Güncelleme Tarihi:
Toplantıda konuşan Bağış, bu yıl 10'uncu yılı kutlanan Ulusal Ajans'ın, Türkiye'nin demokratikleşme ve gelişme mücadelesinde çok büyük payı olduğunu söyledi. Ulusal Ajans'ın ortaya koyduğu çalışmaların herkes tarafından görüldüğünü belirten Bağış, 350 bin Türk vatandaşının Avrupa'ya eğitime gittiğini kaydetti. Bağış, "Biliyorsunuz AB üyesi ve aday potansiyeli olan ülkeler bu tür projelerden yararlanıyor. Her birine ayrılan fonlar var. Türkiye, yılda yaklaşık 100 milyon avro bu fonlardan pay alıyor ve geçen sene hedefimiz 55 binken, 61 bin öğrenciyi AB üyesi ülkelere göndermiştir. Bu sene kendimize iddialı bir hedef koymuştuk, 70 bin. Bu 70 bin hedefini bulmak için çok uğraşıyorduk. Şimdi bu hedefi gerçekleştirebileceğimize dair çok büyük bir güvence daha geldi. AB, fon ayırdıkları bazı ülkelerin kullanamadıkları fonlarından Türkiye'ye 4.3 milyon avro daha bu yıl için ek ödenek ayırdığını bize bildirdi. Bu da bizim aslında ne kadar bu konuyu ciddiye aldığımızın herkes tarafından takdir edildiğini ortaya koyuyor" diye konuştu.
"TÜRKİYE AB FONLARINI EN ÇOK KULLANAN 3. ÜLKE KONUMUNA GELDİ"
Türkiye'nin daha AB üyesi olmadan 30'dan fazla ülke içerisinde Almanya ve Fransa'dan sonra AB fonlarını en çok kullanan 3. ülke konumuna geldiğini aktaran Bağış, Ulusal Ajans'ın, AB'nin sınırlarını ve önyargı duvarlarını yıktığını ve liderliğe oynadığını ifade etti. Bağış, Leonardo da Vinci Mesleki Eğitim ortaklığına katılan bütün fertlerin, AB'nin fahri elçileri, müzakare heyetinin üyeleri olarak görüldüğünü dile getirerek, "Türkiye böylesine güçlü müzakere heyetiyle inşallah bütün önyargı duvarlarını birlikte yıkacaktır" dedi.
Geçmişte proje yapma konusunda Türkiye'nin çok başarılı bir ülke olmadığını belirten Bağış, projecilik kültürünün biraz da AB'nin dayatmasıyla, o kültürün ülkede benimsenmesiyle farklı bir noktaya ulaştığını kaydetti. Bağış, artık Türkiye'nin hemen hemen dünyanın her ülkesinde bir müteşebbisi, projeleri olduğunu anlatarak, son yıllarda telif haklarına, yeni patantlere başvuru konusunda da Türkiye'nin yine dünyanın en önde gelen ülkelerinden biri haline geldiğini söyledi.
"TÜRKİYE, DÜNYADAKİ BÜTÜN MAZLUMLARIN UMUDU, BÜTÜN ZALİMLERİN KABUSU OLMUŞ BİR ÜLKE"
Bugünün aynı zamanda Türk Dil Bayramı olduğunu hatırlatan Bağış, "Türkçemizi, dilimizi dünyanın dört bir yanında öğretmek için sevdiklerini bırakıp oralarda hizmet veren, hizmet kervanın gönüllüleri bugün dünyanın dört bir yanındaki okullarda Türkiye'nin dostlarını yetiştiriyor. Ancak bütün bu süreç bir yandan, dünyanın dört bir yanındaki okullarımızla, şantiyelerimizle, öğrencilerimizle, sizin gibi girişimcilerimizle artık Türkiye gerçekten çok farklı boyutta. Bugün Türkiye, dünyadaki bütün mazlumların umudu ve bütün zalimlerin kabusu olmuş bir ülke haline geldi. Bunu hep birlikte gerçekleştirdik. Ancak geldiğimiz noktayla hiçbir şekilde tatmin olamayız. Daha da iyisini inşallah hep birlikte gerçekleştireceğiz" dedi.
"İNSAN YETİŞTİRMEYE ÇOK ÖNEM VERİYORUZ"
Bağış, Türkiye'nin dünyada örnek alınan bir ülke konumuna geldiğini belirterek, bundan 10-15 yıl öncesine kadar Türkiye'nin 10 saat sonrasını göremezken, bugün 2023, 2053 ve 2071 hedefleri olan bir ülke olduğuna dikkat çekti. Bunların arkasında da proje yapabilme kültürü, hedef koyabilme anlayışı ve bu hedeflerin adım adım gerçekleştiğine dair somut verilerin kamuoyuyla paylaşılabilme zihniyeti olduğunu aktaran Bağış, artık ortaya somut projeler koyabildiklerini ve bu taleplere cevap verebilecek kurumların olduğunu dile getirdi. Bağış, insan yetiştirmeye çok önem verdiklerini vurgulayarak, 2002'den bu yana bütçenin en büyük kısmının Milli Eğitim Bakanlığı'na ayrıldığını kaydetti.
"TÜRKİYE'NİN AB YOLUNDAKİ EN ÖNEMLİ ENGELİ ÖN YARGILAR"
Bu projelerle farklı bir uyanışı ortaya koyduklarını ifade eden Bağış, "Türkiye, mesleki eğitimde kalitenin artışını ve AB standartlarını yakalamaktaki azmini bu projelerle ortaya koyuyor. Bu sene, 2008, 2009 ve 2010 yıllarında AB tarafından başarılı kabul edilerek, 'Yıldız Proje' ünvanı alan ortaklık projelerinin de ödüllendirildiğine şahitlik edeceğiz. Bakanlığımızca bu yıl 104 proje için yaklaşık 2 milyon avro hibe desteği ayrıldı. Türkiye'den katılımcı ülkelere yaklaşık 2 bin ziyaret yapılacak. Türkiye'nin AB yolundaki en önemli engeli ön yargılar. Bu ön yargıları aşabilirsek, bizim aşamayacağımız hiçbir zorluk yoktur. Bu yüzden gerçekten el ele vermek, birlikte çalışmak zorundayız. Biz bazen dik duruyoruz ama hiçbir zaman diklenmiyoruz. Bu süreçte ülkemizin kazanımlarını ortaya koyuyoruz. Türkiye olarak bu dik duruşu ortaya koyarak, bir yandan da ilerlememize bakıyoruz. İnşallah bu önümüzdeki süreçte de bu vize belasından vatandaşlarımızı kurtarmak için yoğun bir çaba içerisindeyiz. 1980 darbesinin bu millete attığı en büyük kazıklardan biridir vize belası. Bu projeler işte vize duvarlarını yıkmak için de çok önemli. Çünkü biz bilimle, teknolojiyle genç ve dinamik enerjimizle Avrupalıların o, ön yargılarını kırdığımız zaman vize duvarlarının da yıkıldığına hep birlikte şahitlik edeceğiz" diye konuştu.
Bağış konuşmasının ardından Başarılı Projeler Ödül Töreni kapsamında ödüllerin sahiplerine verilmesinin ardından beraberindekilerle birlikte projelerin bulunduğu standları gezdi.