Ege Üniversitesi'nden Kordon Kanı Bankası

Türkiye'deki üniversite hastaneleri arasında ilk kez Ege Ãœniversitesi (EÃœ) Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı bünyesinde Kordon Kanı Bankası kurulacağı bildirildi.EÃœ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ata Erdener, düzenlediÄŸi basın toplantısında, yaklaşık 1 milyon dolara mal olan bankanın mart ayında hizmete gireceÄŸini söyledi.   Erdener, doÄŸumdan sonra anne ve bebeÄŸe zarar vermeyen ve yaklaşık 5 dakika süren iÅŸlemden sonra dondurularak saklanacak kanın, ihtiyaç halinde çözdürüleceÄŸini ve kanın alındığı bebek veya aynı aile fertlerinin tedavilerinde kullanılabileceÄŸini ifade etti.   SaÄŸlık Bakanlığı'nın konuyla ilgili bir yönetmelik çıkarma çalışması yaptığını belirten Erdener, ÅŸu bilgileri verdi:   ''Aileler istediÄŸi takdirde, ücreti ödenerek bebekten alınan kan, dondurularak hijyenik ortamda saklanacak. 18 yaşına kadar bu kanın kullanılma izni bebeÄŸin ailesinde, 18 yaşından itibaren kiÅŸinin kendisinde olacak. Kanın alınan kiÅŸi veya aile fertlerinin yakalanabilecekleri lösemi baÅŸta olmak üzere 60'a yakın hastalığın tedavisinde kullanılabilecek. Saklanan kandaki kök hücrelerinin doku uyumu sorunu olmayacağı için tedavide umut vadeden bir yöntem olacak. Bu konuda referans hastane olmayı amaçlıyoruz. ''   Kordon Kanı Bankası'nın kurulmasında görevli Dr. Utku AteÅŸ ile Dr.Gülperi Öktem de kordon kanındaki kök hücrelerinin dünyada bir çok hastalığın tedavisinde kullanılabilirliÄŸi üzerinde araÅŸtırma yapıldığını, doÄŸumdan sonra atılan bu hücrelerin son yıllarda ABD ve Avrupa'da açılan bankalarda deÄŸerlendirildiÄŸini dile getirdi.   Türkiye'de bazı özel hastanelerde bu tür bankaların bulunduÄŸuna iÅŸaret eden Utku AteÅŸ, bebeÄŸinin kanını saklamak isteyen ailelerin doÄŸumdan önce kendilerine baÅŸvurmaları ve anneye bazı testleri yaptırmaları gerektiÄŸini bildirdi.       AIDS'TE BÄ°LE DENENÄ°YOR     Türkiye'nin her yerinde yapılan doÄŸumlardan sonra kendilerine 48 saat içinde ulaÅŸtırılacak kanları saklayabileceklerini belirten AteÅŸ, bankanın ÅŸu an için 3 bin 700 kapasiteli olduÄŸunu, talebin daha fazla olması halinde kapasite artırımına gideceklerini ifade etti.   Bu yöntemin, baÅŸta lösemi ve anemi olmak üzere birçok hastalıkta denendiÄŸini dile getiren AteÅŸ, ''Lösemi gibi hastalıklarda bile umut vadeden bir yöntem. Bu yöntem dünyada AIDS'te bile deneniyor. Kesin netice vermese de diÄŸer yöntemlere göre baÅŸarı ÅŸansı daha yüksek'' diye konuÅŸtu.   Â