Güncelleme Tarihi:
Bağış, “Biz her zaman barıştan, makulden ve doğrudan yana olduk. Türkiye her zaman için barıştan yana olmaya da devam edecektir. Ama barıştan anlamak istemeyenler için de Türkiye'nin farklı yöntemleri vardır” diye konuştu.
Bağış, İtalya'daki iki gün süren temaslarını tamamlamasının ardından Türkiye'nin Roma Büyükelçiliği'nde düzenlediği basın toplantısında, Roma'ya Türkiye'nin AB üyelik müzakereleriyle ilgili görüşmeler için gelmekle birlikte, her görüşmede İsrail'in yaptığı saldırının da gündeme geldiğine dikkati çekti. Bağış, “Temaslarımız sırasında, uluslararası sularda tamamen insani amaçlarla yardım malzemesi götüren gemilerimize yapılan vahşi saldırıyı gündeme getirmek, bunun için dost ve müttefik ülkelerin hassasiyet göstermesini talep etmek bir anda öncelikli mesele haline geldi. Bu konu, tüm görüşmelerimizde gündemimizin en önemli maddesi oldu” dedi.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, Roma'da görüştüğü tüm muhataplarına konuyu hangi çerçevede anlattığını da şu cümlelerle özetledi:
"Muhataplarımıza, İsrail'in yaptığının uluslararası hukukla bağdaşmadığını, Gazze'ye uyguladıkları tek taraflı ambargonun herhangi bir hukuki altyapısının olmadığını anlattık. Oraya insani yardım götüren gemilerdeki kişilerin sadece Türk vatandaşlarından değil, 33 ülkenin vatandaşlarından oluştuğunu, içlerinde farklı inançlara mensup din adamlarının olduğunu, farklı mesleklerin temsilcilerinin bulunduğunu, farklı düşünürlerin, gönüllülerin, gazetecilerin olduğunu anlatma imkanını bulduk. İsrail hükümetinin el altında tuttuğu, gözaltında tuttuğu, adeta rehine gibi tuttuğu insanları bir an önce serbest bırakması, yaralıları ve hayatlarını kaybeden kardeşlerimizin cenazelerini iade etmesi için uluslararası camianın baskı yapması gerektiğini belirttik. Gazze'ye uygulanan haksız ambargolara acilen son verilmesi gerektiğini ve orada inleyen insanların artık ilaca, gıdaya, oradaki zavallı yavruların oyuncaklara kavuşabilmesi için bütün uluslararası camianın hep beraber hareket etmesi gerektiğini vurgulama imkanı bulduk.”
Bağış, uluslararası camianın İsrail karşısında kararlı bir tavır sergilemesinin şart olduğuna da işaret ederek, “Devletler ve uluslararası örgütler gerekli mesajı veremezlerse bu işin kazananı ancak aşırı uçlardaki radikaller olur. Eğer uluslararası kuruluşlar dünyanın önde gelen devletleri, insanlığın vicdanını rahatlatamazlarsa yarın her ülke kafasına estiği herhangi bir yerde veya herhangi bir şekilde uluslararası sularda sivil teknelere, gemilere saldırı yapmaya kalkarsa bu dünyanın çivisi çıkar” uyarısında bulundu.
Bağış, “Ama eğer dünya gerekli hassasiyeti gösterir, sesini yükseltirse gerekli önlemleri alır cezalandırmaları yaparsa bundan sonra hiçbir ülke böyle şeylere kalkışamaz. Bu dünyanın bir düzene ihtiyacı var. O konuda bütün ülkeler üzerine düşeni yapmalıdır” dedi.Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, Dışişleri Bakanı Ahmet Davudoğlu'nun New York'a gitmesi nedeniyle, yarın Saraybosna'da yapılacak AB-Batı Balkanlar Üst Düzey Konferansı'nda Türkiye'yi kendisinin temsil edeceğini ve İsrail saldırısıyla ilgili olarak Türkiye'nin yaklaşımını toplantıya katılacak bakanlara da anlatma olanağı bulacağını da belirtti.
Bağış, Roma'da İtalya Dışişleri Bakanı Franco Frattini'nin de aralarında olduğu İtalyan yetkililerle yaptığı görüşmelerde ve Başbakan Silvio Berlusconi tarafından kabulü sırasında, İtalya'nın Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecine İtalya'nın desteğinin dün olduğu gibi bugün de devam ettiğini bir kez daha gözlemlediğini de kaydetti.