu, bunlardan birinin şiir, diğerinin ise sevgi olduğunu ifade ederek, şiir olmasa dünyanın sessiz ve dilsiz kalacağını dile getirdi.
Konuşmasında Türk edebiyatına ve Türk şiir geleneğine atıfta bulunan LeWinter, Türk şiirinin köklü bir geleneği bulunduğunu, Türk dilinin de binlerce yıldır yaşadığını ifade etti.
LeWinter, şiirin bir temizleyici gibi ruhunu arındırdığını belirterek, ”Gerçek şiir daima doğruyu söyler. Şair doğruyu keşfettikçe bu şiirine yansır” dedi.
Uzun yıllar Almanya'da yaşadığını ve bazı Avrupa ülkelerinde Türkiye'den ürküntü duyulduğunu gördüğünü kaydeden LeWinter, “Çok yazık. Çünkü Türkiye'den, Türk edebiyatından, edebiyattaki dirilikten çok şey öğrenebiliriz. Nobel Edebiyat Ödülü'nün Orhan Pamuk'a verilmesine çok sevindim. Türk edebiyatı bu onuru hak etmişti. Nazım Hikmet'e, İlhan Berk'e verilmedi. Onlar da hak etmişti. Ama Pamuk'un almasıyla Türk edebiyatı onurlandırılmış oldu” diye konuştu.
Hayat hikayesini de anlatan LeWinter, mutlu bir çocukluk geçirirken Nazi Almanyasından ayrılarak tek başına ABD'ye gittiğini dile getirerek, “Çok uzun bir süre yalnız kalmıştım. Sağ kalmayı bir şekilde başardım. Tek başına dolaşan, kendi kendine kalan yalnız bir insan oldum. O zaman şiir yazmaya başladım ve devam ettim” dedi.
“GAİPTEN GELEN BİR SES”
Şair İlhan Berk de şiiri “gaipten gelen bir ses” olarak nitelendirerek, şiirin tarifinin zor olduğunu ifade etti.
Şiir okuyanların kötü işler yapmayacağını, şiirin böyle bir gücünün bulunduğunu dile getiren Berk, ancak dünyada insanların yeterince şiir okuma fırsatı bulamadığını, Türkiye'de de şairlerin sevildiğini ama şiir okunmadığını söyledi.
Berk, çoğu şairin bütün ömrünü şiire vererek yaşadığını kaydederek, “Şiiri biliyorum diyemem, korkarım böyle bir şey söylemeye. İnsanlara 'şiir okuyun, şiiri sevin, onu bırakmayın' diyorum” şeklinde konuştu.
“Şiir bir çıkmazlar sokağıdır” diyen Berk, şairin ise böyle bir çıkmazlar sokağı adamı olduğunu dile getirdi.
Berk, toplumların şairleriyle büyük toplum olduğunu da belirterek, Nazım Hikmet'in de Türkiye'yi tanıttığını kaydetti.
Şairlerin cehennem hayatı yaşadığını herkesin bildiğini, kendisinin de bir süre bankada çalıştığını ve şairliğini saklamak durumunda kaldığını anlatan Berk, mutluluğun şairlere göre olmadığını dile getirdi.
Kendisini “uçların şairi” olarak nitelendiren Berk, hemen anlaşılır şiirleri sevmediğini de sözlerine ekledi.