Ayşe Aydın
Oluşturulma Tarihi: Mart 10, 2002 01:56
Kevin Mitnick 36 yaşında. FBI, ABD Hava Kuvvetleri, Security Pacific Bank, Motorola, Sun Microsystems gibi şirketlerin bilgiişlem sistemlerini çökertti. Toplam 400 milyon dolarlık para kaybına neden olmakla suçlandı. FBI'in en çok arananlar listesinin zirvesindeydi. 1995'te Kaliforniya'da yakalandı. Beş yıl hapis cezasına çarptırıldı.
2000'de hapisten çıktı. Ancak cezası sürüyor. Bilgisayar ve cep telefonuna ‘‘dokunması’’ bile yasak. İnternete giremiyor, yurtdışına çıkamıyor. Dünya çapında konferanslar vererek geçiniyor. Hackerlığı para kazanmak için değil, tutkularının peşinden gittiği için yaptığını her fırsatta vurguluyor. Einstein'ın da bir hacker olduğunu düşünüyor. 10 ay sonra cezası bitecek olan Mitnick, şu anda şirketlerden sistem güvenliği danışmanlığı ve yapımcılardan hayatını konu alan film teklifleri alıyor. Mitnick, 27 Mart'ta Türkiye'ye gelecek. SamartValley tarafından düzenlenen SACIS EXPO 2002 konferansına konuşmacı olarak katılacak. Konferans öncesinde Mitnick ile internet üzerinden röportaj yapma fırsatı bulduk. Hemen belirtelim; Bu röportaj yüzde yüz legal yollarla yapıldı! Biz sorduk, Mitnick ‘‘söyledi’’, menejeri Amy, yanıtları e-posta yoluyla bize ulaştırdı.
Hackerlık maceranız ne zamana dayanıyor?
- Lise yıllarına dayanıyor. Tam bir teknoloji hayranıydım. 13 yaşındayken radyoların iç sistemleriyle ilgileniyordum. Özel sistemler geliştirmeye çalışıyordum. Sonraları telefon sistemlerini çökertmeyi hobi haline getirdim. Bu ilgim beni bilgisayarlara yöneltti. Bir telefon şirketinin bilgisayarlarına girmeyi başardım. Bilgisayar ağlarıyla tanışıklığım böyle başladı.
Neden bu işi yapıyorsunuz?
- Bu işi para kazanmak ya da servet sahibi olmak için yapmadığım kesin. Hackerlık tamamen tutukularımla ilgili bir konu. Bilgiye ulaşma iştahı diyebiliriz.
Hackerlar tehlikeli insanlar mıdır?
- Bence hackerlık çok onurlu bir meslek. Saygı gösterilmesi gerekiyor.
Belli bir yetenekle yapılabilecek bir iş. Doktorluktan hiçbir farkı yok. Amaçları bilgiye ulaşmak. Aslında teknolojiye verdiği hizmet açısından Einstein da bir hackerdı diyebilirim. Hackerlar da teknolojinin sınırlarını zorluyorlar. Hackerlığın popüler olması 90'ların başında gerçekleşti. Medya bizi adeta canavarlaştırdı. Neredeyse suç makinesi haline getirdi.
STEVE JOBS DA HACKER'DI Doktorlar iyileştiriyor. Oysa siz sistemleri çökertiyorsunuz.
- Hackerlık geniş bir kavram. Sizin bilgisayar uzmanı sandığınız birçok kişi, aslında bilerek ya da bilmeyerek hackerlık yapıyor. Örneğin Machintosh'un ilahı olarak bilinen Apple'ın CEO'su Steve Jobs, 1970'lerde hackerlık yapıyordu. Telefon hatlarına girerek ‘‘mavi kutu’’ adı verilen ve insanların bedava telefon konuşması yapmasını sağlayan bir sistem için uğraşıyordu. Yaptığı bugün ‘‘kablo dolandırıcılığı’’ olarak adlandırılıyor. Benim hapis yatmama neden olan suçlardan biri de kablo dolandırıcılığı.
Yani legal hackerlar var diyebilir miyiz?
- Tabi ki. Üstelik bu insanlar çok ciddi zararlar verebilirler. Örneğin Linus Tovalds. Kurduğu bir yazılım programını Linux'a uygulamaya çalışırken Linux'un sistemini çökertti. Normal bir hackerın verebileceği zarardan çok daha büyük boyutta zarar verdi. Ama bunun için bir ceza almadı. Üstelik olay sonrasında çıkardığı yazılım programı IBM tarafından satın alındı ve halen kullanılıyor.
GÜVENLİ SİSTEM YOK Siz de Sun Microsystems'in kodlarını ele geçirmekle suçlanıyorsunuz?
- Evet bunu yaptım. İnkar etmiyorum. Ancak sonucunda ne oldu? Bu şirket olayın ardından 80 milyon
dolar kaybettiğini açıkladı. Bu tamamen yanlış bir beyanat. Eğer durum böyleyse Sun neden kaybını menkul değerler komisyonuna bildirmedi? Benim indirdiğim kodlar şirket tarafından 100 dolara satıldı. Evet yalnızca 100 Amerikan Doları!
Hackerlık yaptığınız zamanlarda çökerteceğiniz siteleri nasıl belirliyordunuz?
- O zamanlarda hangi alandaki şirketlerle ilgileniyorsam onları seçiyordum. Mesela bir dönem yalnızca ABD'deki telefon şirketleriyle ilgileniyordum.
Dünyanın bir numaralı hackerı olarak biliniyorsunuz. Sizce sistemi en güvenli olan şirketler hangileri?
- Evet işimde bir numara olduğum konusunda size katılıyorum. Hemen her şirketin kırılgan olduğu yönleri var. Hiçbir site tam anlamıyla güvenli değil. Bilgisayarınızı kapattığınız zaman güvende olduğunuzu sanıyorsanız yanılıyorsunuz.
Bir siteyi çökertmeden önce ne yapıyordunuz? Çökertme aşaması nasıl başlıyordu?
- Bir hacker siteyi hemen çökertmez. Önce geniş çaplı bir çalışma yapar. Kodları anlamak için ufak manevralarla sisteme giriş yapmaya çalışır.
Böylece sistemin yapısını anlamaya çalışır. Daha sonra çökertme aşamasına geçilir.
VİRÜS YAZMAK KOLAY Bir siteyi çökerttiğinizde neler hissediyorsunuz?
- Bu muazzam bir eğlence benim için. Yaratıcılığımın doruklara çıktığını hissediyorum adeta. Adrenalim artırıyor. Güvenli olduğu söylenen bir duvarı yıkmak enerjime enerji katıyor.
Virus programları yazıyor musunuz?
- Hayır. Benim işim bu değil. Tehlikeli insanlar olarak anılabiliriz ama bizim de kendi içimizde etik değerlerimiz var. Virüs yazmak kolay bir iş. Bunu herkes yapabilir. Üstelik verdiği zarar çok yüksek boyutlarda olabilir. Birçok insanı etkiler.
Devlet cep telefonu ve bilgisayar kullanmanızı kısıtladı. Sizin gibi bir insanın bunlar olmadan yaşaması biraz zor gözüküyor
- Devletin amacı suçluyu rehabilite etmek ve bunu yaparken halkı korumak. Beni böyle engellemeyi düşünüyorlar. Bu yargının bileceği iş. Şu anda devlet gözetiminde bilgisayar kullanabiliyorum. Internete giremiyorum. Cep telefonundan yalnızca ailemle görüşebiliyorum. Ancak cezamın bitmesi için gün sayıyorum. Cezam 10 ay sonra bitiyor.
Siber Uzayın Kayıp Çocuğu Hacker olduğu anlaşılmadan önce Passkey Systems adlı bir şirkette sistem yöneticisi olarak çalışıyordu.
İnternet sitelerini ‘‘The Lost Boy of Cyberspace’’ (Siber Uzayın Kayıp Çocuğu) takma adıyla çökertiyordu.
1982'de Pacific Bell adlı bilgisayar şirketinden bilgisayar manuellerini çaldı.
1989'da Digital Equipment firmasının sistemini çökertti.
Bu suçun ardından FBI'in en çok arananlar listesine giren ilk hacker oldu. Yakalandı ve bir yıl hapis yattı.
1992'de Motor Vehicle'nin bilgisarlarına girdi.
Aynı yıllarda Sun Microsystems, Novell ve Motorola'nın sistemlerine girerek gizli dosyalara ulaştı.
1995'de 20 bin kredi kartı numarasının şifresini kırdığı ve FBI'in sitesini çökerttiği ortaya çıktı. FBI tarafından aranmaya başladı.
Daha önce Mitnick tarafından hack'lenen sistem uzmanı Tsutomu Shimomura bilgisar yardımıyla Mitnick'in yerini tespit etti. Hemen harekete geçen FBI Mitnick'i Kaliforniya'da tutukladı.
Beş yıl hapis cezasına çarptırıldı.
2000'in başında hapis cezası bitti. Ancak 2003'e kadar cep telefonu ve bilgisayar kullanması yasaklandı. Aynı tarihe kadar yurt dışına çıkamayacak.